Namaz kıldıracak kişinin imamet ehliyetine sahip olması gerekir. Kur’ân okuyamayan namazın nasıl kılınacağını bilmeyen ve akıl sağlığı yerinde olmayan kişi ile erginlik çağına ulaşmamış çocuğun namaz kıldırması caiz değildir.
Haramı helal helali haram saymadıkça büyük günah işlemiş de olsa Müslüman bir kişi namaz kıldırabilir; arkasında kılınan namaz da sahihtir. Hz. Peygamber (s.a.s.) “İyi ve kötü (muttaki ve günahkâr) her Müslümanın arkasında namaz kılınız.” (Dârekutnî es-Sünen 2/404 [1768]; bk. Ebû Dâvûd Salât 64 [594]; Cihâd 34 [2533]) buyurmuşlardır. Hadiste bir ilke ortaya konulmaktadır; o da mümin olan ve namaz kıldırabilecek asgari bilgiye sahip olan bir kimsenin namaz kıldırabileceğidir (Serahsî Şerhu siyeri’l-kebîr 1/156-157; İbn Nüceym el-Bahr 1/370). Ancak imamın günah işlemekten sakınan cemaat tarafından sevilen güzel ahlaklı bir kimse olması tercih edilir. Bu vasıflara sahip birisi varken fasık yani açıkça büyük günah işleyen veya küçük günahta ısrar eden kişinin imam olması Hanefî Şâfiî ve Mâlikî mezheplerine göre mekruhtur (İbnü’l-Hümâm Fethü'l-kadîr 1/350; İbn Âbidîn Reddü’l-muhtâr 1/560; Haraşî Şerhu Muhtasar 2/23).