Zekâta tâbi olup olmama bakımından alacaklar üç kısımdır:
a) Kuvvetli Alacak: Bunlar borç olarak verilen paralar ile ticaret mallarının bedeli olan alacaklardır. Bu alacaklar borçlular tarafından ikrar edilirse veya borcu ispata yarayan kesin delil varsa alacaklı tarafından her yıl zekâtlarının ödenmesi gerekir. Önceki yıllara ait zekâtı verilmemiş ise alacak tahsil edildikten sonra geçmiş yıllara ait zekâtları ödenir.
b) Orta Alacak: Satım için olmayan bir malın gelirinden kaynaklanan alacaktır. Ev kirası alacağı gibi. Bu alacakta da geçmiş senelerin zekât borcu gerçekleşir. Ancak zekât borcunun ödenme mecburiyeti için alacaklının en az nisap miktarı kadar tahsil etmesi gerekir.
c) Zayıf Alacak: Vasiyet mehir ve diyet gibi mal bedeli olmayan alacaklardır. Çünkü bu tür alacaklar mal değişiminde oluşmuş bir borç değildir. Bu nevi alacakların geçmiş yıllara ait zekâtları gerekmez. Tahsil edilip üzerlerinden bir yıl geçince zekâtları verilir (İbn Âbidîn Reddü’l-muhtâr 2/305; Mehmed Zihni Ni‘met-i İslâm 739 740).
İnkâr edilen veya geri alınma ihtimali olmayan alacaklar için alacaklının her yıl zekât vermesi gerekmez. Şâyet bu tür ümit kesilmiş bir alacak daha sonra ödenirse tahsil edilip üzerinden yıl geçtikten sonra sadece o yılın zekâtı verilir; geçmiş yıllar için zekât gerekmez (Merğinânî el-Hidâye 2/166-167).