Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Değerli kardeşimiz
Dünyada eşyanın yaratılışı büyük ekseriyetle sebepler zincirine bağlanmıştır. Yani dünyadaki yaratılışlarda “inşa” manası hükmetmektedir. Bütün varlık alemi “Nur-u Muhammedî” denilen o ilk mahluktan safhalar halinde yaratıldığı gibi her canlı da çekirdek tohum yahut nutfe dediğimiz bir noktadan başlayarak terbiye edilmekte birçok safhalardan geçerek son şeklini almaktadır. Bunun içindir ki Fatiha Suresinde Allah’ın “Rabbü’l-âlemin” olduğu öncelikle dikkatlere sunulur.
Cenâb-ı Hak bu dünyada sebepleri yaratmış terbiye etmiş ve sonsuz hikmetiyle neticeleri bu sebeplere bağlamıştır. Ahirette ise sebeplerin icraatına gerek kalmadan her şey İlâhî kudretle bir anda zamansız yaratılacaktır. Yani bu dünyada hikmet daha galiptir ahirette ise kudret. Yoksa bu dünyadaki sebepler de neticeler de Allah’ın kudretiyle yaratıldığı gibi ahiretteki bütün icraatlar da yine hikmet üzere olacaktır.
Burada bir “galibiyet” manası nazara veriliyor. Fırtınalı bir deniz sanki hal diliyle “Ya Celil!” dediği anlaşılır. Böyle bir manzaranın kendine has bir güzelliği de vardır ama burada "celal" daha galip daha hakimdir. Öte yandan bir ağaca baktığımızda “cemal” manası nazarımıza çarpar. Halbuki bu ağacın bir çekirdekten çıkarılması büyütülmesi kâinatla münasebetinin kurulması muazzam bir kudret eseridir. Ancak burada “cemal” daha hakimdir.
Aynı şekilde hem dünyada hem ahirette hikmet ve kudret birlikte icraat gösterirler. Yani İlâhî kudretin bütün icraatları her iki âlemde de “hikmet” üzeredir. Ancak dünyadaki icraatlarda hikmet ahiretteki icraatlarda ise kudret daha hakimdir.
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi