İslam hukukunun genel prensiplerine aykırı olmamak kaydıyla örf haline gelen şartlarla alışveriş yapmak caizdir (Mevsıli el-İhtiyar II 57; İbn Nüceym el-Bahru’r-Raik VI 195; İbn Maze el-Muhitu’l-Burhani VI 389).
Ancak alım satım akdinin gereği olmayan taraflardan birine zarar veren veya üçüncü şahıslara menfaat sağlayan her türlü şart batıl olmakla birlikte bu şekilde yapılan alışveriş sahih olur. Fakihler bu durumu “şart batıl akit sahihtir” cümlesiyle ifade ederler. Yani koşulan böyle şartlar taraflar arasında kabul edilse bile geçersiz olduğundan riayet mecburiyeti doğurmadığı gibi akde de zarar vermez.
Buna göre bir mal satılırken müşterinin ondan belli bir süreliğine yararlanmaması o malı bir başkasına satmaması veya hibe etmemesi yahut o malın başkasına satılması borç verilmesi veya hibe edilmesi gibi müşterinin zarar görmesine sebep olabilecek bir şeyin şart koşulması halinde şart batıl (geçersiz) yapılan alışveriş ise sahih olur (Merğinani el-Hidaye V 120; İbn Rüşd Bidayetü’l-Müctehid II 161; İbn Kudame el-Muğni VI 325; Mevsıli el-İhtiyar II 57-58). Dolayısıyla müşteri satın almış olduğu malda dilediği gibi tasarrufta bulunabilir.