Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Değerli kardeşimiz
Rahman sûresi Mekke’de nâzil olmuş Rabbimizin biz kullarına sayısız nimetlerinin gündeme geldiği 78 âyetlik bir sûredir. Rabbimizin cennette mü’min kulları için hazırladığı akla hayale gelmedik nimetlerinin gündeme getirildiği ve her bir nimet gündeminin sonunda da: “Rabbinizin hangi nimetini yalanlarsınız?” buyurularak düşünmeye kulluğa kendisine teşekküre dâvet edildiğimiz bir sûre.
Ayrıca “Değilse siz bilirsiniz eğer Rabbinize itaate Rabbinize kulluğa yönelmez bu dünyada O’nun istediği bir kulluk hayatını yaşamazsanız kesinlikle bilesiniz ki dayanılmaz bir cehennem azabı sizi beklemektedir.” denilerek cehennemin de vasfedildiği bir sûredir.
Rahmân sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. Rasûlullah Efendimiz (asm) bu sûreyi etrafındaki ashabına okuyunca onlar sessiz kalmış sessizce dinlemişler ve Allah’ın Resûlü onlara şöyle buyurmuştu:
“Ben Rabbimden gelmiş olan bu sûreyi size tilavet ederken neden öyle sessiz kaldınız? Niye bir tepki vermediniz? Halbuki ben bu sûreyi sizin din kardeşlerinize okumuştum da onlar:'Rabbinizin hangi nimetlerini yalan sayarsınız?' şeklindeki sorusuna gelince hep birden demişlerdi ki 'Ya Rabbi senin üzerimizdeki nimetlerinden hiçbirisini yalan saymayız.' Sahâbe-i kiram efendilerimiz de: 'Onlar kimlerdir ey Allah’ın Resûlü?' diye sorunca: 'Onlar sizin din kardeşleriniz cinlerdir.' buyurdu.
Bu ifadelerden anlıyoruz ki bu sûre Mekke’de nâzil olmuştur. Çünkü Resûlullah Efendimiz (asm) risaletinin 10. yılında Taif seferinden dönüşünde cinlerle görüşmüş ve bu sûreyi onlara tebliğ buyurmuştur. Yine biliyoruz ki Rasûlullah Efendimizin Mekke’de “Bu sûreyi Kâbe’nin avlusunda müşriklere kim ilân edecek? Bunu insanlara kim tebliğ edecek?” şeklindeki talebine "Evet" deyip Rahmân sûresini ilk defa müşriklere Abdullah b. Mes’ud efendimiz tebliğ etmiştir. Rahmân sûresi Mekke’de müşriklere duyurulan ilk sûredir.
Sûre insanlarla birlikte irade ve sorumluluk sahibi varlıklar olan cinlere de hitab eden Kur'an'daki tek sûredir. Sûrenin özellikle ön plana çıkan ayrı ve dehşetengiz bir ahengi vardır. Ayetleri kısa kısa cümlelerden oluşmaktadır. Sûrede kâinat sahasında Allah'ın açık ve gizli hâkimiyetinin delilleri açıklanmakta; sayısız nimetlerine sınırsız kudretine dikkat çekilmekte ve bunun karşısında cinlerin ve insanların acz içerisinde Allah'a itaatten başka çareleri olmadığı bütün çıplaklığı ile ortaya konularak onların sorumlulukları hatırlatılmakta ve itaatten yüz çevirirlerse karşılaşacakları kötü sonuçlar; boyun eğip şerîatına uyarlarsa elde edecekleri hayırlı neticeler mucizevî bir üslupla dile getirilmektedir.
Bu Sûre konuları bir hitap tarzı ile ele almakta coşku ve belagat dolu bir akış içerisinde Allah'ın kudretinin mükemmelliği O'nun her şey üzerinde yaymış olduğu mutlak hâkimiyeti müthiş bir tablo halinde gözler önüne serilmektedir. Allah'a tabi olarak işlenen iyilik karşılığında mükâfat olarak vaadedilen cennetin bir tasviri yapılmakta ve isyan etmenin karşılığında kazanılan cehennem azabı ile insan ve cinler topluca uyarılmaktadırlar.
Bir hadis-i şerife göre Resulullah (s.a.s) Rahmân sûresini okudu ve sonra ashabına; "Niçin sizlerden cinlerin Rablerine verdiği gibi bir cevap işitmiyorum?" dedi. Onlar; "O cevap nedir ya Rasulallah?" diye sordular. Resulullah (asm) şöyle cevap verdi: "Ben; 'Şimdi Rabbinizin hangi nimetini yalanlıyorsunuz?' âyetini okuduğumda onlar; 'Biz Rabbimizin hiç bir nimetini yalanlamıyoruz.' dediler."
Bu rivayete göre cinlerin Resulullah'ı (asm) Kur’an okurken dinlemeleri olayı nübüvvetin onuncu yılında onun Taif’ten dönerken yolda dinlendiği bir esnada vuku bulmuştur. Bu rivayetten cinlerin okunurken dinledikleri sûrenin Rahmân sûresi olduğu anlaşılmaktadır.
(bk. Ali Küçük Besairu'l Kur'an Rahman Suresinin tefsiri)
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi