Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Allah kendisini Kur’an’da nasıl tarif etmektedir?

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 23:16    Güncellendi: 31.01.2025 23:16
Cevap

Değerli kardeşimiz

Cenab-ı Hak (CC) Kur’an-ı Kerim’de kendisini bize şöyle tanıtmaktadır:

Cenab-ı Hak ezelîdir ebedîdir evvel ve ahirdir. Hiçbir cihetle ne zatında ne sıfatında ne işlerinde benzeri dengi şebihi misli misali yoktur. Sıfatları zatındandır. Her şeyi O yaratmıştır kendisi yaratılmamıştır. Doğurmamış ve doğurulmamıştır. Mekândan münezzehtir. Yani bir yerle kayıtlı değildir. Her yerdedir. Her şeye her şeyden daha yakındır her şey ondan sonsuz uzaktır (bk. İhlâs 112/1-4).

Allah’ın sıfatlarını biraz daha yakından tanımaya çalışalım.

1. Allah Ezelî’dir

Cenabı hak ezelîdir ebedîdir evvel ve ahirdir. Her şeyden önce Allah ezelîdir kadimdir varlığının başlangıcı yoktur. Evveli olmayana ezelî kadim sonradan meydana gelene de hâdis denir. Allah kadimdir sonradan var olan şeyler İlâh olamaz. Yüce Allah’tan başka ne varsa bunların hepsi hâdistir yani sonradan olmuşlardır. Bunlar Allah’ın kudreti ile yaratılmışlardır. Artık şüphe yoktur ki yaratılanlar yaratana mahsus ezelî sıfatını taşıyamazlar. O’nun ezelî varlığı ile beraber hiçbir şey yoktu. Âlemler sonradan yaratılmıştır. Öyle ise yaratıcı yaratılmış olamaz. Allah’ı -hâşâ- kimin yarattığını sormak da Allah’ı bilmemekten ileri geliyor. Çünkü yaratılmış olarak ne düşünülürse o mahlûktur İlâh olamaz (bk. Bilmen Ö. N. Büyük İslam İlmihali. İstanbul 2001 s.14.).

Allah’ın ezelîyetini kabul etmeyen veya aklına sığıştıramayanlar maddeye ezelîyet vererek atomlar adedince ilâhları kabul etmeye mecbur kalıyorlar.

2. Allah Bâki'dir

Allah ebedîdir sermedidir. Ebediyet sonu bulunmamak sıfatıdır. Sonu olana “fani’’ sonu olmayana da “Bâki’’ denir.

Yüce Allah beka sıfatı ile vasıflanmıştır. Çünkü ebedîdir bâkidir varlığının sonu yoktur. O’nun yok olacağı hiçbir zaman düşünülemez. Sonradan meydana gelen bütün varlıklar Allah’ın (CC) kudreti ile meydana gelmişlerdir. Yine Allah’ın (CC) kudreti ile yok olurlar yine var olurlar ve binlerce değişikliklere uğrayabilirler. Fakat yüce Allah Bâki'dir değişiklikten ve yok olmaktan uzaktır. Çünkü O başkasının kudret eseri değildir ki onun kudret eseri ile yokluğa gitsin veya değişikliğe uğrasın. Aksine bütün varlıklar O’nun kudretinin birer eseridir. Her şey yok olmaya mahkûmdur ancak azamet ve ikram sahibi Allah’ın (CC) varlığı kalıcı ve süreklidir. Öyle ise değişime uğrayan ilâh olamaz. Değişmezlik gerçek yaratıcının en önemli bir özelliğidir.

3. Allah Yaratılmış Şeylerin Hiçbirine Hiçbir Yönden Benzemez

Evet  O öyle bir Zattır ki O’na yıldızların icadı zerreler kadar kolay gelir. O’nun kudreti karşısında en büyük şey ile en küçük şey birdir. Hiçbir şey hiçbir şeye hiçbir fiil hiçbir fiile mani olmaz.

Allah’ın (CC) sıfatlarından birisi de her cihetçe sonsuz mükemmellikte olmasıdır. Sonradan yaratılan hiçbir şeye benzerliği olmamasıdır.  O hatırlara gelen her şeyden başkadır.

Şu kâinatta mümkinat yani yaratılan ve yaratılabilen her şey değişir başkalaşır birbirine benzeyebilir doğar doğurulur büyür sonunda ölür ve yok olur. Bütün bunlar bir ihtiyaçtan gelir. Allah ise   ne bunlara ve ne de başka hiçbir şeye muhtaç değildir.

İnsanların ve diğer yaratıkların birçok ihtiyaçları vardır. Bunlar mekâna zamana yiyip içmeye gezip dolaşmaya yaratılmaya doğmaya doğurmaya ve benzeri hallere muhtaçtırlar. Allah ise bunlardan hiçbirine muhtaç değildir. Bunlar yok iken   o yine vardı. Her şeyi yoktan O var etti. O madde dediğimiz nesnelerin hiçbir özelliği ile mukayese edilemez. O’nu bilinen mümkinat dediğimiz yaratılmış varlıklarla karşılaştırmaya çalışan çok büyük hata eder. Çünkü O “leyse kemislihi şey’ün’ dür. Yani ne zatında ne sıfatında ne işlerinde benzeri yoktur. Misli olamaz ortağı bulunmaz.

Evet bütün kainatı bütün şuunatıyla ve keyfiyatıyla kabza-i Rububiyetinde tutup bir hane ve bir saray hükmünde kemal-i intizam ile tedbir idare ve terbiye eden bir Zat-ı Akdes’e misil ve mesil ve şerik ve şebih olmaz muhaldir.

Evet   O öyle bir Zattır ki O’na yıldızların icadı zerreler kadar kolay gelir. O’nun kudreti karşısında en büyük şey ile en küçük şey birdir. Hiçbir şey hiçbir şeye hiçbir fiil hiçbir fiile mani olmaz. Hadsiz fertler bir fert gibi nazarında hazırdır. Bütün sesleri birden işitir. Umumun hadsiz ihtiyaçlarını birden yapabilir. Kâinattaki bütün varlıkların intizamlı ve ölçülü yaratılışları   hiçbir şeyin O’nun idare ve tedbirinin ve dilemesinin haricinde olmadığını gösterir. Hiçbir mekânda olmadığı halde her bir yerde ve her bir mekânda kudretiyle ilmiyle hazırdır. Her şey O’ndan nihayet derecede uzak olduğu halde O ise her şeye nihayet derecede yakındır. İşte böyle bir Zat-ı Hayy-ı Kayyum-u Zülcelalin elbette hiçbir cihetle misli naziri şeriki veziri zıddı niddi olmaz ve olması muhaldir (bk. Nursi B. S. Lemalar. Envar Neşriyat İstanbul 1996 s.351-355.). 

Allah’ı kim yarattı? Diye soru sorulmaz. Çünkü böyle bir soru başlangıçtaki ilâh tarifindeki kabule aykırıdır. Allah’ı tarif ederken her şeyi O‘nun yarattığı fakat kendisinin yaratılmadığı kabul edilmişti.

Güneş misali ile bunları akla bir derece yakınlaştırabiliriz. Meselâ Güneş ışığı ısısı ve yedi rengi ile bütün eşyaya yakındır. Bütün varlıklar ondan milyonlarca kilometre uzaktır. Bir an için Güneş akıllı ve şuurlu kabul edilse onun yedi renginin her birisi de bir sıfatı olarak dikkate alınsa Meselâ yeşil rengi görmesi sarı rengi işitmesi mavi rengi konuşması gibi farz edilse yeryüzündeki bütün varlıklarla bir anda görüşebilir. Bütün mahlûkatın sesinin bir anda işitir. Biri diğerine mani olmazdı. Hem her varlığın yanında olduğu halde onlardan kilometrelerce uzak bulunurdu.

Allah’ın bir mahlûku olan Güneş nuraniyet sırrıyla böyle olursa elbette sonsuz nuraniyete sahibi olan Cenab-ı Hak da (CC) bir anda her yerde bulunabilir her şeyi bizzat kendisi idare eder bir iş bir işe mani olmaz (bk. Nursi Sözler. s. 231).

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi