- Allah’ın (c.c) üzerinden vakit geçmez. Bir fasığın günahı isyanı Allah’ı (c.c) kızdırır halbuki Allah (c.c) onun cehennemde nasıl yanacağını da nasıl azab göreceğini de bilir. Buna göre adaletin tecellisini zaten biliyor ve görüyordur. Allah’ın (c.c) çeşitli esmalarını biliyoruz mühlet veren hemen cezalandırmayan. Ama sonuç belli olduktan sonra... 

- Birisinin ömür boyu günahkar olup ömrünün son senesi nedametle tövbe edip... Hakka sımsıkı sarılsa Hakkı (c.c) razı edebileceği amelin lütfolunmasını farz etsek... O adam doğmazdan evvel Allah (c.c) onun sonunu biliyordu ve sonuç itibarıyla iyi idi Hakka yakındı... Demek onun günahkar olan zamanındaki Allah’ın (c.c) adama kızması Allah’ın (c.c) razı olmadığı fiili yaratmasından ötürü ve günahkar adamın kesbinden mi?.. Çünkü adalet tecellisi zaten olacak. Allah’ın (c.c) Hakim Adil Rahman Rahim sıfatıyla herkese en layık olanını verecek...

- Peygamberimiz (sav) miracda azab olunanları görmüştü çünkü orda zaman yoktu... Hal böyleyken Allah’ın (c.c) sevinmesi ve gazaplanması nasıl tarif edilir?

Değerli kardeşimiz

Allah insanları fiil ve davranışlarıyla değerlendirir. Bu demektir ki Allah insanları şahısları itibariyle değil yaptıklarıyla değerlendirir.

Bediüzzaman Hazretlerinin ifade -özetle- ettiği gibi her Müslümanın her vasfı Müslüman olması gerekirken her zaman dışarıda yansımaları Müslüman olmayabilir.

Keza her kâfirin her vasfının kâfir olması ve küfründen neşet etmek yine lâzım değildir... Demek ki bazen Müslümanda kâfir bir sıfat kâfirde de Müslüman bir sıfat bulunabilir. İşte dünyada bazen kâfirlerin Müslümanlara galip gelmesi bu sırdan ileri geliyor. Yani kâfirler kendilerinde bulunan Müslüman sıfatlarla Müslümanlarda bulunan kâfir sıfatlara galebe ediyorlar. (bk. Sözler 725)

- Bu açıklamalardan da anlaşılıyor ki Allah bir kişinin hayatı boyunca yaptığı bütün işlerini iyi veya kötü olması üzerinden değerlendirir. Sevgisi iyi işlere iyi davranışlaradır; gazabı da kötü işlere ve kötü davranışlaradır. 

Sonunda cennete götürecek bir yola giren kimsenin hayatında yaptığı kötülüklerini de Allah sevmez. Buna mukabil sonunda cehenneme götürecek işlere giren hatta kâfir olarak ölecek bir kimsenin hayatında yaptığı iyi işlerine Allah hoş nazarla bakar.

- Bu şuna benzer: Sene sonunda sınıfta kalacak bir öğrencinin sene içinde aldığı bazı güzel notları öğretmen tarafından tekdirle karşılanır. Buna karşılık sene sonunda başarılı olup sınıfı geçen bir öğrencinin sene içinde aldığı bazı eksik notlarına bakışı da elbette olumludur. 

- Bundan da anlaşılıyor ki sevilen veya sevilmeyen şey kişilerin şahısları değil yaptıkları işler ve gösterdikleri davranışlardır. 

Bunun gibi Allah da sonunda bir şekilde cennetlik olan bir hırsızın hırsızlığını hoş karşılamadığı gibi sonunda bir şekilde cehennemlik olan bir kişinin -söz gelişi- kıldığı namazlarını verdiği zekâtını da kötü karşılamaz.

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi