Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕"Kişi tevhid inceliklerinden şüpheye düşerse sorup öğrenmesi vaciptir aksi halde kafir olur."
- Ebu Hanife’ye nispet edilenbu sözü nasıl anlayacağız? (el-Fıkkhu’l-Ekber son paragraf el yazmasında matbuda nerede olduğunu bilmiyorum)
Değerli kardeşimiz
Ebu Hanife’nin ilgili ifadelerinin tamamı şöyledir:
“İnsana tevhit ilminin inceliklerine dair bir müşkil (kapalı bir şey) olursa derhal Allah katında savap (doğru) olana itikat etsin. Nihayet yetkili bir alim bulunca ona sorun. Fakat bu itikadi meseleyi tehir etmesi uygun olmadığı gibi üzerinde tevakkuf etmesinde bir mazeret olmaz aksi takdirde küfre girer.”[bk. Aliyyu’l-Kari Şerhu’l-Fıkhi’l-Ekber Beyrut 1404/1984 (metindeki yeri) 301]
- “Tevhit ilminin inceliklerine dair müşkil”den maksat Allah’ın zat ve sıfatları ile ahiret inancıyla ilgili -iman esaslarına aykırı- şüphelerin doğması demektir. Bu tür şüpheler imanın esaslarıyla ilgili olduğu için bir an bile tevakkuf etmek caiz değildir. Derhal Allah katındaki savap (doğru) olan (yani Kur’an ve sünnetten genel olarak öğrenilen prensipler doğrultusunda İslam ruhuna uygun olan) bilgilerle bu şüpheyi gidermesi gerekir. Çünkü iman hakkındaki şüphenin imanla bir an bile tahammülü yoktur.(bk. Aliyyu’l-Kari Şerhu’l-Fıkhi’l-Ekber 165)
Bu şüphenin gerçek bir şüphe olması gerekir. Çünkü bu takdirde kişi yüzde yüz kesin olması gereken iman sahasından çıkmış tereddüt çukuruna düşmüştür. İman-küfür arasında bir yer olmadığına göre bu tür şüpheler anında giderilmezse imanın karşı tarafına düşmek zorunda kalabilir.
Ancak gerçek bir şüphe değilde şeytanın vesvesesi olursa şek-şüphe formatında kalbe telkin edilen yapay bir şüphenin buna dahil olmadığını belirtmeliyiz.(Bu konuda Bediüzzaman’ın “Hikmetü’l-istiaze / On Üçüncü Lem'a” ve "Vesvese / Yirmi Birinci Söz İkinci Makam" adlı eserlerine bakılabilir) Vesvese suretindeki şüphelerle meşgul olunmamalı hiçbir surette dikkate alınmamalıdır.
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi