Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕- Aşağıda bir hadis ve bir ayet var. Fakat bu ayeti diğer tefsirciler bu şekilde açıklamamış. Benziyor fakat aradaki fark diğer tefsirciler "baldırların açılacağı" demiş Müslim ve Buhari "Rabbimiz baldırını açar" demiş. Allah ahirette Peygamberlere kimliğini kanıtlamak için bacağını açıp baldırını gösterir.” (Müslim İman 302 Buhari 97/24 10/29 Müsned 3/1)
- Bazı ayet ve hadislerde Allah'ın Eli Allah'ın İpi Allah'ın Baldırı gibi ifadeler kullanılmaktadır. Bu tür ayetler mütaşabih ayetlerdir. Peygamber efendimiz de bazı hadislerinde mütaşabih kelimeler kullanmıştır. Böylece insanlar bu meseleleri daha iyi anlasın.
- Nitekim başka bir hadisi şerifte Peygamber efendimiz şöyle buyurmaktadır. "Ebu Said (ra) anlatıyor. Resulullah (aleyhisselatu vesselam)'ı dinledim "Baldırların açılacağı kendilerinin secdeye davet edileceği gün...(Kalem 42) mealindeki ayetle ilgili olarak" şöyle diyordu:
"Rabbimiz baldırını açar her mümin erkek ve her mümin kadın O'na secde eder. Dünyada iken kendisine riya ve gösteriş olarak secde edenler geri kalırlar. Onlar da secde etmeye kalkarlar ancak sırtları bükülmeyen yekpare bir tabakaya dönüşür (ve secde edemezler.)" (Buhari Tefsir Nunvel Kalem 2 Tefsir Nisa 8 Tevhid 24; Müslim İman 302. (183)
- Diyanet Meali: 68.42 - (42-43) Baldırların açılacağı (işlerin zorlaşacağı) ve kâfirlerin secdeye çağrılıp da gözleri düşmüş ve kendilerini zillet kaplamış bir hâlde buna güç yetiremeyecekleri günü (Kıyamet gününü) düşün. Hâlbuki onlar sağlıklarında secde etmeye çağrılıyorlar (ve buna yanaşmıyorlar)dı.
- Elmalılı Hamdi Yazır Meali: 68.42 - O gün ki saktan bir keşf olunur ve secdeye da'vet edilirler o vakıt güçleri yetmez.
- Hasan Basri Çantay Meali: 68.42 - (Hatırla ki o gün) baldır (lar) ın açılacağı kendilerinin secdeye da'vet edilecekleri bir gündür. Fakat (buna) güc yetiremeyeceklerdir.
- Ali Bulaç Meali: 68.42 - Ayağın üstünden (örtünün) açılacağı ve onların secdeye çağrılacakları gün artık güç yetiremezler.
Değerli kardeşimiz
- Kalem suresinin 42. ayetinde yer alan “yükşefu” kelimesi k-ş-f kökünden türeyen ve “açılır/açığa çıkarılır” manasına gelen “meçhul-muzari” bir fiil kalıbıdır.
Türkçe’deki “keşif”(keşfetmek) kelimesi de Arapça kökenlidir. Maddi-manevi “keşifler”in anlamı da budur. Yani gizli kapalı olan şeylerin üstündeki perdeyi kaldırmak ve perdenin altındakini göstermek..
- Ayette yer alan “sak” kelimesi (diz ile ayak arasındaki organ olan) baldır/ bacak anlamındadır. Kıyamet suresinde yer alan “Velteffeti’s-saku bi’s-sak” ayetinin manası “bacağın bacağa dolaştığı...” şeklindedir.
Kalem suresi ve Kıyamet suresinde yer alan “sak” kelimesine ayak anlamını veren mealler doğru değildir.
- Müslim’deki ifade “yükşefu” (açılır/açığa çıkarılır) fiili meçhul olarak kullanılmıştır. Ancak bu fiil malum olarak “yekşifu”(açığa çıkar) şeklinde de okunmuştur.
Fiilin meçhul şekli Kalem suresindeki ayetin ifadesine daha uygundur.
Bununla beraber İmam Nevevi’nin bildirdiği gibi İbn Abbas Lügat ve “garibu’l-hadis”(hadislerin ifadesindeki kapalı sözcükler konusunda) uzman olanların cumhuruna göre “yükşefu an sak” (zorluklar ortaya çıkarılır) veya “yekşifu an sak” (zorluklar açığa çıkar) ifadelerinin her ikisi de Arapça’da bir deyimdir sıkıntı ve zorlukların ortaya çıktığını ifade etmek için kullanılır. (bk. Nevevi el-Mihac/şerhu Sahihi Müslim 3/27)
- Buharide yer alan “yekşifu rabbuna an sakın” ifadesine dikkat çeken İbn Hacer Buhari’nin bazı rivayetinde (Müslim’de olduğu gibi) Allah’a izafe edilen zamiri içeren “sâkıhi” kelimesinin kullanılmadığı şeklindeki “yekşifu an sak” ifadesinin Kur’an’a daha uygun olduğunu ve daha doğru olduğunu söyleyen alimlerin görüşlerine yer vermiştir. (bk. İbn Hacer Fethu’l-Bari 8/664)
Bununla beraber İbn Hacer -Hattabi’den naklen-“yevme yekşifu rabbuna an sakıhi” ifadesini “O gün “Rabbimiz çok zorlu bir sıkıntıyı ortaya çıkarmak suretiyle kudretini ortaya koyacak” şeklinde anlamlandırmıştır. (bk. İbn Hacer a.y; Aynî Umdetu’l-Kari 25/128-129)
- Ancak Rikak bahsinde bu ifadeyi: “Allah korkuyu ortadan kaldırır” şeklinde değerlendirmiştir. (bk. İbn Hacer 11/451; Aynî a.y)
- Kanaatimizce “yekşifu/yükşefu an sak”ın Türkçedeki en yakın ifadesi “paçayı sıvamak” deyimidir. Bu ifade “deyim” olarak hiçbir zaman gerçekten “bacaktan paçayı yukarıya sıvamak” anlamında kullanılmaz. “Paçanın tutuşması” deyimi de bu manaya gelir.
Demek ki bütün hakikatlerin çırıl çıplak ortaya çıkması sebebiyle hesap ve cezanın bütün şiddet ve dehşetiyle hüküm sürdüğü kıyamet gününün bu dehşetli manzarası Araplarca çok iyi bilinen ve sık sık kullanılan “keşf-i sak” deyimiyle ifade edilmiştir.
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi