Dinimizde böyle bir uygulama yoktur. Bunun yapılması gereken bir ibadet gibi görülmesi caiz değildir. Çünkü Allah'ın (c.c.) emretmediği ve Resûlü’nünden (s.a.s.) de nakledilmeyen bir uygulamayı ibadet gibi telakki etmek ve ona dinîlik vasfı vermek bidattir. Her bidat da Hz. Peygamber’in (s.a.s.) nitelemesiyle dalalettir (Müslim Cum‘a 43 [867]).
Hz. Ali’den rivâyet edilen “Resûlullah (s.a.s.) (sağlığında) kendi yerine bir kurban kesmemi vasiyet etti. İşte ben de onun yerine kurban kesiyorum.” (Ebû Dâvûd Edâhî 2 [2790]; Tirmizî Edâhî 3 [1495]) şeklindeki haber bu uygulamaya delil olamaz. Çünkü Hz. Ali kurbanı kesme gerekçesi olarak Hz. Peygamber’in kendisine bunu vasiyet etmesini göstermiştir. Dolayısıyla bu hadis eğer vasiyeti yoksa ölü adına kurban kesileceğine delalet etmez.