- Tarihte ve günümüzde Kuran’ı tanımlama ve tarifi ile ilgili bir çok açıklamalar yapılmıştır. Kıyamete kadar da değişik tarifler yapılacaktır.
- Ancak Kuran hakkında Kuran’da ve hadislerde geçen tarifler var mıdır?
- Kuran için Kuran’ın kendisi ve Kuran’ın kendisine indirildiği Hz. Peygamber Efendimiz ne demiştir?
Değerli kardeşimiz
Kur'an’ın ve Rasulullah Efendimizin (asm) Kur'an'dan bahsetmeleri ve onu bazı özellikleriyle tarif etmeleri söz konusu olmuştur. Bunlardan bazılarına özetle temas etmeye çalışalım:
Kur'an’ın kendisiyle ilgili tanımları farklı açılardan vasıflarını dile getiren tanımlar niteliğindedir.
Kur'an’ın vahiy mahsulü olduğu bazen doğrudan bazen de dolaylı ifadelerle anlatılır.
Doğrudan anlatıldığı yerlerde:
- “Rahman’dan bir indirme”
- “Hakîm-Hamîd olandan bir indirme”(1)
- “Allah’ın indirdiği kitab”(2)
gibi ifadeler kullanılır.
Dolaylı ifadelerin kullanıldığı yerlerde Kur'an;
- “önceki vahiylerle yakın ilişkisi olan”(3)
- “Şeytan’ın sözü olmayan”(4)
- “mukaddes yüceltilmiş arındırılmış sahifelerde yer alan; saygıdeğer ve erdemli elçilerin elinde bulunan.”(5)
- “büyük / önemli bir haber”(6)
- “sadece arındırılmış olanların dokunabildiği saklı bir Kitab’da bulunan değerli bir Kur'an”(7)
- “benzeri ortaya konulamaz olan”(8)
- “şerefli bir elçinin (Cebrail) sözü olup şair yahut kahin sözü olmayan”(9)
- “başkasından değil de Allah’tan geldiği için hiç çelişki barındırmayan”(10)
gibi ifadelerle tanımlanır.
Bu tanımlamalar Kur'an'ın vahiy mahsulü olduğunu dile getirirken aynı zamanda muhatabın ve muarızın bu konudaki şüphelerini ve endişelerini izaleye yönelik pekiştirme anlamını da barındırmaktadır.(11)
Kuran vahiy oluşunun yanında kendisini sıklıkla “bir hatırlatma ve öğüt” olarak da tanımlar.
Ayetlerden anlaşıldığı kadarıyla Kur'an'ın hatırlatma ve öğüt oluşu kendisine muhatap olacak bütün insanlara yönelik bir tanımlamadır.(12)
Bununla birlikte onun “bir rahmet ve hidayet (rehber)” oluşu daha ziyade kendisine olumlu cevap vermiş ve iman dairesine girmiş insanlara yönelik bir tanımlamadır.(13)
Kur'an'a göre Kur'an;
- mübarek / bereketli(14)
- ayetleri açık ve anlaşılır kılınmış(15)
- “arabî”(16)
- kesin gerçek (17)
insanlara yönelik bir açıklama (18)
ve aydınlatıcı bir nurdur. (19)
Kur'an'ın mübelliği ve mübeyyini olarak onun Kur'an tanımları elbette ki önemlidir. Bununla birlikte Rasulullah’ın Kur'an'ı tanımlama biçimi daha ziyade onun faziletlerinin sayılması şeklindedir.
“Peygamber Efendimiz (asm) bir gün “İleride fitneler olacak!” buyurduğunda kendisine “O fitnelerden çıkış yolu nedir?” diye soruldu. Efendimiz şöyle buyurdu:
“Allah’ın kitabı! Onda sizden öncekilerin olayları sizden sonrakilerin haberleri ve sizin de aranızdaki (çözemediğiniz meselelerle ilgili) hükmünüz vardır. O hak ile batılın arasını ayıran kesin bir çizgidir ciddiyetsiz bir söz değildir. Her kim kibirlenerek onu terk ederse Allah onu perişan eder. Her kim ondan başka hidayet ararsa Allah da onu saptırır. O Allah’ın kopmaz sağlam ipidir. O hikmetli bir hatırlatmadır. (O apaçık bir nurdur.) O dosdoğru yoldur. Arzu ve istekler onun sayesinde sapmaz. Diller onun sayesinde şaşırmaz. Alimler ona doymazlar. Onun çokça tekrar edilmesi bıkkınlık vermez. İnsanı hayrette bırakan yönleri tükenmez. O cinlerin işittiği zaman 'Hiç şüphe yok ki hayret verici bir Kur'an işittik.' (Cin 72/1) demek zorunda kaldıklarıdır. Her kim onunla konuşursa doğruyu söylemiş olur kim onunla hükmederse âdil olur kim onunla amel ederse mükâfat alır kim de ona tutunursa doğru yolu bulur.”(20)
Rivayette Kur'an'ın bazı özellikleri sıralanmakta ve bu özellikler Kur'an'da geçen kimi ifadelerle benzerlik arz etmektedir. Rivayetin “fitne” vurgusu üzerine kurulan yapısında Kur'an'ın özellikle kargaşa zamanlarındaki yol göstericiliğinin ön plana çıkarıldığı söylenebilir.
Bununla birlikte Kur'an'ın bu özelliği her zaman için geçerliliğini koruyan bir karakterdedir. Benzer bir rivayet yine “Fedâilü’l-Kur'an” merkezli tanımlamalar yapar. Özellikle son bölümü meşhur olan bu rivayette Rasûlullah’ın (asm) şöyle buyurduğu nakledilir:
“Bu Kur'an Allah’ın ziyafet sofrasıdır. Yiyebildiğiniz kadar onun nimetlerinden yiyiniz. Şüphesiz ki bu Kur'an Allah’ın ipi apaçık bir nur ve faydalı bir şifadır. Kur'an kendisine sarılan için koruyucu kendisine uyanlar için kurtarıcıdır. Kur'an'a uyan doğru yoldan sapmaz ki kınansın eğrilmez ki doğrulsun. Kur'an'ın acaiplikleri harikaları tükenmez. Çok okumakla eskimez. Onu okuyunuz. Çünkü Allah onu okumanın her harfine on ecir verir. Dikkat edin ‘elif lâm mîm’ bir harftir demiyorum. Fakat ‘elif’ tek başına bir harf ve ‘lâm’ bir harf ‘mîm’ de bir harftir.”(21)
Kur'an'ı tanımlamak üzere Rasulullah’tan nakledilen başka rivayetlerde de yaklaşık olarak aynı durum söz konusudur. Bu rivayetlerde de temelde Kur'an'ın müminler için vazgeçilmez bir rehber olduğu vurgulanıp ona dayananların asla yolda kalmayacaklarına dikkat çekilir. Bazı rivayetlerde Allah’ın sözünün diğer bütün sözlerden üstün olduğu ve sözlerin en hayırlısı olduğu belirtilerek Kur'an kıymet bakımından tanımlanır.(22)
Bir rivayette Kur'an kendisini benimseyenler üzerinde yapacağı müspet değişiklikler bakımından tanımlanır. Bu rivayet şöyledir:
Ebu Musa el-Eşarî tarafından nakledildiğine göre Hz. Peygamber (asm) şöyle buyurmuştur:
“Allah’ın benimle gönderdiği hidayet ve ilim (farklı yapılardaki) topraklara düşen bol yağmura benzer. Bunlardan bazıları temizdir suyu alır bol bitki ve ot yetiştirir. Bazıları kuraktır suyu (yüzeyinde) tutar. Bu sudan insanlar yararlanır; hem kendileri içerler hem de (hayvanlarını) sularlar ve ziraat yaparlar. Diğer bir toprak çeşidi de vardır ki dümdüzdür. (Ona da yağmur düşer ama) o ne su tutar ne de bitki yetiştirir. Allah'ın dinini inceden inceye kavrayan Allah’ın beni kendisiyle gönderdiğinden (hidayet ve ilimden) faydalanan öğrenen ve öğreten kimse ile (bunları duyduğu vakit kibrinden) başını bile kaldırmayan ve kendisiyle gönderildiğim Allah’ın hidayetini kabul etmeyen kimsenin misali işte böyledir.”(23)
Bu rivayetteki “Allah’ın Rasulullah’la beraber gönderdiği” ile kastedilenin genel manada İslam dini olduğunu düşünmek mümkündür. Bununla birlikte İslam dini Kur'an'ın gönderilmesiyle ve onun üzerine tesis edildiği için kastedilenin Kur'an olduğunu ifade etmek de pekala mümkündür.
Görüldüğü üzere Rasulullah’tan nakledilen ve bir anlamda Kur'an'ı tanımlayan rivayetlerde daha ziyade “Fedâilü’l-Kuran” literatürüne hâkim anlatılar yer almaktadır.
Bu durum bize Rasulullah’ın Kur'an tanımlamalarının da muhataplar ve onların durumlarına göre ortaya çıkıp şekillendiğini göstermektedir. Zira Fedâilü’l-Kuran literatürüne kaynaklık eden rivayetler hep Kur'an okumaya ve onu yaşamaya teşviki ihtiva eden rivayetlerdir.
Dolayısıyla bu rivayetlerde Kur'an'ın efradını cami ve ağyarını mani tanımlarından ziyade muhatapların ihtiyaç ve eksikliklerinin gerektirdiği Kur'an tanımlamaları yer almıştır.(24)
İlave bilgi için tıklayınız:
- Kur'an-ı Kerim'in önemi nedir; tarifi / tanımı nasıldır?
Dipnotlar:
1 Fussilet 41/2 42.
2 Kehf 18/1; Şûrâ 42/17; Vâkıa 56/80; Hâkka 69/43; Âl-i İmrân 3/7; Nisâ 4/174.
3 Ahkâf 46/12; En’âm 6/92.
4 Tekvîr 81/25.
5 Abese 80/13-16.
6 Sâd 38/67.
7 Vâkıa 56/77-79.
8 İsrâ 17/88.
9 Hâkka 69/40-42.
10 Nisâ 4/82.
11 bk. Ebû Ca’fer Muhammed b. Cerîr et-Taberî Câmi’u’l-Beyân fî Te’vîli’lKur’ân thk. Ahmed Muhammed Şâkir Müessesetü’r-Risâle Beyrut 1420/2000 XXIII 592.
12 Mesela bk. Kalem 68/52; Müddessir 74/54-55 (dileyen öğüt alsın); Tekvîr 81/28; Kamer 54/17 22 32 40 (öğüt alan yok mudur?); Sâd 38/87; vd.
13 Mesela bk. A’raf 7/52 203 (mü’minler için bir hidâyet ve rahmettir); Neml 27/77; İsrâ 17/82; Yûnus 10/57; Bakara 2/1; vd.
14 Sâd 38/29; En’âm 6/92; Enbiyâ 21/50.
15 Fussilet 41/3; Hûd 11/1.
16 Tâ-Hâ 20/113; Yûsuf 12/2; Zümer 29/28; Fussilet 41/44; Duhân 44/58; vd.
17 Hâkka 69/51; Bakara 2/1.
18 Âl-i İmrân 3/138.
19 Nisâ 4/174.
20 Dârimî “Fedâilü’l-Kur’ân” 1. Rivâyet yine aynı eserde farklı sened ve metinle de yer almaktadır.
21 Ebû Abdullah İbnü’l-Beyyi’ Muhammed Hâkim en-Nîsâbûrî el-Müstedrak ‘ale’s-Sahîhayn thk. Mustafa Abdülkâhir Atâ Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye Beyrut 1411/1990 I 741.
22 Müslim “Cum’a” 13; Tirmizî “Fedâilü’l-Kur’ân” 25
23 Buhârî “İlim” 20.
24 Ömer Faruk Akpınar “Fezailü’l-Kur’ân Edebiyatı” İSTEM: İslâm San‘at Tarih Edebiyat ve Mûsikîsi Dergisi 2011 cilt: IX sayı: 17 s. 177-178.
(bk. Nihat Uzun Kur’ân’ı Tanımlamanın Keyfiyeti: Kur’ân Tanımlarının Tarihsel Serencamı Üzerine Bir İnceleme Tefsir Araştırmaları Dergisi Nisan / 2018 Cilt: 2 Sayı: 1 ss. 100-140.)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet