Din İşleri Yüksek Kurulu 07.11.2002 tarihinde Kurul Başkanı Doç.Dr.Şamil DAĞCI’nın başkanlığında toplandı.
Dini Soruları Cevaplandırma Komisyonunca hazırlanan “Kadınların Başı Açık Namaz Kılmaları” konusundaki rapor görüşüldü. Yapılan müzakereler sonunda:
Son zamanlarda başın abdest organlarından olduğu bu organların ise örtülmesinin farz olmadığı ileri sürülerek kadınların baş açık olarak namaz kılabilecekleri iddia edilmektedir.
Namazda örtülmesi gereken yerler dinî kaynaklarda setr-i avret başlığı altında incelenmiştir. Setr-i avret namazın şartlarından biri olup namazda avret yerlerinin örtülmesi anlamına gelmektedir. Avret kavramı ise bir zaruret bulunmaksızın insan vücudunda açılması helal olmayan namazda ve namaz dışında örtülmesi farz ve başkalarınca bakılması haram olan yerleri ifade etmektedir.
Avret mahallinin kapsamı erkeğe ve kadına göre farklılık arz eder. Erkeğin avret yeri Hanefî Malikî Şafiî ve Hanbelîlerin oluşturduğu cumhuru fukahaya göre göbekle diz kapağı arasıdır. Hanefîler diz kapağını da avret mahalline dahil etmişlerdir. Hz. Peygamber bir hadisinde “Müslüman erkeğin uyluğu avrettir.” buyurmuştur (Ahmed III/478). Diğer bir hadiste de erkeğin örtülmesi farz bakılması haram olan yerlerinin “göbeği ile diz kapağı arası” olduğu belirtilmiştir (Ebû Davûd “Libas” 37; Dârekutni I 230 231).
Hanefî Malikî ve Şafiîlerle Hanbelîlerdeki hakim görüşe göre kadının el ve yüz dışında kalan bütün bedeni örtmesi gerekir. Hanefî mezhebindeki bir görüşe göre ayaklar da avret kapsamı dışında tutulmuştur. Şafiî ve Hanbelî mezheplerinde kadının namazda örtmesi gereken yerlere ayak da dahil edilirken Hanefî mezhebinde kadının çıplak ayaklı olarak namaz kılması caiz görülmüştür. Bu görüş ayrılıklarının sebebi “Onlar (kadınlar) kendiliğinden görünenler hariç zinetlerini göstermesinler” (Nûr 24/31) ayetindeki “kendiliğinden görünenler hariç” ifadesiyle ilgili farklı yorumlardır.
Bütün mezheplere göre kadınların namazda başlarını örtmeleri gerekir. Hz. Aişe’nin rivayetine göre Ebû Bekir'in kızı Esma üzerinde ince bir elbise olduğu halde Rasûlullah’ın huzuruna girmiş Hz. Peygamber de ondan yüzünü çevirerek “Ey Esma! Kadın ergenlik çağına ulaşınca -el ve yüzünü işaret ederek- şurası ve şurası müstesna artık onun –yabancılar tarafındangörülmesi doğru olmaz.” buyurmuştur (Ebû Davûd “Libas” 34). Başka bir hadiste de “Allah ergenlik çağına ulaşan kadının başörtüsüz olarak kıldığı namazını kabul etmez.” buyurmuştur (Hakim en-Neysabûrî Müstedrek I 251; Ebu Dâvûd Salat 85 No: 641 I 422; Tirmizî Salat 277 No: 377 II 215; İbn Mâce Tahâre 132 No: 655 I 214; Ahmed b. Hanbel Müsned VI 150 218 259. İbn Huzeyme hadisin sahih; Tirmizî Hasen; Hakem ise Müslim’in şartlarına göre sahih olduğunu söylemiştir). Bu hadisler buluğ çağına ermiş Müslüman bir hanımın namaz kılarken saçlarını ve diğer avret mahallini örtmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.
Ayrıca hadis kaynaklarında Peygamber eşlerinin evlerinde baş örtüsü ile namaz kıldıklarını (Malik Salat 10. No: 35-36) Hz. Peygamber'in başı açık namaz kılan genç kızlara müdahale ettiğini ve buluğa eren kadınların başlarını örterek namazlarını kılmaları gerektiğini bildiren hadisler yer almaktadır (Ahmed VI 96 236 238; Tirmizî Salat 84 No: 640 I 420; Ebu Davud Salat 85 No: 642 I 422). Hz. Peygamber zamanından günümüze kadar uygulama böyle olduğu gibi İslam toplumunun ortak görüşü de bu yöndedir.
Yukarıda zikredilen açıklamalar ışığında;
Namazda ve namaz dışında örtülmesi gereken avret mahallinin erkeklerde diz kapağı ile göbek arası kadınlarda ise el yüz ve ayaklar dışındaki bütün beden olduğu ve namaz kılarken bu uzuvların vücut hatlarını belli etmeyecek ve rengini göstermeyecek nitelikte bir elbise (örtü) ile örtülmesi gerektiği anlaşıldığından kadınların baş açık olarak namaz kılmalarının caiz olmadığına
Karar verildi.