Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕- Peygamber Efendimiz (asm) Mekke'den Medine'ye göç ederken neden kendi yerine Hz. Ali (ra)'i yatağına yatırmış ve hicret etmiştir?
Değerli kardeşimiz
Vahiy meleği Cebrâil (a.s.) gelip Peygamber Efendimize (asm) müşriklerin kararını bildirdi ve başvuracağı tedbiri de şöyle açıkladı:
"Şimdiye kadar yattığın yatağında bu gece yatma!"
Bunun üzerine Resûl-i Kibriyâ Efendimiz (asm) Hz. Ali (ra)'i çağırdı ve
"Yatağımda bu gece yat uyu! Şu yeşil geniş aba hırkamı da üzerine ört! Korkma! Sana hiçbir zarar erişmeyecektir." dedi.
Ayrıca Hz. Ali (ra)'e kendisine teslim edilen emanetleri sahiplerine verinceye kadar da Mekke'de kalmasını emretti.
Mekkeliler "Muhammedü'l-Emîn" lakabını verdikleri Peygamber Efendimize (asm) son derece güvenirler ve en kıymetli eşyalarını saklayamamaktan korktukları için ona teslim ederlerdi. Kureyş ileri gelenlerinin hakkında ölüm kararı aldıkları sırada da kendilerinde emanet olarak birçok kıymetli eşya vardı. Ama o bu karara rağmen emanetlerin sahiplerine verilmesini Hz. Ali (ra)'e emretmekle bir kere daha büyüklüğünü ve emanete sadakatını ortaya koyuyordu.
Plan gereği her kabileden seçilmiş eli kılıçlı iki yüze yakın müşrik gecenin üçte biri geçince Resûl-i Kibriyâ Efendimizin (asm) evinin önünde toplandılar. İçlerinde Ebû Cehil Ebû Leheb ve Ümeyye bin Halef gibi azılıları ve elebaşıları da vardı. Katiller gecenin geçmesini aydınlığın etrafı sarmasını ve Fahr-i Âlem'in evinden çıkmasını bekliyorlardı. Zira âdetlerine göre bir adamı evinin içinde katletmek korkaklığın en adisi sayılırdı.
Resûl-i Kibriyâ Efendimiz (asm) eli kılıçlı katillerin Hâne-i Sâadetinin etrafını sardıkları sırada evinden çıktı. Yerden aldığı bir avuç toprağı başlarına attı ve "Yasîn Sûresi"nin ilk sekiz ayetini okudu. İçlerinden hiçbiri onu görmedi çıkıp gitti.
Bir müddet sonra yanlarına bir hemşehrileri uğradı:
"Burada ne bekleyip duruyorsunuz?"diye sordu. "Muhammed'i bekliyoruz." dediklerinde "Muhammed sizin başınıza toprak saçıp ve içinizden çıkıp gideli hayli vakit olmuş. Hele bir kere üstünüze başınıza bakınız." diyerek gözü dönmüş katillerle âdeta alay etti.
Birbirlerine baktılar. Üzerlerinin toz toprak içinde kalmış olduğunu gördüler. Şaşırıp kaldılar. Derhal Hane-i Sâadetin içerisine baktılar. İçerde birinin abaya sarınıp bürünerek yattığını görünce "İşte Muhammed yatıyor." diyerek beklemeye devam ettiler. Ta ortalık ağarıncaya kadar.
Sabahleyin Resûl-i Kibriyâ Efendimiz (asm) yerine Hz. Ali (ra)'in yataktan doğrulup kalktığını görünce bütün bütün şaşırdılar ve "Vallahi bize söylenen doğru imiş!.." dediler. Sonra da Hz. Ali (ra)'e "Muhammed nerede?" diye sordular. Hz. Ali (ra) "Bilmem." deyince hayrette kalıp ne yapacaklarını şaşırdılar.
Cenâb-ı Hak bu münasebetle indirdiği ayet-i celilede şöyle buyurdu:
"Hani kâfirler bir zaman seni yakalamak öldürmek ve yurdundan çıkarmak için bir tuzak kurmaya kalkmışlardı. Onlar tuzak kurar Allah da tuzaklarını başlarına geçirir. Allah hileyi hile ile cezalandıranların en hayırlısıdır." (Enfâl 8/30)
(Salih Suruç Peygamerimizin Hayatı)
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi