Namazda unutarak bir rüknün geciktirilmesi tekrarlanması veya öne alınması ya da bir vacibin terk edilmesi geciktirilmesi veya değiştirilmesi hâlinde noksanlığın telafi edilmesi için sehiv secdesi yapılması vaciptir (el-Fetâva’l-Hindiyye 1/125 vd.).
Sehiv secdesinin yapılış şekli şöyledir: Namazın son oturuşunda tahiyyât okunarak sağ tarafa selâm verilir ve hiç ara vermeksizin tekbir getirilerek secdeye varılır. Burada üç kere “Sübhâne rabbiye’l-a‘lâ” denilir. Sonra tekbir getirilerek oturulur tekrar “Allahü ekber” denilerek ikinci defa secdeye varılır ve üç kere “Sübhâne rabbiye’l-a‘lâ” denilir ve “Allahü ekber” denilerek oturulur. Bu oturuşta “Ettehiyyâtü Allahümme salli Allahümme bârik ve Rabbenâ...” duaları okunarak önce sağa sonra sola selâm verilir. Sehiv secdesine gitmeden önceki oturuşta da salli-bârik ve diğer duaları okumak caizdir. Sehiv secdesinin her iki tarafa selâm verdikten sonra yapılabileceği görüşünde olanlar bulunmakla beraber; cumhur sadece sağ tarafa selâm verdikten sonra yapılmasını tercih etmektedir (Mevsılî el-İhtiyâr 1/72-73; el-Fetâva’l-Hindiyye 1/125; İbn Âbidîn Reddü’l-muhtâr 2/77-78). Cemaatle kılınan namazlarda cemaatin yanlışlıkla dağılmaması için yalnız sağ tarafa selâm verdikten sonra sehiv secdesi yapılması daha faziletlidir ve ihtiyata uygundur.