Yaralanma veya sakatlanma ile sonuçlanan trafik kazalarında tazminat alınabilir mi?
Yaralanma veya sakatlanma ile sonuçlanan trafik kazaları dinen “hataen yaralama” (bir kişiyi herhangi bir kasıt bulunmaksızın yanlışlıkla yaralama) bağlamında değerlendirilir. Fıkıhta bu tür suçlar; “organların kesilmesi” “organlardan sağlanan faydanın yok edilmesi” “baş ve yüzde meydana gelen yaralar” ve “baş ve yüz dışında meydana gelen yaralar” olmak üzere dört kısımda değerlendirilmiştir. Bu yaralanmalara öngörülen diyet/tazminat miktarlarının bir kısmı hadislerde (bkz. Nesai Kasame 45; Darimi Sünen I 562) zikredilmiş olup diğerleri hakimin takdirine bırakılmıştır. (İbn Cüzey el-Kavaninu’l-Fıkhiyye s. 351; Şirbini Muğni’l-Muhtac IV 95; İbn abidin Reddü’l-Muhtar V 415)
İnsan vücudunda tekli (burun ve dil gibi) çiftli (iki el iki ayak iki göz gibi) dörtlü (göz kapakları ve kirpikler) ve onlu (el ve ayak parmakları) organlar bulunmaktadır. Tekli organların telef edilmesi veya fonksiyonunu tamamen kaybetmesi durumunda tam diyet çiftli organlarda yarım dörtlü organlarda dörtte bir onlu organlarda ise onda bir diyet gerekir. Her bir diş için de diyetin yüzde beşi takdir edilmiştir. Miktarı naslarda belirlenmediği durumlarda hakimin takdir edeceği miktar (hükumetü’l-adl) gerekir. (İbn Kudame Muğni VIII 35; Kasani Bedai‘ VII 311-324; Zeylai Tebyinü’l-Hakaik VI 134; Şirbini Muğni’l-Muhtac IV 66; Desuki Haşiye IV 278)
Fıkıhta tam diyet genellikle 100 deve veya 1.000 dinar (yaklaşık 4.250 gr. altın) olarak tespit edilmiş ve bunun akıle (kasıt unsuru bulunmayan öldürme veya yaralama hadisesinde suçlu adına diyet ödemeyi yüklenen şahıslar/kurumlar) tarafından ödeneceği belirtilmiştir.
Günümüzde klasik dönemde olduğu şekliyle akıle müessesesi işletilemediğinden mevcut sigorta sistemi akıle kapsamında değerlendirilebilir. Dolayısıyla sigortanın karşılayacağı veya dava sonucu mahkemenin hükmedeceği miktar tazminat/diyet yerine geçer.