Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Kur'an’da dağların sabit olduğu geçiyor. Kıtaların ve dağların hareketli olduğu söylendiğine göre bunu nasıl açıklamak gerekir?

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 23:16    Güncellendi: 31.01.2025 23:16
Soru Detayı

- Bazı insanlar "kıtalar hareket ettiği için dağlar sabit değil" diyorlar; sabitden maksat nedir bu hareketli olmasına engel midir?

Değerli kardeşimiz

Kur'an Allah'ın kelamıdır. Kainat ise Allah'ın mahluku ve mülküdür. Bu ikisi birbirine aykırı olamaz:

"Hiç yaratan bilmez mi?.."(Mülk 67/14).

Eğer Kur'an ile kainat arasında görünüşte bir çelişki varmış gibi geliyorsa ya Kuran doğru anlaşılmamıştır ya da bilimsel veriler henüz tam doğruya ulaşamamıştır.

Bu kısa girişten sonra konuyu değişik açıdan değerlendirmek mümkündür:

Evvela  Kuran'da dağların hareket etmediğine dair bir ayet yoktur.

İkincisi; bir nesnenin değişik pozisyonları olabilir. Örneğin yerküresi güneşin etrafında dönüyor ve hareket halindedir. Fakat aynı yerküresi insanlar için sakin bir zemin olarak varlığını sürdürmektedir. Bu hareket ve bu sükûn birbirinin zıddı değil ayrı konumların farklı gerçekleridir.

Dağlar için de aynı şey söylenebilir: Bir yandan gözle gördüğümüz gibi sabit durağan yerinde kazık gibi çakılmışken diğer taraftan kıtalar hareket ettiği için onlarla beraber hareket etmektedir.

Üçüncüsü; Kur’an sadece bilim kurgucularına veya bilim adamlarına hitap etmez o aynı zamanda her asırda mevcut her kesimden insanlara hitap eden bir kitaptır. Bu sebeple bilim adamlarına ilmi bir gerçeğin sinyallerini verdiği aynı ifadede tahsil görmemiş halk kesimini de tatmin edecek bir üslubu kullanması –bütün muhatapların anlayacağı ve istifade edeceği- belagatin gereğidir.

Bunun ilmi terminolojisi “mümaşat”tır. Yani Allah tahsil görmemiş halk kesiminin hislerini gözle görmekte oldukları varlıkların görünürdeki  şeklinin tam tersini gösteren bir ifade tarzını benimsemez. Çünkü bu hikmete eğitim ve öğretim metoduna aykırıdır. Mesela;  

"Güneş kendisi için belirlenen yerde akar (döner)."(Yasin 36/38)

mealindeki ayetten değişik insanlar farklı manaları anlasınlar diye bu üslup kullanılmıştır.

Nitekim bir ilim adamı bu ayeti okuduğu zaman şöyle düşünür ki: Güneş yalnız bir lamba değil aynı zamanda bahar ve yaz tezgâhında dokunan Rabbânî mensucatın bir mekiği gece gündüz sahifelerinde yazılan ilâhî mektupların mürekkebi nur bir hokkasıdır. Yani bu ayet bu âlime dünyanın zâhiri dönüşünü güneşin hakiki dönüşüne bir alamet yaptığını ders verir. Ve güneşi dünyanın mevcut intizamının büyük bir zembereği olarak gösterir. Bunu gören ilim adamı ise Allah'ın bu sonsuz hikmetine karşı "Mâşallah" deyip secdeye kapanır.

Kozmoğrafyacı bir astronomi bilgini ise ayetten şunları anlar:

Güneş kendi merkezinde ve kendi ekseninde zemberekvâri bir hareket ile manzumesini yani -yerküresinin de dahil olduğu-kendisine bağlı olan gezegenlerle birlikte oluşturduğu güneş sistemini Allah'ın emri ile belli bir düzen içerisinde harekete geçirip onlarla birlikte HERKUL burcuna doğru yol almaktadır.” (bk. Bedizzaman Said Nursi Sözler s. 412-413).

Bütün kıtalar ve kıtaların her bölgesi günde yüz defa yer değiştirse dağlar yine yerlerinde sabittir. Bırakın bir teori olan kıtaların yer değiştirmelerini bu günkü kesin ispatlanmış dünya/yerküresi her an başka bir yerdedir. Ama hiç kimse yerkürenin bu hareketinden dolayı dağların da değişken olduğunu söyleyemez. Çünkü yerküresi nereye giderse gitsin dağlar bulundukları yerde devam ediyorlar. Nitekim ayağımızla biz her zaman yer değiştiriyoruz ama hiç kimse kalkıp da başımızın bedenimizden ayrılıp bağımsız bir hareket yaptığını söyleyemez.

Son olarak bir ayetin mealini verelim: 

“Bir de o dağları görür donuk ve hareketsiz sanırsın; oysa onlar bulutların yürüdüğü gibi yürümektedirler. İşte bu her şeyi muhkem ve mükemmel yapan Allah’ın sanatıdır. Muhakkak ki O sizin yaptığınız her şeyden haberdardır.”(Neml 27/88)

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi