Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Allah’ın Zati Sıfatları için ne ayni ne de gayri sıfatları denilir mi?

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 23:16    Güncellendi: 31.01.2025 23:16
Soru Detayı

- Allah'ın Subuti Sıfatları için ne aynı ne de gayri diyoruz. Peki Zati Sıfatları olan Vucud Kıdem Beka ... olan altı sıfatı için de ne aynı ne de gayri denilir mi?
- Ayrıca Rabbimizin Allah ismi ve diğer isimleri de zat-ı şerifesiyle ne aynı ne de gayri denilir mi?

Değerli kardeşimiz

Sıfatlar ayrıdır isimler ayrıdır.Allah lafza-i celal bir isimdir. Bu konuda eskiden beri özellikle kelamcılar arasında isim ile müsemma arasındaki ilişkinin ne olduğu ismin müsemmanın aynısı mı gayrısı mı olduğu konusunda oldukça tartışmalar olmuştur. Bu farklı görüşlerin kendilerine mahsus delilleri vardır. Ancak bu konuları seslendirmenin günümüz insanına bir faydası olduğunu düşünmüyoruz.

Allah ismi Zat-ı Akdesin has bir ismidir. Bizim dilimizle teleffuz ettiğimiz veya kalemimizle yazdığımız “ALLAH” kelimesinin Allah’ın zatının aynısı olmadığı bilakis ondan gayrı olduğu görülen bir gerçektir. Fakat “Allah” lafza-i celalin sadece Zat-ı akdesi tanıttığı onun için kullanıldığını dikkate aldığımızda bu ismin bütün sıfatları cami bir konuma sahip olduğunu da göz ardı edemeyiz.

Bu açıdan bakıldığında bunun ayni olduğunu söylemek mümkündür. Nitekim Bediüzzaman Hazretlerinin

“Cenab-ı Hakk'ın ismi Zât-ı Akdes'ine ayn olduğu cihetle; lafza-i celal sıfât-ı ayniyeye işarettir.  اَلرَّحِيمِ er-Rahim de fiilî olan sıfât-ı gayriyeye îmadır.  اَلرَّحْمٰنِ er-Rahman dahi ne ayn ne gayr olan sıfât-ı seb’aya remizdir.”(İşaratü'l-İ'caz s.15)

şeklindeki ifadesinde  bu husus açıkça vurgulanmıştır.

Genel bir değerlendirme:

Sıfat-ı Ayniye Sıfat-ı Gayriye Ne Demektir?

Cenâb-ı Hakk’ın aynı gayrı ne aynı ne de gayrı olmak üzere üç çeşit sıfatı vardır.

Aynî sıfatlar Allah’ın tenzihi ve selbi sıfatlarına denir. Bunlar Vücûd Kıdem Beka Muhâlefetün lil-havâdis Kıyâm Bi-nefsihî Vahdâniyetdir. Bu sıfatlar Allah hakkında câiz olmayan mâna ve halleri bertaraf etmek için tedbir amaçlı konulmuş vasıflardır. Bu tenzihi sıfatlar iş ve icraat yapmazlar onun için Allah’ın Zât-ı Akdesinin aynı kabul edilmişlerdir.

Yani bu sıfatlar Allah’ın Zâtının aynısıdır başka bir mâna ve gayrılık ifâde etmezler. Mesela; Vücûd sıfatı Allah’ın Zâtının varlığını ifâde eden bir sıfattır. Zıt mana olan ademi yani yokluğu bertaraf eder. Kıdem başlangıçtan münezzeh olmasını gösterir. Bekâ ise sonu olmamayı ifâde eder. Bu sıfatlar mevcut ve fâil değillerdir bir kudret bir irâde gibi varlıkları ve tasarrufları yoktur.

Gayri sıfatlar Allah’ın fiili olan sıfatlarına denir. Bu fiili sıfatların ise miktarı ve sınırı yoktur. Bu fiili sıfatların çokluğu ise Allah’ın kudret sıfatının muhtelif mevcudattaki muhtelif tecelliyatından ibarettir. Mesela; Allah’ın kudret sıfatı bir çekirdeğin açılmasında tecelli ederken Fettâh nâmını alıyor bir canlının ölümünde Mümit ismini alıyor bir hayat bahşederken Muhyîismini alıyor canlılara rızık verirken Rezzâk nâmını alıyor ve hâkeza..

Bu sıfatlar kâinat ve mahlûkatın yaratılması ile açığa ve meydana çıktıkları için Ehl-i sünnet’e göre hâdistirler. Ama bunların arka cephesinde asıl iş gören ve icra eden Kudret sıfatı ezelî ve ebedîdir. Onun için Allah ezelde Rezzâk Muhyî Fettâh değildi demek mânasız olur.

Allah ezelde kudret itibâri ile bu gibi fiili isimlere sahipti ama tecelli ve yaratma ile bu isimler meydana çıktığından tesmiye olarak hâdis oluyorlar. Gayri ismini de bu mânadan dolayı alıyor yani tesmiye noktasından alıyor.

Ne ayni ne de gayri olan sıfatlar ise Allah’ın Zâti ve Sübûti olan sıfatlarına denir. Bunlar Hayât İlim İrâde Kudret Tekvin Sem Basar ve Kelâm’dır. Bu sıfatlar kâinatta iş ve icraat gören ve tasarruf ve tecellileri olan hakîki ve etken sıfatlardır. Bu sıfatlar selbi ve gayri sıfatlar gibi mâneviye ve tenzihi sıfatlar değildirler. Allah’ın Zâtından başka mâna ve esasları olan ama ondan da müstakîl ve bağımsız olmayan sıfatlardır.

Onun için ne ayn ne gayr mânasını ifâde eden Allah’ın zât-ı akdesine zâid ve Onunla kâim sıfatlar denilmiştir. Ne o ne de onsuz olabilir. Bu sıfatların Allah’ın Zâtı ile olan ilişkisi ve durumu İlm-i Kelâm ve felsefenin en esaslı ve ihtilaflı konusudur. Biz burada üç gurubun fikrini özet olarak izâh edeceğiz ki mes’ele o zaman açıklığa kavuşur.

Öncelik olarak Ehl-i sünnet’in dışındaki iki görüşü aktaralım.

Birincisi:Muteziledir. Bunlar Allah’ın bu sekiz sıfatını tıpkı selbi sıfatlar gibi Allah’ın Zâtının aynı kabul edip bu sıfatların vücûdunu inkar ediyorlar. Yani bunlar Allah’ın Zâtı hem ilim hem irâde hem kudret vs. deyip Zâtından başka bir şeyi kabul etmiyorlar. Allah kâinatta sıfatlar olmaksızın Zâtı ile iş ve icraat yapıyor diyorlar. Bunun gerekçesi olarak da tenzihi gösteriyorlar.

Yani Allah’ın Zâtından başka Kadîm sıfatları kabul etmek Kadîm Zâtların çoğalmasını gerektirir ki bu da tevhîd ve tenzihe zıt olur derler. Mûtezilenin bu görüşü hem akla hem de nakle zıt bir görüştür. Aklî açıdan ilim ve irâdeyi aynı kabul etmek zaten açık bir safsatadır. Kur’ân’da ise Allah’a ilimdir kudrettir demiyor Âlimdir Kâdirdir diyor. Yani ilim sahibidir kudret sahibidir diyor. Bu da Mûtezilenin tezine zıt bir ifâdedir.

Daha çok deliller var ama biz örnek olarak bunlarla iktifâ edelim.

İkincisi:Kerramiyelerin görüşüdür. Bunlar Allah’ın bu sekiz sıfatını Allah’ın Zâtının tamamen haricinde ve ondan müstakîl olarak değerlendirirler. O zaman Mûtezilenin dediği gibi Kadîm varlıkların çoğalması söz konusu olur ki bu da şirktir. Mûtezilenin tepkisi ve tefrite yönlendiren Kerramiyenin ifrat fikirleridir. Kerramiye ekolünün savunduğu fikrin butlanı zâhirdir izâh ve ispata lüzum yoktur.

Üçüncüsü:Ehl-i sünnet’in görüşüdür. Ehlisünnet’e göre Allah’ın Zâti ve Sübûti sıfatları Allah’ın Zâtı Akdesine zâiddir. Yani onun ile Kâimdir onun ile ayakta durur onun ile dâimidir. Ama bununla beraber Allah’ın Zâtı Akdesinin aynı mücâviri muttasılı mürekkebi mücehhezi de değildir. Bu sıfatlar Allah’ın Zâtının aynı değildirler onun için Allah’a ve Zâtına ilimdir kudrettir irâdedir demek yanlış oluyor. Bu sıfatlar Allah’ın Zât-ı Akdesine zâiddirler. Yani O değiller ama onunla kâimdirler. Bu sekiz sıfat Allah değiller ama Allah ile kâimdirler. Ama Allah’ın Zâtından başka bir mâna ve esası olan sıfatlardır.

Allah’ın Zâtının aynı olmamaları gayrı olmalarını gerektirmez. Mûtezile tefrit edip sıfatları aynı demekle inkar ediyorlar. Kerramiye ifrat edip sıfatlara Allah’tan bağımsız ulûhiyet isnât etmişler. Ehl-i sünnet ise ne sıfatları inkar etmişler ne de ulûhiyete götürmüşler. Ehl-i hak olan ehl-i vasat Ehl-i sünnet’tir.

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi