Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Duaların kabul olması için ön şartlar var mıdır?

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 15:25    Güncellendi: 31.01.2025 15:25
Duanın kabul edilmesi için şu hususlara riâyet edilmesi gerekir:
a) Duadan önce tövbe ve istiğfar edilmelidir. Günah işleyen haramlardan uzak durmayan bir kulun duası kabul edilmeye layık değildir. Bu bağlamda Hz. Peygamber’in (s.a.s) şu hadisi çok dikkat çekicidir: “Allah yolunda seferler yapmış üstü başı tozlanmış bir adam ellerini semaya kaldırarak ‘Yâ Rabbi Yâ Rabbi’ diye yalvarıyor. Oysa yediği haram içtiği haram giydiği haram gıdası haramdır. Böyle birisinin duası nasıl kabul olur?” (Müslim Zekât 65 [1015]).
b) Duaya Allah’a hamd Peygambere salât-ü selâm ile başlanmalı; yine salât-ü selâm ve Allah’a hamd ile bitirilmelidir. Fedâle b. Ubeyd’den (r.a.) rivâyete göre o şöyle demiştir: “Resûlullah (s.a.s.) (mescidde) oturmakta iken bir adam geldi namaz kıldı sonra şöyle dua etti: Allah’ım beni bağışla bana acı. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.s.) ‘Ey namaz kılan acele ettin namaz kılıp oturduğun vakit Allah’a layık olduğu şekilde hamd et sonra bana salât ve selâm et sonra da yapacağın duayı yap.’ Bundan sonra başka biri namaz kıldı. Namazdan sonra Allah’a hamd etti ve Peygambere salât ve selâm getirdi. Başka bir şey yapmadı. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.s.) o kimseye: ‘Ey namaz kılan kimse! Dua et duan kabul edilsin.’ dedi.” (Tirmizî De‘avât 65 [3476]; Nesâî Sehiv 48 [1284]).
c) Dua içten tevazu ile ve yalvararak yapılmalıdır. Bir âyette şöyle buyrulmaktadır: “Rabbinize alçak gönüllülükle yalvararak ve için için dua edin. Çünkü O haddi aşanları sevmez.” (el-A'râf 7/55). Bir hadis-i şerifte ise şöyle buyrulmaktadır: “Allah’a kabul edileceğini gerçekten inanarak dua ediniz. Bilin ki Allah ciddiyetten uzak ve umursamaz bir kalp ile yapılan duaları kabul etmez.” (Tirmîzî Deavât 66 [3479]).
d) Israrla dua edilmelidir. Bir mümin ettiği duanın kabul edilmesi hususunda aceleci olmamalıdır. Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmaktadır: “Sizden herhangi biriniz ‘dua ettim de kabul olunmadı’ diyerek acele etmediği sürece duası kabul olunur.” (Buhârî De‘avât 22 [6340]; Müslim Zikir 90-92 [2735] ).
e) Umut ve korku içinde dua edilmelidir. Kur’ân’da şöyle buyrulmaktadır: “Onlar gerçekten hayır işlerinde yarışırlar (rahmetimizi) umarak ve (azabımızdan) korkarak bize dua ederlerdi. Onlar bize derin saygı duyan kimselerdi.” (el-Enbiyâ 21/90).
f) Dua her zaman yapılabilirse de bazı vakitlerde yapılması daha makbul görülmüştür. Bu vakitlerden biri de seher vaktidir. Allah Teâlâ geceleri dua ibadet ve istiğfar ile meşgul olanları Kur’ân-ı Kerîm’de övmekte ve şöyle buyurmaktadır: “Onlar geceleri az uyurlardı. Seher vakitlerinde bağışlanma dilerlerdi.” (ez-Zâriyât 51/17-18). Hz. Peygamber’e (s.a.s.) 'Ey Allah’ın Resûlü hangi dua daha makbuldür?' Diye sorulunca ‘Gece yarısı ve farz namazlardan sonra yapılan duadır.’ cevabını vermiştir.” (Tirmizî De‘avât 79 [3499]).