Kur’ân-ı Kerîm’in ezberden abdestsiz okunabileceği konusunda bir ihtilaf yoktur. Bununla beraber Allah kelamı olduğundan ezberden okunduğunda da abdestli olunması bazı âlimler tarafından tavsiye edilmiştir (Nevevî el-Mecmû‘ 2/69). Ancak Kur’ân’a abdestsiz olarak dokunulamayacağı ve Kur’ân’ın abdestsiz taşınamayacağı konusunda mezhepler ittifak etmiştir (bkz. Merğinânî el-Hidâye 1/33; Nevevî el-Mecmû‘ 2/65; İbn Kudâme el-Muğnî 1/59). İbn Kudâme bu konuda Dâvud ez-Zâhirî’den başka muhalif olanın bilinmediğini ifade etmektedir (İbn Kudâme el-Muğnî 1/59). Bu görüşün delili “Ona ancak tertemiz olanlar dokunabilir.” (el-Vâkı‘a 65/79) âyetiyle beraber Hz. Peygamber’in (s.a.s.) Amr b. Hazm’a gönderdiği mektupta yer alan “Kur’ân’a ancak temiz olan dokunsun.” (Muvatta’ Kur’ân 1 ) hadis-i şerifidir.
Yukarıda verilen deliller çerçevesinde ilk dönemden itibaren Kur’ân’a abdestsiz olarak dokunulamayacağı konusunda ümmet arasında ortak bir kanaat ve bir nevi amelî sünnet oluşmuştur. Kur’ân’ın Allah kelamı olmasından hareketle abdestsiz dokunulmaması ona gösterilmesi gereken saygının bir gereği olarak görülmüştür. Bundan dolayı Kur’ân’ın abdestsiz olarak ele alınmasını ve taşınmasını eğitim ve öğretim durumunda olduğu gibi ancak mazeret durumlarına hasretmek gerekir.