Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕- Yapıldıysa hangi ayetler ve tefsirlerini verir misiniz?
- Eğer yoksa Kur'an için eksiklik değil mi?
Değerli kardeşimiz
a) Kur’an’da kader konusu değişik ayetlerde işlenmiştir:
“Muhakkak ki biz her şeyi bir kaderle bir ölçü ile yarattık.”(Kamer 54/49)
“Her ümmet için belirlenmiş bir müddet vardır. Vâdeleri gelince ne bir an geri bırakabilir ne de bir an öne alabilirler.”(A'raf 7/34)
mealindeki ayetlerde her şeyin önceden takdir edildiğini göstermektedir.
Kader Allah’ın ezeli ilminin bir nevidir. Bir şeyin nasıl olduğu olacağı hususunun bilinmesi sonsuz ilmin olmazsa olmaz şartıdır. Allah’ın her şeyi yaratmadan önce kendi ezeli ilminde (tabir caizse) tasarladı yani nasıl ne zaman ne biçimde olacağını takdir etti her şeyin muayyen miktarını belirledi.
“Allah dilediği hükmü iptal eder dilediğini sabit bırakır. Ana kitap O’nun yanındadır.”(Rad 13/39)
“Herhangi bir canlının ömrünün uzaması veya kısaltılması mutlaka bir kitapta yazılıdır. Bütün bunlar elbette Allah’a pek kolaydır.” (Fatır 35/11) mealindeki ayette ve
“O sizi bir çamurdan yaratan sonra (Levh-i mahfuzda yazılan ve değişikliği kabul eden) bir ecel / bir ömür süresi tayin edendir. Bir de O’nun nezdinde (onun değişmez ilminde) muayyen bir ecel vardır.”(Enam 6/2)
mealindeki ayette bu iki ecel türüne de işaret edilmiştir. Bu konuda tefsircilerin değişik yorumları vardır. Biz bu görüşü tercih ettik. (bk. Alusî İbn Aşur ilgili ayetin tefsiri)
“Biz sizi basit bir sudan yaratmadık mı? Sonra da o meni nutfesini belirli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirdik. Biz işte böyle takdir ettik. Ne güzel takdir ederiz biz.”(Murselat 77/20-23)
mealindeki ayetlerde insanın anne rahmindeki yaratılışı ve orada duruşunun daha önce kaderle takdir edildiği açıkça vurgulanmıştır.
“Hiçbir şey yoktur ki onu meydana getiren hazinelerin anahtarları elimizde olmasın. Biz onu ancak belirli bir ölçü ile indiririz.”(Hicr 9/21)
mealindeki ayette her şeyin hazinelerinin anahtarının Allah’ın elinde olduğu vurgulanarak her şeyin Allah’ın sonsuz ilminde belli bir kaderle takdir edildiğine işaret edilmiştir.
“Biz onu ancak belirli bir ölçü ile indiririz.” mealindeki ifadesinde ise kadere açıkça vurgu yapılmıştır.
Mesela yağmur hazinesi Allah’ın sonsuz ilminin dairesindedir ve onun katındadır. Ancak onun yıllık aylık günlük miktarını ilahî kader tespit etmiştir.
Mesela ruhların sayısı Allah’ın sonsuz ilminde vardır. Bu hazine/yani bu ruhani alemdeki topluluk ne zamanda ne kadarı cesetlere indirilir o Allah’ın hikmetli kaderiyle takdir edilmiştir.
Mesela bu yıl insanlara fertlere toplumlara ne kadar iyilik veya ne kadar bela ve musibet gelir; bunların hazinesi Allah’ın sonsuz ilminde bellidir. Ancak bunların yıllık aylık günlük miktarı ezeli ilimde takdir edilen miktara göredir.
- Kaderle ilgili bilgiler sitemizde oldukça geniş ve değişik sorulara cevap olarak değişik boyutuyla yer almaktadır. Tekrar etmeye gerek yoktur; oralara bakılabilir.
b) Kur’an’da cin melek gibi ruhanilerden açıkça söz edilmiştir:
- Kur’an’da “CİN” adında bir sure vardır.
“Allah insanları kiremit gibi pişmiş çamurdan yarattı. Cinleri ise hâlis / saf ateşten yarattı.”(Rahman 55/14-15)
ayetlerinde insanlar gibi cinlerin de yaratıldığından açıkça söz edilmiştir.
- Meleklerle ilgili pek çok ayet vardır. Birisinin meali şöyledir:
“O gece Rablerinin izniyle Ruh ve melekler her türlü iş için iner de iner.”(Kadir 97/4)
mealindeki ayette meleklerin yanında ruhanilerden de bahsedilmiştir. Ayette geçen “Ruh”un daha çok “Cebrail” olduğu belirtilmiş olmakla beraber bazı alimlere göre bu meleklerden farklı ruhani alemin bir varlığı olan ve Ruh denilen özel bir varlık/topluluktur. (krş. Maverdi Razî ilgili ayetin tefsiri)
- İnsan ruhunun varlığı ise birçok ayette söz konusudur:
“Yarattığı her şeyi güzel ve muhkem yapıp insanı ilkin çamurdan yarattı. Sonra onun neslini önemsiz bir suyun özünden menîden üretti. Sonra ona en uygun şeklini verdi ona (yarattığı) ruhundan üfledi. Size kulaklar gözler gönüller verdi. Ne az şükrediyorsunuz.”(Secde 32/7-9)
mealindeki ayetlerde insanın ruhundan dolayısıyla âlem-i ervahın varlığından söz edilmiştir.
- “Bir de sana 'rûh' hakkında soru sorarlar. De ki: 'Rûh Rabbimin emrindedir O’nun bileceği işlerdendir. Size sadece az bir ilim verilmiştir.'”(İsra 17/85)
mealindeki ayette de açıkça ruhtan söz edilmiş ve mahiyetinin insanlar tarafından bilinemeyeceğine vurgu yapılmıştır.
“Allah insanların ruhlarını ölümleri sırasında ölmeyenlerin ruhlarını ise uykuları sırasında alır. Hakkında ölüm hükmü verdiği rûhu tutar vermediği rûhu ise belirli bir süreye kadar salıverir. Muhakkak ki bunda düşünen kimseler için alacak ibretler vardır.”(Zümer 39/42)
mealindeki ayette ruhun cismani olmadığını bir kanun-u emri olduğunu ölüm esnasında dünyada geri dönmemek üzere alınacağını uykuda ise uykusu süresince alıkonup daha sonra -belli bir süreye kadar/eceli gelinceye kadar- salıverileceğine dolayısıyla ruhun bağımsız bir varlık olup ölümle yok olmayacağına Allah’ın ibka etmesiyle baki kalacağına işaret edilmiştir.
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi