Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Peygamberimizin ümmetine şahit olması ne demektir?

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 23:16    Güncellendi: 31.01.2025 23:16
Soru Detayı

- Bazıları Peygamberimizin ümmetini yani bizleri gördüğünü bizim amellerimizden haberdar olduğunu ismi anılınca oraya geldiğini söylüyorlar. Bunu da bu ve buna benzer olan ayetleri delil getiriyorlar:
- Ey Peygamber gerçekten biz seni bir şahid bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik. (Ahzab 45)
- Bu ayete dayanarak sanki Peygamber haşa Allah gibi sürekli bir gözetliyormuş zannını pompalıyorlar. Böyle bir peygamber tasavvuru Hz. İsa'nın ilahlaştırılması gibi Peygamberimize yapılan bir iftira değil midir?
- Vefat etmiş bir elçi nasıl olurda Allah gibi bir gözetleyici olabilir?
- Bu ayete göre bu zan yanlış olmuyor mu?
- Allah’ın peygamberleri toplayıp “siz(den sonra davetiniz)e ne derece uyuldu?” diyeceği onların da “Bizim hiçbir bilgimiz yok. Gaybleri hakkıyla bilen ancak sensin” diyecekleri günü hatırlayın. (Maide 109)

Değerli kardeşimiz

- Ahzab suresinin 45. ayetinde yer alan “şahit”lik konusu birkaç şekilde yorumlanmıştır:

a) Hz. Peygamber (asm) kıyamet gününde bütün insanlar hakkında yapacağı şahitlik.

b) Hz. Peygamber (asm) Allah’ın vahdaniyetine/tevhid inancına şahitlik yapmaktadır.

c) Hz. Peygamber (asm) dünyada iken ahiretin varlığına oradaki  cennet-cehennem gibi saadet ve şekavet yerlerine şahadet ettiği gibi ahirette de dünyada yapılan itaat ve isyanlara şahitlik edecektir. (bk. Razi ilgili ayetin tefsiri)

Buradaki şahitlik Hz. Peygamber (asm)'in -haşa Allah gibi- her şeyi bildiği anlamına asla gelmez. Bu şahitlik daha çok vahyin öğretisine dayalı olarak ortaya çıkan bilgiye göredir. Nitekim biz de “kelime-i şahadet” ile iman ederiz. İlmelyakin aynelyakin hakkalyakin derecesinde görülen gerçeklere dayalı olarak yapılan şahadetler derce derecedir ve elbette çok farklıdır. Bizim şahadetimiz ile Resulullah’ın şahadeti de şüphesiz yerden göğe farklıdır.

d) Bu şahitlik kimin vahyi tasdik kimin tekzip ettiği dolayısıyla kimin mükâfat kimin cezayı hak ettiğine dair şahitliktir. (Beydavî ilgili yer)

Bu yorumdan da anlaşılıyor ki Hz. Peygamber (asm)'in bu şahitliği mutlak gaybı bilmek manasında değil Allah’ın vahyine dayanan bir bilgidir.

Nitekim bazı alimler de bu bilginin “Kitap ve sünnet”e bağlı olarak bilinen bilgi olduğunu bildirmişlerdir. (bk. İbn Aşur ilgili ayetin tefsiri)

“O (Allah) bütün gaybı bilir. Fakat  bildirmek istediği peygamberler dışında gaybını hiç kimseye açmaz...” (Cin 72/26-27)

mealindeki ayetlerden açıkça anlaşıldığı gibi Hz. Peygamber (asm) Allah’ın bildirmediği öğretmediği gaybın hiçbir bilgisine sahip değildir.

Şüphesiz o Allah’ın bildirdiği dünya ve ahiretle ilgili pek çok bilgiye de sahiptir. Onun öğrencileri olan evliyalar bile Allah’ın öğretmesiyle keramet nevinden bazı gaybi bilgilere ulaştıklarına göre kendisinin onlardan bin kata daha fazla böyle bir ilahî ikrama mazhar olması açıktır.

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi