Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕- Şu iki ayette fiillerin bazıları muzari ya da mazi çekimli olması gerekirken yanlış kullanılmış gibi geliyor bana:
1. Hac suresi 41. ayet nerdeyse tüm mealler ve tefsirlerde gelecek zamanda olacak bir durum olarak çevrilmiş ve yorumlanmış. Ayetteki fiiller muzari değil mazidir. Geçmişteki bazı müminlerin iktidar olduğunda namaz kıldığı oruç tuttuğu şeklinde çevrilmesi doğru olmaz mı?
2. Yunus suresi 45. ayette yelbesu (kalmamışlar diye çevriliyor) bu fiil muzari çekimlidir ve bu şekilde çevirisi yapılırsa farklı bir anlam çıkıyor?
Değerli kardeşimiz
Kuran Allah kelamıdır Allah Kuran ayetlerini Arapça olarak göndermiştir. Bu nedenle Kuran’da yanlış kullanım yoktur ancak bazı kimseler konuyu yanlış anlamış veya bilememiş olabilir.
Cevap 1:
İlgili ayetin meali şöyledir:
“Onlar öyle kimselerdir ki kendilerine bir yerde egemenlik versek namazı kılarlar zekâtı verirler iyiliği emrederler ve kötülükten alıkoymaya çalışırlar. İşlerin sonu Allah’a varır.”(Hac 22/41).
- “kendilerine bir yerde egemenlik versek” mealindeki cümlenin asıl Arapça metninde “Eğer” anlamındaki (İN) kelimesi vardır. Bu edatın görevi başında bulunduğu ifadeyi gelecek zamana dönüştürmektir. Mealdeki “Versek” kelimesi “eğer verirsek” cümlesinin kısaltılmış şeklidir.
- Kaldı ki “kendilerine bir yerde egemenlik versek namazı kılarlar zekatı verirler” yerine “namazı kıldılar zekatı verdiler” denilse manası tamamen bozuk ve yanlış olur.
Örneğin “eğer (düşmanlarınız) barışmaya meyl ederlerse sen de ona (barışa) yönel”(bk. Enfal 8/61) cümlesinde de “Eğer / İN” den dolayı mazi fiilin muzari manasına geldiği açıktır.
Cevap 2:
İlgili ayetin meali şöyledir:
a) “Allah onları mahşerde topladığı vakit sanki (dünyada) sadece günün bir saatinde aralarında tanışacak kadar kısa bir süre kaldıklarını sanacaklardır. (İşte o vakit) Allah’ın huzuruna çıkarılacakları uyarısını asılsız sayanlar ve doğru yolda yaşamamış olanlar hüsrana uğramış olacaklar.”
b) (Allah'ın) onları (mahşerde) toplayacağı gün sanki (onlar dünyada) gündüzün bir saatinden başka kalmamış gibidirler; aralarında birbirlerini tanıyacaklardır. Allah'a kavuşmayı yalanlayanlar muhakkak hüsrana uğramış ve hidayete eren kimselerden olmamışlardır.”
- Burada da bu iki mealin ikisinde de “yelbesu = dururlar kalırlar” fiili mazi manasında kullanılmıştır. Bunun da sebebi Arapça gramer kaidesine göre bu fiilin başında bulunan “LEM” edatı başında bulunduğu muzari fiilin manasını maziye dönüştürür.
Nitekim aynı surenin 39. ayetinde de şu ifade daha açıktır:
“Hayır onlar ilmini kuşatamadıkları ve kendilerine de henüz yorumu gelmemiş bir şeyi yalanladılar.”
Buradaki “Yuhitu (kuşatırlar)” fiil muzaridir fakat “Lem” edatından ötürü manası mazi olmuştur.
Özetle verilen mealler Arapça gramer kaidelerine göredir ve doğrudur.
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi