Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Değerli kardeşimiz
Resûl-i Kibriyâ Efendimiz (asm) bu fani dünyada artık son dakikalarını yaşıyordu. Bu esnada Hz. Cebrâil Hz. Azrail ile birlikte geldi. Resûl-i Kibriyâ Efendimizin hâl ve hatırını sordu. Sonra "Ölüm meleği Azrail içeri girmek için izin ister." dedi.
Resûl-i Kibriyâ Efendimiz (asm) müsâade edince Hz. Azrail (as) içeri girdi. Efendimiz (asm)'in önünde oturdu "Yâ Resûlallah! Yüce Allah senin her emrine itaat etmemi bana emretti. İstersen ruhunu alacağım istersen sana bırakacağım." dedi.
Resûl-i Kibriyâ Efendimiz (asm) Hz. Cebrâil (as)'e baktı. O da "Yâ Resûlallah Mele-i A'lâ sakinleri seni beklemektedir." dedi.
Bunun üzerine Hâtemü'l-Enbiya Efendimiz (asm) "Yâ Azrail! Gel memuriyetini yerine getir." buyurdu.(Tabakât II/259; İbn-i Kesîr Sîre IV/550.)
Peygamberimiz (asm)'in Rabbine Kavuşması:
Mübârek başları Hz. Âişe (ra)'nin kucağında göğsüne dayalı idi. Yanında su kabı vardı. İki elini suya batırıp ıslak ellerini mübârek yüzlerine sürdü.
Mübârek dudaklarından "Lâ ilâhe İllallah" cümlesi döküldü. Sonra ellerini yüzünden kaldırdı. Gözlerini evin tavanına dikti. "Allah'ım! Refik-i Alâ" cümlesini tekrarlaya tekrarlaya altmış üç yaşında iken mübarek ruhu Refik-i Alâ'ya yükseldi. (Tabakât II/229; Müsned IV/89; Buharî III/96; İbn-i Kesîr Sîre IV/475)
Tarih: Hicretin 11. senesi Rebiülevvel ayının on ikisi pazartesi günü. Milâdî 8 Haziran 632.
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi