Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Arapça'nın diğer dillere göre farklılığı nedir ki Kur'an Arapça indirilmiştir?

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 23:16    Güncellendi: 31.01.2025 23:16
Soru Detayı

- Arapça'nın diğer dillere nazaran farklılığı nedir ki Allah hitabında "Kur'anı anlamanız için Arapça olarak indirdim." diyor?

- Arap dilinin önemi farklılığı nedir?
- Fesahat ve belagattan bahsediliyor bunlar ne demektir; Arap dili ile ne bağlantısı var?
- Tercümesi neden yerini tutamıyor Arapça bir metnin?
- Arapça dinimizi öğrenmede neden önemlimidir?
- Lütfen detaylı bir şekilde izah eder misiniz?

Değerli kardeşimiz

Allah Kur’an’ı Arapça indirmiştir. İlk muhatapları Arap olan bir toplulukla konuşurken Arapça indirdiği bir kitabı için “Kur’an’ı anlamanız için Arapça olarak indirdim.” demesinden daha doğal ne olabilir ki?.. Allah her kavme peygamber gönderirken onların dilini bilen birisini seçmiştir. Bu husus Kur’an’la da sabittir. (İbrahim 14/4) İsrailoğullarına gönderilen Hz. Musa ve Hz. İsa İbranice kitapla gönderilmişlerdi.

Allah son vahiy olan Kur’an’ı Arapça konuşan Hz. Muhammed’e Arapça olarak göndermiştir. Muhal farz başka herhangi bir hikmeti olmasa da Hz. Muhammed’in Arapça konuşuyor olması ilk muhatapların Arapça konuşuyor olmaları Kur’an’ın Arap diliyle gönderilmiş olmasını yeterince açıklayan bir husustur. Nitekim bu hususun zorunluluğuna işaret eden bir ayette meal olarak şu ifadelere yer verilmiştir.

“Eğer biz Kur’ân’ı yabancı bir dille gönderseydik derlerdi ki: Neden onun ayetleri açıkça beyan edilmedi? Dil yabancı muhatap Arap! Olur mu böyle şey?(Fussilet 41/44)

Bundan anlaşılıyor ki Kur’an’ın Arap diliyle gelmiş olması sosyal iletişim açısından da zorunludur.

Kur’an’ın dili olan Arapçanın özelliklerini burada anlatmak kolay değildir.  Çünkü belagat desek; onu açıklamak; Bedi desek onu açıklamak; beyan desek onu açıklamak; Maani desek onu açıklamak gerekir. Yıllarca ancak öğrenilebilen bu ilimlerle ilgili doyurucu bir açıklama yapmanın zorluğu sizce de anlaşılıyor olduğunu ümit ediyoruz.

Bununla beraber Arapça’daki Sarf-Nahiv Bedi Beyan Maani ilimlerine ait özellikleri başka dillerden çok farklıdır.

Örneğin sadece sarf açısından “K-T-B / KETEBE” sözcüğünün bizzat kendisinden 24 ayrı kelimeler zamanlar siğalar / kipler türetilebiliyor ki başka hiç bir dil bu özelliğe sahip değildir. Örneğin KETEBE = yazdı;YEKTUBU = Yazar filinin ikil ve çoğulları gaib ve muhatapları mütekellim vahdeh ve mütekellim maal-gayr siğaları Arapça’da aynı sözcüğün kendisinden türetildiği halde Türkçe’de ayrı kelimeler olan farklı eklerle ancak bunu ifade edebilirsiniz.

KETEBÂ = İKİ ERKEK yazdı/lar. KETEBETÂ = İki kadın yazdı/lar. KETEBÛ = birçok erkek yazdı. KETEBNE = Bir çok kadın yazdı. KETEBTÜ = BEN yazdım. KETEBNÂ = Biz yazdık.  KÂTİBANİ = İki erkek yazar(Katip) KÂTİBETÂNİ=İki kadın Yazar/Katibe) misallerinde olduğu gibi Türkçe’de başka kelimeler getirerek ancak yaptığımız değişiklikler Arapçada aynı kök harflerinden yapılmaktadır.

Belagat: Bir sözün hem fasih (maksadı açıkça ifade edebilen kusur¬suz) olması hem de durumun gereğine (muktezâ-yı hâle) uygun olmasıdır. Diğer bir ifadeyle yerine ve adamına göre söz söy¬leme sanatıdır.  Belagat ilminin üç bilim dalı vardır:

a) Maani ilmi:Muktezâ-yı hâle göre söylenen Arapça sözlerin durumu kendisiyle bilinen bir ilimdir. Durumun değişmesiyle kelâmın şekilleri de değişir. Daha açık bir ifadeyle inşa ihbar isnad kasır fasıl vasıl îcaz itnab müsavat gibi farklı ifade tarzlarıyla farklı manaların ifade edilmesini öğreten bir ilimdir.

b) Beyan ilmi:Hakikat mecaz teşbih kinaye gibi değişik ifade tarzlarıyla aynı manayı ifade etmeyi öğreten bir ilimdir.

c) Bedi İlmi:Muktezâ-yı hâle uygun sözlerin süsleme tarzlarıyla ilgili bilgileri öğreten ilimdir.

Bu süsleme sanatı lafza ait ise buna “müstahsenat-ı lafziye-lafza ait süslemeler” denir. Şayet manaya ait bir süsleme söz konusu ise buna da “Müstahsenat-ı maneviye-Mayana ait süsleme” denir. Tevriye Tibak Mukabele gibi sanatlar Müstahsenat-ımaneviyedendir. Cinas kafiye/seci’ iktibas gibi süslemeler ise   müstahsenat-ı lafziyedendir.

Arapça teşbih istiara mecaz gibi bedi ilminin/ edebi sanatların en çok kullanıldığı bir dildir.

Başka dillerde olsa da Arapçada olduğu kadar olmadığı uzmanlarca kabul edilmektedir.

Arapça’da sıkça kullanılan Car-Mecrur edatlarının bulundukları yerlere göre cümlenin manasında değişikliğe sebep olmaktadır. Mesela: “Amentu billahi”nin anlamı “Allah’a iman ettim" “Billahi amnetu”nun anlamı ise “yalnız Allah’a iman ettim” şeklindedir. Mesela Fatiha suresindeki “İyyake na’budu”nun manası: “yalnız sana kulluk ederiz” şeklindedir. Şayet aynı manaya gelen  “NABUDUKE” denseydi bunun anlamı “Sana ibadet ederiz” şeklindedir. Birinci ifadedeki hasrı tahsisi ifade eden “K” zamiridir. Bu Muttasıl/bitişik zamir Munfasıl/ayrık zamir halinde başa geçip “İyyake” olunca mana çok farklı olur.

KALDI Kİ; güncel bir deyişle söyleyecek olursak; Kur’an sadece Arapça değil aynı zamanda RAB’çadır. Yani Kur’an’ın dil üstünlüğü Arapça gibi üstün bir dille gelmiş olması yanında sonsuz ilim kudret ve hikmet sahibi olan Rabbin / Allah’ın sözü olmasındandır. Bir kelime ile pek çok manaları aynı ifadede kullanabilen Allah’ın sözünü tercüme etmenin imkansızlığı zerre kadar aklı ve bilgisi olan kimselerce açık bir gerçektir. Kur’an’ın tefsiri veya Kur’an’da istihraç edilerek yazılmış milyonlarca eserlerin varlığı bu gerçeğin açık delilidir.

Kur’an’ın erişilmez belagatı ve i’cazı hakkında bir misal olarak Bediüzzaman Hazretlerinin İhlas suresinin tefsirine bakılabilir. Bediüzzaman'ın otuz altı sûreyi ihtiva ettiğini belirttiği İhlâs sûresinin bu harika durumu bilimsel olarak onu ortaya koyacak matematik formülü "Permitasyon prensibi" çerçevesinde değerlendirilmiştir.

Bu prensibe göre bu surede yer alan menfî ve müsbet üçer cümlenin oluşturduğu iki farklı kategorinin normal permitasyonlarının sayısı: 720'şerden toplam 1440 dır. Buna göre İhlâs sûresinde tam 1440 İhlâs sûresi vardır. Şüphesiz bu husus tek başına bir mucizedir. (Geniş bilgi için Niyazi Beki’nin “Kur’an’ın Büyük ve Parlak Bir Tefsiri Risale-i Nur” adlı eserine bakılabilir)

İlave bilgi için tıklayınız:

Neden Kur'an Dili Arapça'dır? Bunu milliyetçilik olarak düşünenlere..

Kur'an-ı Kerim'in yüksek belagatını mealinden göremiyoruz...

Kur'an’ın mucizelik yönleri kırk tanedir deniliyor. Ne demektir nasıl anlamak gerekir?

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi