Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Allah'ın sıfatları nelerdir nasıl anlaşılmalıdır?

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 23:16    Güncellendi: 31.01.2025 23:16
Cevap

Değerli kardeşimiz

Cenâb-ı Hakk’ın zâtı gibi mukaddes sıfatları da kemâliyle idrak edilemez; ama o sıfatların varlıkları ve sonsuz oldukları bilinebilir.

İlâhî sıfatlar "sübutî" ve "zatî" olmak üzere iki gruba ayrılıyor.

Sübutî Sıfatlar;

Bunlar "hayat ilim irade kudret sem’ (işitme) basar (görme) kelam ve tekvin (var etme)" sıfatlarıdır.

Bu sıfatların hepsi ezelî hepsi ebedî hepsi sonsuz ve yine hepsi mutlaktır. Bunlarda ne bir azalma ne de artma düşünülebilir.

Hayat sıfatı ezelde ne ise ebedde de aynıdır. Bizlere hayat bahşetmesi Allah’ın ihya (hayat verme) fiiliyledir. Bizde hayat yaratmasıyla O’nun hayatında ne bir noksanlık olur ne de bir fazlalık.

Allah’ın bir sıfatı da "ilim"dir. Ne kadar varlık yaratırsa yaratsın onlara ne kadar hikmetler mânâlar takarsa taksın O’nun ilim sıfatında bir değişme düşünülemez.

İlâhî sıfatlardan bir başkası "irade"dir. Allah’ın iradesi de diğer sıfatları gibi mutlaktır ve küllîdir. Mutlak olmasının manası O’nun iradesini kayıtlayacak bir başka iradenin söz konusu olmamasıdır. İlâhî iradenin küllî olması ise sonsuz icraatlarının hepsini "birlikte irade etmesi" demektir.

Bilindiği gibi insanın iradesi cüz’îdir yani bir anda ancak bir şey irade edebilir; onu irade ettikten sonra ikinci bir şey irade etmesi mümkün olur. Şu varlık âleminde bir anda birbirinden farklı hatta bazen birbirine zıt sonsuz faaliyetler icra edildiğine göre bunların irade edilmeleri de birliktedir beraberdir sıra ile değil.

Allah’ın bir diğer sıfatı "kudret"tir. Allah atomlardan galaksilere çiçeklerden Cennet bahçelerine kadar her şeyi sonsuz kudretiyle yaratmıştır. Bir meyve ağacında o sonsuz ve mutlak kudretiyle tasarruf ettiği gibi meyvesi insan olan kâinat ağacında da tasarruf eder icraatta bulunur.

İlâhî sıfatlardan bir diğeri "basar" yâni görme biri de "sem’" yani işitmedir. Maddeden münezzeh olan Allah’ın görmesi ve işitmesi göz kulak gibi vasıtalardan münezzehtir. Bütün sesleri birlikte işitir bütün eşyayı beraber görür.

"Kelam" sıfatına gelince Allah’ın diğer sıfatları gibi bu sıfatı da sonsuzdur küllîdir mutlaktır.

Beyni konuşma merkezini ağzı dili yaratan ve insanı böylece konuşturan Allah meleklerini bunların hiçbiri olmaksızın konuşturur. Keza insana da rüya âleminde bu aletlere ihtiyaç olmaksızın konuşma imkânı verir. O halde kendi konuşmasını ölçü tutarak Allah’ın kelam sıfatını anlamaya kalkışan bir insanın hata etmesi istikametten sapması kaçınılmazdır.

Allah’ın zâtı mahlukatın zâtlarına benzemediği gibi kelam sıfatı da onların konuşmaları cinsinden değildir.

"Tekvin" sıfatı Allah’ın her irade ettiği şeyin varlık sahasına hemen çıkması mânâsına gelir.

"Hayat ilim kudret sem’ basar" sıfatları için Esmâ’ül Hüsna bölümündeki "Hayy Alîm Kadîr Semi’ Basîr" isimlerinin açıklamalarına bakılabilir.

Zatî Sıfatlar:

Bunlar "vücud kıdem beka vahdaniyet muhalefetü’n lil havadis kıyam bi nefsihî" sıfatlarıdır.

Vücud:

Vücut varlık var olma mânâsına gelir. Diğer selbî sıfatların tümü birlikte düşünüldüğünde vücut sıfatı daha iyi anlaşılır. Yani Allah’ın varlığı kadîmdir evveli yoktur; bâkîdir âhiri yoktur. O’nun mukaddes varlığı hiçbir mahlukunun varlığına benzemez hepsine muhaliftir.

Yine O’nun varlığı vaciptir başkasının var etmesiyle var olmadığı gibi devamı da başkasının yardımıyla değildir.

Vücud ya vacip olur ya mümkin olur veya mümteni’ olur. Vacip vücud Allah’a mahsustur. Allah’ın varlığı vaciptir olmaması muhaldir. Mümkin vücut ise bütün mahlukatın vücutlarıdır. Bunlar Allah’ın var etmesiyle var oldukları gibi O’nun yok etmesiyle de varlık sahasından silinirler. Mümteni’ vücut vacip vücudun zıddıdır yani olması muhaldir. Buna misal olarak "şerikler" (Allah’a ortak koşulan şeyler) verilir. Şeriklerin varlığı muhaldir imkânsızdır.

Bütün mahlukat âlemi Allah’ın varlığına birer delil birer şahittirler. Onları yoklukta bırakmayıp varlık âlemine çıkaran ancak varlığı vacip olan Allah’tır. Yani mümkinlerin var olmaları ancak vacip olanın irade etmesi ve yaratmasıyladır. Bu hakikati kabul etmeyenler varların varlığını yokluğa vermeye mecbur kalırlar.

Kıdem-Beka:

Allah’ın var etmesiyle var olan eşya evvellerinin olması cihetiyle "kıdem" sıfatını gösterirler. Keza her nefsin ölümü tatması yani her varlığın bir sonunun olması cihetiyle de "beka" sıfatını ilan ederler.

Vahdaniyet

Allah’ın hem zatında hem de sıfatlarında ve fiillerinde tek olması yani hiçbirinde benzeri dengi ortağı ve yardımcısı bulunmamasıdır.

Muhalefetün-lil-Havadis:

Havadis hâdis olanlar yani "sonradan yaratılan ihdas edilenler" mânâsına gelir. Her mahluk hâdistir. Ve Muhalefetün-lil-havadis sıfatı Cenâb-ı Hakk’ın kutsî mahiyetinin mahluk mahiyetlerine zıt ve muhalif olduğu mânâsına gelir.

Bir misal: Allah kadîmdir ezelîdir mahluk ise hâdistir sonradan meydana gelmiştir. Ezelî olmak sonradan yaratılmaya zıttır. 

Kıyam-bi-Nefsihi:

Hiçbir varlığın kendi varlığını kendi iradesiyle ayakta tutmadığını hepsinin bir ilâhî lütufla varlıklarını sürdürdüğünü düşünen insan Allah’ın "Kıyam-bi-nefsihi" sıfatına bütün ruhuyla iman eder. Yani Allah kendi zâtında kâimdir bütün mahlukatın kıyamları ise O’nun esmâ ve sıfatlarının tecellileriyledir.

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi