Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Değerli kardeşimiz
Ayetin meali şöyledir:
“Gökleri yeri ve bunların arasındakileri altı günde yaratan sonra arşa istiva eden Allah'tır. O'nsuz size ne bir dost ne bir şefaatçi bulunur. Hâlâ düşünüp ders almaz mısınız?”(Secde 32/4)
Bu ayette yer alan “yer-gök ve aralarındakiler” sözcükleri şu ayetlerde açıklanmış gibidir.
“De ki: Siz dünyayı/yeri iki günde yaratan Allah’ın tek İlah olduğunu inkâr edip O’na birtakım eşler ortaklar mı uyduruyorsunuz? Halbuki bütün bunları yapan Rabbulâlemindir. O yerin üstünde yüce dağlar yarattı orayı bereketli kıldı ve orada ihtiyaç sahipleri için gıdalarını bitkilerini ve ağaçlarını tam dört günde takdir etti düzenledi. Sonra iradesi bir gaz halinde olan göğe yöneldi. Ona ve yere şöyle buyurdu: 'İsteyerek de olsa istemeyerek de olsa emrime gelin!' onlar da: 'Gönüllü olarak geldik.' dediler. Derken iki gün içinde gökleri yedi kat olarak şekillendirdi ve her bir göğe kendisine ait işi vahyetti. Biz dünya semasını kandillerle yıldızlarla süsledik bozulup yıkılmaktan koruduk. İşte bu azîz ve alîm (üstün kudret sahibi her şeyi en mükemmel tarzda bilen Allah)’ın takdiridir.”(Fussilet 41/9-12).
Esasen "gökler" "yer" ve "bunların arasında" iifadeleri üç ayrı şeydir. Bunların herbiri için kendileri ve özellikleri söz konusudur. O halde Cenâb-ı Hakk'ın göklerin zatını (kendini) yaratması bir hâl onun özelliklerini (sıfatlarını) yaratması bir başka hâldir. Yine yerin zatını yaratması bir hâl; sıfatlarını yaratması bir başka hâldir. Keza Allah’ın bunların arasında bulunan şeylerin zatlarını yaratması bir hâl onların sıfatlarını yaratması bir başka hâldir. Böylece bu üç şey altı hâl üzere olan altı şey olmuş olur. (Razi Mefatih ilgili ayetin tefsir)
Görüldüğü üzere bu ayetlerde önce “yerin iki günde” yaratıldığına ardından “orada dağların ihtiyaç sahipleri için gıdaların bitkilerin ve ağaçların tam dört günde” yaratrıldığına daha sonra da “göklerin iki günde” yaratıladığına vurgu yapılmıştır. Buna göre toplam altı günden ikisinde yer ikisinde gök ikisinde de gıdalar bitkiler ve saire aşyalar yaratılmıştır.
Buna göre ilgli ayetle yaratılan her şey kasdedilmiştir. Nasıl ki "İnsan ve insandakileri yaratan Allah’tır." dediğimiz zaman insan ve insana ait ne varsa maddi ve manevi olarak nutfenin yaratılmasından vefat etmesine kadar hayatına ait her şeyini kadetmiş oluruz. Bunun gibi “yer gökler ve arasındakiler”le de evrenin bir çekirdek olarak yaratılıp ağaç gibi büyüyüp gelişmesine; yaprak çiçek meyveler verip olgunlaşmasına; yaşlanıp kıyametinin kopmasına kadar hayatına ait ne varsa yaratılan şu anda var olan ve ileride yaratılacak olan her şey kasdedilmiştir.
O halde ayette kasdedilenler;
Gökler yeryüzü ve her ikisi arasında yer alıp da hakkında çok az şey bildiğimiz buna karşın çok şeyden de habersiz olduğumuz bu dehşet verici varlıklar...
Bu uzadıkça uzayan göz alabildiğine geniş uçsuz bucaksız insanı ürküten bir büyüklüğe sahip varlıklar alemi…
İnsanın; titiz ve güzel sanatı ahenkli ve duyarlı düzeni karşısında adeta büyülendiği dehşete kapıldığı hayran kaldığı görkemli evren...
Göz kamaştırıcı bir uyum çekici bir güzelliğe sahip yaratıklar...
Hiçbir gözün hiçbir duygunun hiçbir kalbin kusur bulamadığı ne kadar uzun böyle irdelese de hiçbir düşünürün bütünüyle kavrayamadığı tekrarın ve alışkanlığın çekiciliğinden hiçbir şey kaybettiremediği ve her zaman tazeliğini koruyan gerçek güzelliğe sahip varlık bütünü...
Renkleri cinsleri hacim ve şekilleri özellik ve görünümleri yetenek ve görevleri birbirinden farklı ama hepsi de tekbir yasaya boyun eğen hareketlerinde aynı ahenge sahip olan tekbir kaynağa yönelik olan sadece o kaynaktan direktif ve komut alan itaat ve teslimiyetle O'na yönelen şu çeşit çeşit varlıklar...
Evet bütün bunları -olanları- olacakları ve daha bildiğimiz-bilmediğimiz-bilemediğimiz her şeyi Allah yaratmıştır.
İlave bilgi için tıklayınız:
- Yerler ve göklerin altı günde yaratılmasının hikmeti nedir?
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi