Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Efendimizin (s.a.s.) devesi hakkında bilgi verir misiniz?

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 23:16    Güncellendi: 31.01.2025 23:16
Cevap

Değerli kardeşimiz

Peygamberimizin (asm) devesi cennete gidecek hayvanlar içindedir. (Dürretü'n-Nâsihin s.57.)

Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın Adbâ ismindeki devesi vefat-ı Nebevîden sonra kederinden ne yedi ne içti tâ öldü. Hem o deve Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ile mühim bir kıssayı konuştuğunu Ebu İshak-ı İsferanî gibi bazı mühim imamlar haber vermişler. (Ali el-Kari Şerhu'ş-Şifâ 1:637.)

Peygamberimiz (asm) Mekke'den hicret edip Medine'ye geldiğinde Peygamberimiz (asm) Kasva adlı devesinin üzerindeydi. Ağır ağır Medine içlerine doğru ilerliyordu. Şehirde bir bayram havası vardı. Genç ihtiyar herkes ilâhiler söylüyordu. Peygamberimizin (asm) şehre gelişi kutlanıyordu. Kadınların sevinçleri yüzlerinden okunuyordu. Minik çocuklar bayramlık elbiselerini giymişlerdi... Neşe ile koşuşup duruyorlardı. Bütün şehir "Hazret-i Muhammed geldi. Şehrimizi şereflendirdi. Yâ Muhammed Yâ Resûlallah !" sesleriyle çınlıyordu.

Peygamberimiz (asm) ise sevinç gösterileri arasında yol alıyordu. Her ev sahibi aynı şeyi söylüyordu: "Ya Resûlallah bizde misafir olun."

Peygamberimiz (asm) hiç kimseyi incitmeyecek bir yol bulmuştu. Devesinin önünde çöktüğü evin misafiri olacaktı. Mübârek devesi de sağa sola bakarak ilerliyordu. Bir müddet öylece gitti. Daha sonra boş bir arsaya çöktü. Peygamberimiz (asm) devesinden hemen inmedi. Deve az sonra ayağa kalktı. Biraz ilerledi. Sonra çöktü.

Bir başka vakit devesi Adbâ yarışta birinciliği kaybedince bu durum sahabilere ağır gelmişti de bu kez şöyle buyurmuştu o:

"Dünyada yükselen bir şeyi alçaltmak Allah'ın değişmez kanunudur." (Metin Karabaşoğlu Bilinmeyen Yönleriyle Peygamber)

Kasvâ'nın Kaybolması:

Tebük seferi sırasında bir ara Resûl-i Ekrem Efendimizin (asm) devesi Kasvâ kayboldu. Ashab-ı Kiram bir süre aradılarsa da onu bulmaya muvaffak olamadılar.

Münâfıklar bunu da fırsat bilerek Hz. Resûlullahı (asm) rahatsız edici söz söylemekten geri durmadılar. Onlardan biri olan Zeyd bin Lusayt

"Şaşılacak şey! Muhammed peygamber olduğunu söyler gökten haber verir fakat devesinin nerede olduğunu bilmez." diye söylendi.

Münâfıkın âdice sarf ettiği bu söz Kâinatın Efendisine (asm) ulaştırılınca

"Vallahi ben ancak Allah'ın bana bildirdiğini bilirim. Ondan başkasını asla bilemem!" buyurdu ve ilâve etti:

"Şimdi de Allah bana bildirdi ki Kasvâ filan ve filan dağların arkasındaki vadidedir. Yuları bir ağaca takılmış olarak duruyor. Hemen gidiniz onu bana getiriniz."

Sahabîler Hz. Resûlullah'ın (asm) tarif ettiği yere gittiklerinde deveyi aynen yuları bir ağaca dolanmış halde buldular ve alıp getirdiler.

Resûl-i Ekrem (asm) ancak Cenâb-ı Hakk'ın kendisine bildirmesiyle gaybı bilir insanlar için gayb hükmünde olan hadiseleri haber verirdi. Bu onun mazhar olduğu mucizelerinin bir nev'idir.

Resûlullah'ın (asm) Allah'ın bildirmesiyle haber verdiği istikbale âit bütün haberler ashabın şehâdetiyle teker teker zuhur etmiştir.

[Salih Suruç Kainat' ın Efendisi (asm)]

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi