Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Değerli kardeşimiz
Bediüzzaman Said Nursî Mektubat'ta şu şekilde bir mucize naklediyor:
"Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü vesselam namaz kılarken hırçın bir çocuk namazını kat'edip geçtiğinden Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselam 'Allah'ım onun izini (ayağını) kes.' demiş. Ondan sonra çocuk daha yürüyememiş öyle kalmış hırçınlığının cezasını bulmuş."(Mektubat s. 130)
Mektubat'ta zikredilen bu mucize aynı zamanda Sünen-i Ebu Dâvud'da ve Kadı İyaz'ın Şifâ-i Şerif'inde de rivayet edilmektedir.
Ebû Dâvud'da geçen rivayet şu şekildedir:
"Said bin Gazvan hac dönüşü Tebük'e gelmişti. Bir de ne görsün. Yere oturtulmuş sakat bir adam duruyor. Yanına yaklaştı niçin bu hâle düştüğünü sordu. Sakat adam şöyle dedi:"
'Sana bir hadis haber vereceğim fakat ben sağ oldukça benden duyduğunu kimseye söylemeyeceksin. Hâdise şöyle: Resulullah Tebük'e geldiğinde bir hurma ağacının önüne inmişti. “Şu ağaç bizim kıblemizdir.” buyurdu. Ve hurma ağacına dönerek namaza durdu. Ben daha o zaman çocuktum. Koşarak geldim. Sütre olarak duran hurma ağacı ile onun arasından geçtim. Bunun üzerine Resulullah: “O bizim namazımızı kesti Allah da onun ayağını kessin.” dedi. O günden bugüne kadar ayağa kalkamaz oldum.” (Ebû Dâvud Salât: 110)
İbni Hibban'ın rivayetinde bu çocuğun Büsr bin Râî el-Amr adında birisi olduğu belirtilmektedir. Mektubat'ta geçen hadisin Arapça metni İbni Hibban'ın rivayetinden alınmıştır. (Sahihu İbni Hibban VIII/152)
Hadis âlimlerinin bu husustaki açıklamaları şu şekildedir:
"Önce şöyle bir sual akla gelmektedir: Namaz kılanın önünden bir insanın geçmesiyle namaz bozulmaz öyleyse Peygamberimiz neden beddua etmiştir? Diğer taraftan çocuğun henüz mükellef sayılacak bir yaşta olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda çocuk niçin böyle bir cezayı hak etmiştir?"
Bu sualleri sıralayan âlimler şu ihtimalleri zikrederek izahlarda bulunmaktadırlar:
"Her şeyden önce bu çocuğun bir müşrik çocuğu olduğu kuvvetle muhtemeldir. Peygamberimiz (asm)'in namaza durduğunu gören müşrikler Resul-i Ekrem Efendimizin namazını ifsat etmek maksadıyla çocuklarından birisini tahrik edip Peygamberimiz (asm)'in önünden geçmesini tembih etmişlerdir. Onların bu haince planlarını fark edip gören Peygamberimiz (asm) İslâm'ın izzetini göstermek ve onların kötü niyetlerini defetmek için çocuğun o hale gelmesini bir mucize olarak göstermiştir."
"Diğer bir ihtimal bu çocuk her ne kadar çocuk görünüşlü ise de büluğ çağına gelmiş olduğundan Peygamberimiz (asm) çocuğun önünden kasdî olarak geçtiğini anlamış ve böyle bir bedduada bulunmuştur." (eş-Şifâ I/632)
Yine bu hadisin izahında İmam-ı Suyûtî Hazretleri Peygamberimiz (asm)'in bu çocukla olan hadisesini Hz. Hızır'la başka bir çocuk arasında geçen hadiseye benzetmekte ve hikmet tarafının sadece Peygamberimizce bilindiğine işaret etmektedir.
Bilindiği gibi Hz. Hızır Hz. Musa (as) ile yolculuğu esnasında yolda toplu halde oynayan bir grup çocuğa rastgeldi. İçlerinden bir çocuğu yakaladı ve öldürdü. (Peygamberler Tarihi s. 445-447) Hz. Musa (as)'ın
"Bir can karşılığında kısas olmaksızın suçsuz bir kimseyi mi öldürdün. Doğrusu sen pek kötü bir iş yaptın!" (Kehf 18/74)
şeklindeki bir itirazına ise Hz. Hızır yolculuğunun sonunda çocuğu öldürmesinin hikmetini şöyle açıklar:
"Öldürdüğüm çocuğa gelince onun anne ve babası mü'min kimselerdi; bu kâfir tabiatlı çocuğun ileride anne ve babasını isyan ve inkâra sevketmesinden korktuk. Ve istedik ki Rableri onlara huy temizliği bakımından daha hayırlı ve merhamet yönünden daha yakın bir evlat versin." (Kehf 18/80-81)
Tefsirlerde yer aldığına göre bu anne ve babanın daha sonra bir kız çocukları dünyaya gelir ve bu kız da bir peygamberle evlenerek başka bir peygambere anne olur.
İşte Peygamberimiz (asm) de bu çocuğun ileride yapabileceği kötülüklere mâni olmak için istikbali görerek çocuğa böyle bir bedduada bulunmuştur. Yine de burada Peygamberimiz (asm)'in başka bir cihetten şefkatini görmek mümkündür. Çünkü ona acıdığından onu muhtemel kötülükten alıkoymayı niyet etmiştir.
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi