Hanefî mezhebine göre cemaatle namaz kılarken imama uyan kimse Fâtiha’yı ve ardından okunan âyet veya sûreyi imam ile birlikte okumaz. İmama uyan kimseden namazda Kur’ân okuma yükümlülüğü tamamen düşer (Mevsılî el-İhtiyâr 1/50).
Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre ise okuma yükümlülüğü tamamen düşmez. İmama uyan kişi imamın sessiz okuduğu namazlarda namaz başından itibaren Fâtiha ve sûreyi okur. Sesli okunan namazlarda ise imamın Fâtiha’yı bitirip kısa ara vermesi esnasında sadece Fâtiha’yı okur (Şirbînî Muğni’l-muhtâc 1/361-362).
Hanefîler “Kur’ân okunduğu zaman onu dinleyiniz ve susunuz ki merhamet olunasınız.” (el-A'râf 7/204) âyetini ve “Kim imamın arkasında namaz kılarsa imamın kıraati onun da kıraatidir.” (İbn Mâce İkâmetü’s-salavât 13 [850]) “İmam kendisine uyulmak için öne geçirilmiştir.” (Buhârî Ezân 51) “İmam okuyunca susun.” (İbn Mâce İkâmetü’s-salavât 13 [846]) gibi hadisleri delil olarak kabul etmektedirler. Şâfiîler ise “Fâtiha’yı okumayanın namazı yoktur." (Müslim Salât 34 [394]) hadisi ve benzerlerinin genel anlamlarına itibar etmektedirler.