Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Değerli kardeşimiz
Peygamber Efendimiz (asm) pazartesi günü vefat etmiştir. Rebiülevvel ayının on ikisi pazartesi günü Müslümanlar öğleden sonra akşama kadar işlerini yürütecek bir halifenin seçimi ile meşgul olduklarından Peygamberimizin (asm) yıkanması techiz ve defni salı gününe kaldı. O gün Hz. Ebû Bekir (ra)'e Mescid-i Nebevî'de umumî bîat yapıldıktan sonra bu işlere başlandı. (bk. İbn İshak 4/306-309; İbn Sa'd 2/269; Belâzurî 1/257)
Yıkama işini Hz. Ali (ra) yaptı. Zirâ Resûl-i Kibriyâ Efendimiz sağlığında ona
"Vefât ettiğim zaman beni sen yıka." (İbn Sa'd 2/280-281)
diye vasiyyet etmişlerdi.
Evs bin Havlî testi ile su taşıyor Hz. Abbas ile Üsâme ve Şükrân Peygamberimizin (asm) üzerine su döküyorlardı. Hz. Ali (ra) de eline sarmış olduğu bez ile gömlek üzerinden oğuşturarak Peygamberimizi (asm) yıkıyordu.
Yıkama işi bittikten sonra Hâtemü'l-Enbiyâ Efendimiz (asm) yine Hz. Ali (ra) Hz. Abbas Fadl bin Abbas ve Peygamberimizin azadlı kölesi Şükran (Salih) tarafından kefene sarıldı.
Rebiülevvel ayının on üçü salı günü öğleye doğru Resûl-i Kibriyâ Efendimizin (asm) yıkanma ve kefene sarılma işi tamamlandı.
Hücre-i Saadetinde sedirinin üzerine konuldu. Bundan sonra Hâne-i Saadetlerinin kapısını açtılar. İnsanlar takım takım girerek imamsız olarak kendi başlarına Peygamberimiz Aleyhissalatü vesselamın üzerine namaz kıldıktan sonra çıkıyorlardı.
Böylece önce erkekler sonra kadınlar daha sonra da çocuklar Fahr-i Alem Efendimize karşı bu son vazifelerini (cenaze namazını) huşû ve hüzün içinde ifâ ettiler. Çevre kabilelerden de insanlar gelerek Resulullah (asm)'ın cenaze namazını kıldırlar. (İbn Sa'd 2/292)
Bu nedenlerden dolayı Peygamberimizin (asm) defni uzun sürmüştür.
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi