Esasen kişinin sağlığında kendi malında istediği şekilde tasarruf etme hakkı vardır. Fıkhî açıdan kişi malının bir kısmını veya tamamını yabancı birisine verebileceği gibi çocuklarından birisine veya bazılarına da verebilir. Bu tasarrufu fıkhen geçerlidir. Ancak bu tasarrufun ahlakî boyutu konusunda İslâm âlimleri arasında farklı görüşler vardır. Konu hakkındaki tartışmalar ilgili hadisin farklı anlaşılmasına ve farklı yorumlanmasına dayanır.
Hz. Peygamber (s.a.s.) malının bir bölümünü bir oğluna vermek isteyip kendisini şahit tutmak isteyen Beşîr b. Sa‘d’a (Nu‘mân b. Beşîr’in babasına) diğer çocuklarına da mal verip vermediğini sormuş vermediğini öğrenince ona şahit olmamış başkasını şahit tutmasını istemiş (Müslim Hibât 17 [1623]) hadisin farklı rivâyetlerine göre “onu geri al” (Buhârî Hibe 12 [2586]; Müslim Hibât 9 [1623]); “çocuklarınız arasında âdil davranın” (Buhârî Hibe 13 [2587]; Müslim Hibât 13 [1623]); “zulmüne beni şahit tutma” (Buhârî Şehâdât 9 [2650]; Müslim Hibât 16 [1623]) gibi ifadelerle Beşîr’in bu tutumunu onaylamadığını göstermiştir.
Hanefî Şâfiî ve Mâlikîlerdeki güçlü görüşe göre babanın hayatında iken çocuklarına mal vermesi durumunda eşit davranması müstehap ayrım yapması mekruhtur (Kâsânî Bedâiu’s-sanâi‘ 6/127; İbn Nüceym el-Bahr 7/288; Haraşî Şerhu Muhtasar 7/82; Zekeriyyâ el-Ensârî Esne’l-metâlib 2/483). Ahmet b. Hanbel’e bazı Mâlikîlere ve Hanefîlerden İmam Ebû Yûsuf’tan gelen bir rivâyete göre ise babanın mal verirken evlatları arasında eşit davranması vacip ayrım yapması haramdır (İbn Kudâme el-Muğnî 6/51-52; İbn Cüzey el-Kavânîn 241).
Babanın bütün çocuklarına mal vermesi durumunda; kız erkek ayrımı yapmadan hepsine eşit mi vereceği yoksa mirasta olduğu gibi erkek çocuğuna iki kız çocuğuna bir pay mı vereceği konusu da tartışmalıdır. Bu konuda da çoğunluğun görüşü hepsine eşit vermesidir (Kâsânî Bedâiu’s-sanâi‘ 6/127; İbn Kudâme el-Muğnî 6/53).
İster farz olsun ister müstehap babanın mal verirken çocukları arasında eşit davranması dinin ruhuna daha uygundur. Ayrıca çocuklar arasında ayırım yapmak onların hem ana babalarına hem de birbirlerine karşı buğzetmelerine aralarına soğukluk hatta düşmanlık girmesine sebep olabilir. Bu yüzden babalar meşru bir gerekçe yoksa mal verirken çocukları arasında eşit davranmalı aralarında ayrım yapmamalıdırlar.
Bununla birlikte çocuklardan biri veya bir kısmının tedavisi imkânsız bir hastalığa yakalanması engelli olması büyük bir borç yükü altında bulunması ailesinin kalabalık olup geçim sıkıntısı çekmesi ilmî faaliyetlerde bulunup da ihtiyaç içinde olması gibi sebeplerle bazılarının daha muhtaç durumda olmaları hâlinde kendilerine ihtiyaçları oranında fazla mal verilebilir (Şeyhîzâde Mecme‘u’l-enhur 2/610). Şu kadar var ki mümkün olduğu takdirde bu konuda diğer çocukların da rızalarının alınması daha uygun olur.