Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕- İmam Buhari'ye göre Kuran-ı kerimi telaffuz etmenin mahluk olup olmadığı hakkındaki akidesi nedir?
- Bu konuda görüşü nasıldır?
Değerli kardeşimiz
İmam Buhari’nin bu konudaki görüşleri gayet açık ve nettir:
Kuran-ı Kerîm Allah kelâmı olup mahlûk değildir. Zira kelâm Allah’ın zatından ayrılmayan bir sıfattır. Kur’an’ın Allah kelâmı olduğu ayet ve hadislerle sabittir ashap ve tabiînin âlimleri de bu hususta farklı bir görüş beyan etmemişlerdir.
Kur'an’ı okuma (lafzü’l-Kur’ân) ve yazmaya gelince bunlar kullara ait fiillerdir. Çünkü muhtelif ayet ve hadislerde kulların Kur'an’ı okumalarından söz edilmekte ve bu fiil kendilerine nisbet edilmektedir.
Ayrıca hadislerde Kur'an’ı yazmanın kulların fiillerinden olduğuna işaret edilmektedir. (Buhârî Halku efâli’l-ibâd s. 158-160 200-201)
Şüphe yok ki kulların kendileri gibi fiilleri de mahlûktur. Okuma ile yazma fiilleri okunan ve yazılandan ayrı şeyler olduğuna göre Kur’an’ı okuma ve yazma fiili de mahlûktur. Okunan ve yazılan şeyler ise (Allah’ın zâtı ile kaim kelâm) mahlûk değildir. Nitekim “Allah” lafzını söyleyen ve yazan insanın bu fiilleri mahlûktur fakat Allah (yazılan) mahlûk değildir. (Buhârî Halku efâli’l-ibâd s. 204)
İmam Buhârî’ye göre “Kur’an’ı telaffuz edişin de mahlûk olmadığı” şeklinde taraftarlarınca Ahmed b. Hanbel’e atfedilen görüş onun bu husustaki gerçek kanaatini yansıtmaz. Çünkü bu rivayetler asılsızdır. Bu konuda âlimler arasında Ahmed b. Hanbel’e ait olarak bilinen şey şundan ibarettir:
Kur’an Allah kelâmıdır ve mahlûk değildir diğer her şey mahlûktur (Buhârî Halku efâli’l-ibâd s. 154)
Buhârî Cehmiyye’nin her şeyi Allah’ın yarattığını “Allah’ın kelimesi” diye nitelendirilen Hz. Îsâ’nın yaratılmış olduğunu ve Allah’tan “muhdes” âyetlerin geldiğini (Zümer 39/62; Nisâ 4/171; Şuarâ 26/5) söyleyerek “şey” ve aynı zamanda Allah kelâmı olan Kur’an’ın yaratılmış bulunduğunu ileri sürmesini de isabetsiz bulmuştur. Çünkü ona göre Ebû Ubeyde’nin de belirttiği gibi Cehmiyye söz konusu ayetleri yanlış manalandırmıştır.
Allah her şeyi yaratmakla beraber bütün yaratıkları “ol” (kün) kelâmıyla yaratmıştır. Şu halde bu söz yaratılmışlardan öncedir ve kadîmdir; zira Allah’ın sıfatıdır. Hz. Îsâ da “ol” kelimesiyle yaratıldığı için “Allah’ın kelimesi” diye nitelendirilmiştir yoksa gerçekten Allah’ın kelimesi değildir; dolayısıyla Hz. Îsâ’nın mahlûk olması Allah’ın kelâmının mahlûk olduğu sonucunu doğurmaz.
Ayrıca Arap dilinde müennes (dişi) varlıklar için kullanılan “kelime” lafzının erkek olan Hz. Îsâ hakkında gerçek anlamda kullanılması dil kaideleri bakımından da imkânsızdır.
Üçüncü delil olarak Cehmiyye tarafından öne sürülen ve Kur'an-ı Kerîm’de ayetlerin bir sıfatı olarak zikredilen “muhdes” kelimesi de Kuran’ın yaratılmış olduğu anlamında değil ayetlerin Hz. Peygamber (asm)’e ve kavmine sonradan nazil olduğu manasındadır. (Buhârî Halku efâli’l-ibâd s. 135-136)
Özetle Kur'an'a iki ayrı yönden bakmak gerekir:
a. Kur’an'ın maddi ve mahluk olan yönü ki şu anda elimizde mevcut olan Kur’anların kağıdı mürekkebi kabı sesi mahreci ve kılıfı gibi gözle görülüp kulakla işitilen ve elle tutulan şeylerdir.
b. Kur’an'ın manevi ve İlahi bir sıfat olan "kelam" ile ilgili olan yönü. Bu yönüyle Kur’an mahluk değildir. Çünkü madem Allah mahluk değil ve ezelidir; elbette sıfatları dahi mahluk değildir. Sıfatlarından biri de "kelam" sıfatıdır. Ve Kur’an'a biz “Kelamullah.” demekteyiz.
Kelamullah yani Allah'ın kelamı bir sıfat-ı ilahidir. Bu yönüyle Kur’an mahluk değildir. Bir sıfat-ı ilahidir ve Allah'ın bizden isteklerini anlamak için tecelli etmiş bir tenezzülat-ı ilahiyedir.
İlave bilgi için tıklayınız:
- KELÂM...
- Kur'an-ı Kerim’de Hz. İsa (as)’a kelam ismi verildiğine göre Hz. İsa da mahluk değildir denilebilir mi?
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi