Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Ayete göre Allah sadece kafirleri mi cezalandırır?

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 23:16    Güncellendi: 31.01.2025 23:16
Soru Detayı

- Sebe suresi 7. ayette "Biz küfredenlerden başkasını cezalandırır mıyız?" deniliyor.
- Halbuki bazı günahkar müminler de ceza görüyorlar?
- Bu durumda ayeti nasıl anlamak gerekir?

Değerli kardeşimiz

İlgili ayetin yeri ve meali şöyle:

“Nankörlük ettikleri için onları böyle cezalandırdık. Biz nankörden başkasını cezalandırır mıyız!”(Sebe 34/17)

Bu ayetin ifadeleri birkaç şekilde yorumlanabilir:

a)Küfür kelimesi bilinen inkarcılık yanında nimeti inkar etmek anlamındaki "nankörlük" manasına da gelir. Bizim verdiğimiz mealde olduğu gibi ayette "el-kefûr" kavramı çok nankör manasında kullanılmıştır. Farklı derecelerde nankör olan kafirlerin cezası ile müminlerin cezası da farklı olur.

b) Ayette zikredilen "küfür" kavramı asıl manasında olmakla beraber zikredilen "ceza"dan maksat kafirlere mahsus olan "ıkab"dır. Onların cezası ise ebedi cehennemdir.

Ayetin “inkâr / nankörlük ettikleri için onları böyle cezalandırdık” mealindeki ilk cümlesi burada yalnız kâfirlerin muhatap olduğunu göstermektedir. Zemahşeri’ye göre burada "ceza" kavramına müminleri de kapsayacak şekilde umumi bir mana vermek doğru değildir. (bk. Zemahşeri ilgili ayetin tefsiri)

c) Bir önceki ayette yer alan

 “Doğrusu Sebe' kavminin yurdunda da onlar için bir ayet vardı. Onlar sağ ve sollarından iki taraflı bağlarla çevirilmişlerdi. (Onlara:) ‘Rabbinizin rızkından yiyin de Ona şükredin. İşte size tertemiz bir belde ve ziyadesiyle bağışlayıcı bir Rab!’(denilmişti). Fakat onlar yüz çevirdiler. Biz de onların üzerine barajlarını yıkan bir sel gönderdik ve o iki taraflı bağlarını buruk meyveli acı ılgınlı ve biraz da sedir ağacı bulunan iki bahçeye çevirdik.(Sebe 34/15-16)

mealindeki ifadelerden anlaşıldığı üzere buradaki ceza kafir olan Sebe halkına mahsus olarak zikredilmiştir. Bu ceza ise ayette zikredilen dünyevi azaptır.

Buna göre “Biz inkar eden nankörlük eden kimselerden başkasını cezalandırır mıyız!” cümlesi Sebe halkı gibi BELLİ kafirlere ceza da dünyada verilmiş olduğu bildirilen BELLİ bir cezadır.

d) Bazı alimlere göre mücazat ile ceza arasında fark vardır. Ceza musibetlerin günahlara kefaret olduğu yerde; mücazat ise kefaret olmadığı yerde kullanılır. Kefaret olduğu yer müminlerle ilgilidir. Çünkü kafirlerle ilgili bir kefaret söz konusu değildir. Ayette ise ceza vermekle ilgili kullanılan fiil “nücazi”dir ki mastarı ceza değil mücazattır. Bu da söz konusu cezanın yalnız kafirler için geçerli olduğunu göstermektedir.

e) Bu ayetten müminlerin ceza almayacağına dair bir düşünce boş bir vehimden ibarettir. Elbette müminler de -Allah’ın affı hariç- işledikleri suçlarının cezasını çekelerler.

Fakat soruda geçen ayetteki cezanın “istisal” (kökünü kazıma) cezası olduğu ayetten anlaşılmaktadır.

Müminler ise böyle bir cezaya çarpılmaz. Demek ki buradaki ceza kafirlere mahsus bir ceza şeklidir. (İbn Aşur ilgili yer)

e) Keza Kur'an’da genellikle “iman-küfür” muvazenesine yer verilmiş ve bu karşılaştırmalarda da -genellikle- cennetlik olan mükemmel mümin ile cehennemlik olan mutlak kafirlerin durumuna yer verilmiştir. Günahkâr müminlerin durumu Allah’ın af kapsamında olduğu için onlara ayrı bir başlık açılmamış gibidir. Çünkü imanla kabre girdikten sonra Allah dilerse müminin günahlarını bağışlar dilerse cehennemde bir süre ceza verdikten sonra oradan çıkarıp cennete gönderir.

Demek ki önemli olan imanla kabre girmektir!

Ayrıca kafirlerin dünyevi cezaları uhrevi cezaya bir ilavedir. Fakat müminlerin dünyevi cezaları ise uhrevi cezalarının -derecesine göre- tamamen veya kısmen düşmesine vesile/kefaret olur. (krş. İbnu’l-Cevzi ilgili ayetin tefsiri)

Bütün bu açıklamalar gösteriyor ki söz konusu ayette bir tenakuz bulunmamaktadır.

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi