Özür sahibi kimsenin çamaşırına özür yerinden çıkarak bulaşan kan irin idrar dışkı cerahat gibi şeyler özür hali devam ettiği müddetçe namaza engel değildir. Zira özür hâli devam ettiği için bundan kaçınılması mümkün değildir (İbn Âbidîn Reddü’l-muhtâr 1/306-307).
Kalın bağırsak ameliyatı olup da sürekli dışkı çıkaran ya da bir namaz vakti hiç kesilmeden dışkı çıkarıp sonra da her namaz vakti bu özrü en az bir kez tekrarlanan kişi özür sahibi sayılır. Böyle kimseler Hanefî mezhebine göre her vakit için bir abdest almak suretiyle namazlarını kılarlar. Bu abdestle vakit içinde diledikleri kadar farz veya nâfile namaz kılabilirler (Merğinânî el-Hidâye 1/34).
Mâlikî mezhebine göre ise özür sahibinin abdesti vaktin girmesi veya çıkması ile değil özrün dışında abdesti bozan bir şeyin meydana gelmesi ile bozulur (İbn Rüşd Bidâyetü’l-müctehid 1/41; Desûkî Hâşiye 1/114-118). Bir kimsede bulunan özür hâlinin kişiyi ileri derecede sıkıntıya sokması ve abdest almada ciddi zorluklarla karşı karşıya bırakması durumunda Mâlikî mezhebinin bu görüşü ile amel edilebilir.