Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕- Kur'an'a eliflerin eklenmesiyle ilgili bir soruya ''Bir kelimenin farklı yazılması onun değiştirildiği anlamına gelmez. Kur’an kendi muhtevasıyla vahiydir yoksa onun yazılım tarzı vahiy değildir.'' sözünü söylemişsiniz. Benim bildiğim Kur'an lafzen mütevatirdir. Bu sözünüzü nasıl anlayacağız?
- İkincisi ''meliki maliki '' yazımları kelimelerin farklı okunuşları gibi diğer okunuş şekillerinin mütevatir olarak Peygamberimize (asm) dayandığını söyleyebilir miyiz?
Değerli kardeşimiz
- "Bir kelimenin farklı yazılması onun değiştirildiği anlamına gelmez.Kur’an kendi muhtevasıyla vahiydir yoksa onun yazılım tarzı vahiy değildir.” ifadesi Kur’an’ın lafzen vahiy olmadığı manasına gelmez. Elbette Kur’an hem lafız hem mana cihetiyle vahiydir.
Ancak vahiy indiği dönemde Arap alfabesi harekesiz idi. Ve Kur’an’ın ilk muhatapları olan Araplar Arapça olan Kur’an’ın kelimelerinin nasıl okunacağını çok iyi biliyorlardı. Hem harekeleri biliyorlar hem de -söz gelişi- eliflerin yazılmadığı kelimeleri de yine elifli okuyorlardı. Veya “vav”lı yazılan “salat zekat riba” gibi kelimelerin nasıl okunacağını da biliyorlardı. Çünkü Kur’an Arap lisanıyla inmişti. Üstün ötre esre gibi harekeler daha sonradan yazılmıştır.
- Daha sonra İslam medeniyeti Arap olmayan insanları da içine aldığında özellikle Arap olmayan bazı kimseler tarafından yanlış telaffuzlar olmaya başladı. Bunu gören İslam alimleri bu yanlışların önüne geçmek için kelimelere harekeler koydular. Ve önce cevabımızda değindiğimiz gibi o günkü yazılımda fazla veya eksik olan “vav yâ elif” gibi illet harfleri de (Hatt-ı Osmaniden farklı olarak) olduğu gibi yazılmaya başlandı. Bu harflerin yazılıp yazılmaması asıl kelimenin mahiyetine zarar vermediği için vahyin hüviyetine de ters bir yönü yoktur.
- Bu gün bile normal tefsir fıkıh hadis tasavvuf kitapları genellikle harekesiz yazılmakta ve basılmaktadır. Sarf-Nahiv ilmini bilenler bu harekelere ihtiyaç duymadan bu kitapları yanlışsız okuyabilirler. Fakat bu gramer ilminden habersiz olanların bunları düzgün okumaları söz konusu değildir. Bunların yanlışları bu kitapların yanlış yazıldıkları anlamına gelmez.
Bunun gibi Kur’an’ın kelimelerinin harekesiz yazılması ve -İmam Malik gibi müçtehit bazı alimlerin dahil olduğu bir çok alime göre- sırlı Kur’an’ın ilk yazılışında görülen bazı harflerin durumu (illet herfleri olan elif vav yâ) fazla veya eksik yazılması ilgili kelimelerin vahiy kimliklerine zarar vermez. Bu harflerin bir ayetin içindeki fonksiyonuna da bir zarar vermez.
- Kıraat-ı aşere alimler tarafından mütevatir kabul edilmektedir. Yani Kur’an Peygamber Efendimiz (asm) tarafından nasıl okunduysa o şekliyle bize ulaştığında hiçbir şüphe yoktur. Bu kıraatların farklılığı kelimelerin manalarını değiştirecek mahiyette değildir. Bu sadece Arapların aynı kelimeyi farklı telaffuz etmelerinden dolayı Kur’an’da da Arapların bu farklı lehçelerine imkân verilmesidir.
Zaten yedi harf üzere indiği sahih hadislerde belirtilen Kur’an’ın bu farklı kıraat şekillerine sahip olması insanlara kolaylık sağlamak yanında bazı farklı ilahi hükümlerin de anlaşılmasına vesile olmuştur.
Bu konuyu merak edenler "İtkan" "Burhan" "Menahil" "Mebahis" gibi tefsir usulü kaynaklarına bakabilirler.
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi