Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Kur'an mucizelerini göstererek insanları imana ve İslama davet etmek günah mıdır? Mesela 1.400 yıl önceden dünyanın yuvarlak olduğunu evrenin genişlediğini ve o günde belirlenemeyen şu an bulunan böyle ilmi deliller Kur'an'da 1400 yıl önceden vardı...

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 23:16    Güncellendi: 31.01.2025 23:16
Cevap

Değerli kardeşimiz

Hayır günah olmadığı gibi hem ibadettir hem de Sünnetullahtır. Yani Allah'ın uyguladığı bir yoldur. Nitekim her peygamber mucize göstermiş ve Kur'an'ın Allah kelamı olduğunda şüphesi olanlara meydan okunarak onun bir benzerinin getirilmesi istenmiştir.

"Eğer kulumuza indirdiğimiz kitap hakkında bir kuşkunuz varsa siz de onun benzeri bir sûre getirin. Allah'tan başka bütün yardımcılarınızı da çağırın eğer iddianızda doğru iseniz."

"Bunu yapamazsanız -ki yapamayacaksınız- kâfirler için hazırlanmış yakıtı insanlar ve taşlar olan bir ateşten sakının."(Bakara 2/23 ve 24)

Kur'ân inmeye başladığı günden itibaren bu ve benzeri âyetlerle inkârcılara meydan okumuş ve bu kitabın Allah kelâmı olduğundan kuşku duyanları onun benzerini getirmeye çağırmıştır. Edebiyatın revaçta bulunduğu bir devirde aralarında pek çok belâgat ehli kimsenin de bulunduğu müşrikler eğer bu meydan okumaya cevap verebilselerdi Müslümanlara karşı giriştikleri mücadeleyi söz ile kazanmış olacaklar ve onlarla savaşmak zorunda kalmayacaklardı. Aradan geçen on dört asırdan sonra bugün Kur'ân bir yandan milyarlarca insanın dillerinde ve gönüllerinde yaşarken bir yandan da bütün inkârcılara karşı aynı şekilde meydan okumaya devam ediyor.

"Yoksa 'Onu kendisi uydurdu.' mu diyorlar? De ki: O zaman Allah'tan başka kimi yardıma çağırabiliyorsanız çağırın ve uydurma şeylerle dolu da olsa ona benzer on tane sûre getirin iddianızda doğru iseniz. Size cevap veremezlerse bilin ki o Allah'ın ilmiyle indirilmiştir ve Ondan başka tanrı yoktur. Artık hakka teslim oluyor musunuz?" (Hud 11/13 ve 14)

Kur'an'ın indiği ortam yüzyıllardır edebiyatla yoğurulmuş bir haldeydi; bu bakımdan insanlar sözün değerini çok iyi anlayabiliyorlardı. Kur'ân indiğinde inanmayanlar bile onun karşısındaki hayranlıklarını gizleyemediler. İnsanların ona yönelmesini önlemek için ise "Bu bir büyüdür kâhin sözüdür şair sözüdür." gibi yakıştırmalar ortaya attılar. Kur'ân ise onlara karşı açık bir şekilde meydan okuyordu: "Sözünüzde doğru iseniz hepiniz toplanın da Kur'ân'ın benzerini getirin." Bu çağrıya muhatap olanlar sıradan insanlar değil sözün ustalarıydı. Cevap vermemekle ve "Ebu Talib'in yetimi." diye küçümsedikleri Peygamberimizin (asm) elinde ortaya çıkan kitabın bir benzerini getirememekle küçük duruma düşmüşlerdi. Kur'ân onların âcizliklerine karşılık her seferinde çıtayı biraz daha düşürerek onlara tekrar tekrar çağrılarda bulundu:

"Hepsini değilse on sûresinin benzerini getirin. Bu on sûre Kur'ân'ın içerdiği hakikatlere benzer şeylerden söz etmesin de tümüyle uydurmalardan ibaret olsun yeter ki siz getirin. On sûre getiremiyorsanız bari bir sûrenin benzerini getirin..."

Kur'ân inişinden asırlar sonra onu inkâr edenlere hâlâ bu çağrısıyla meydan okumaya devam ediyor.

İşte Kur'an'ın Allah kelamı olduğunu gösteren mucizeleri anlatmak bu ayetlerin açıklamalarını yapmak demektir.

İlave bilgi için tıklayınız:

Olağan üstü olaylar / Mucizeler nedir? Nasıl değerlendirmemiz gerekir? Akla mantığa aykırı değil midir?

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi