Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Saffat suresinin 143. ve 144. âyetlerinde:
"Eğer o Allah'ı tespih edip yüceltenlerden olmasaydı mutlaka insanların diriltileceği güne kadar balığın karnında kalırdı."
diyor. Ama Kalem sûresinin 49. âyetinde ise:
"Şayet Rabb'inden ona bir nimet yetişmemiş olsaydı o mutlaka kınanmış bir halde ıssız bir yere atılacaktı."
diyor. Burada bir çelişki yok mudur? Yani eğer tövbe etmeseydi bunların hangisi başına gelecekti; yeniden diriltileceğimiz güne kadar balığın karnında mı kalacaktı sahile mi atılacaktı?
Değerli kardeşimiz
Hayır âyetlerde çelişki yoktur. Bu iki âyet önce kıyamete kadar balığın karnında kalıp daha sonra kıyamet sahrasına atılması diye anlaşılmıştır.
«Nubize» fiili "atıldı" demektir «el-Arâi» kelimesi "geniş saha" demektir. Yani dağsız ağaçsız duvarsız düz saha.
«Mezmum»kınanmış manasınadır. Eğer Allah'ın Yunus üzerindeki fazlı olmasaydı balığın karnında kıyamet'e kadar duracaktı. Sonra da kıyamet sahrasına kınanmış olarak atılacaktı. (bk. Ali Arslan Büyük Kur’an Tefsiri Arslan Yayınları: 15/227-229)
"Bu nimet olmasaydı o o balığın karnında kıyamete değin kalakalır sonra da kıyametin çırılçıplak olan sahrasına mezmûm bir durumda atılırdı." demektir. Bunun böyle oluşunun delili Cenâb-ı Hakk'ın
"Eğer o tesbih edenlerden olmasaydı o insanların diriltileceği güne kadar o balığın karnında kalırdı."
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi