Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Değerli kardeşimiz
Kur’an’da hesap ile ilgili konumuza ışık tutacak ayetlerin meali şöyledir:
“Hesap defteri sağ eline verilen kimsenin hesabı kolayca görülür. Ve ailesine sevinç içinde döner. Hesap defteri arkasından sol eline verilen kimse ise yok olmayı ister. Alevli ateşe girer.” (İnşkak 84/7-12).
Kur’an’da kullanılan “Hisab” kavramı iki manaya gelir. Birincisi arz etmek kişinin durumunu kendisine bildirmek. Diğeri ise gerçek manadaki hesaba çekmek sorgulamak anlamına gelir. Nitekim Hz. Aişe (r.anha) bu hususu şöyle açıklamıştır:
“Resulullah (a.s.m): ‘Kıyamet günü kim hesaba çekilirse azap görür’ diye buyurdu. Ben: ‘Allah “Hesap defteri sağ eline verilen kimsenin hesabı kolayca görülür.” buyurmuyor mu?’ dedim. ‘Hayır’ dedi ‘O arzdır (yaptıklarını ona arz etmek hatırlatmak bildirmektir) kıyamet günü kim hesaba çekilirse azap görür’ diye buyurdu.” (Buharî Rikak 49; Müslim Cennet 79 “h. No:2876”).
Görüldüğü gibi Hz. Peygamber (asm) şu ayetlerde geçen “hisab” kavramını iki şekil olarak anlamış ve açıklamıştır. Defteri sağından verilenler için kullanılan “hisaben yesîra” bir arz bir bildirme bir hatırlatma manasınadır.
Hesaptan söz edildiği zaman azaptan da söz edildiği Kur’an’ın değişik ayetlerinde yer alan “hesab” kavramı -açıkça ifade edilmezse de- hep defteri arka tarafından / solundan verilenler için söz konusu edilmiştir. Bu sahih hadisten anlaşılması gereken budur.
Bu açıklamalardan anlaşılıyor ki Kur’an’da mutlak olarak kullanılan “Hesab” kavramı “Hesab-ı Asîr” diyebileceğimiz gerçek hesap zorlu geçen ve akıbeti mutlaka cezayı gerektiren hesaptır. “Hesab-ı Yesîr” ise kolay hesap kişiye durumu arz edilen bilgilendirme manasına gelen ve sonu afla sonuçlanan bir hesaptır.
Peygamberimiz (asm)'in “Allah’ım! Bana hesab-ı yesîr (kolay hesap) ile hesap gör.” manasına gelen duası konumuza ışık tutmaktadır: Hz. Aişe (r.anha) şöyle diyor:
“Resulullah’tan bu duayı işitince 'Hesab-ı yesîr nedir?'diye sordum. O da: ‘ “Hesab-ı yesîr” kişinin defterine bakılıp da günahlarının affedildiği hesap demektir. Hesaba çekildiğinde ciddi sorgulamaya tabi tutulan kimse helak olur.’ diye cevap verdi.” (bk. Ahmed b.Hanbel 4/48; Hâkim 1/190).
Hesapsız cennete gidenlerin olacağına dair sahih hadisler vardır. Onlardan bir rivayet şöyledir: İbn Abbas anlatıyor: Resulullah (a.s.m) şöyle buyurdu:
"Bütün ümmetler bana arzolunup gösterildi. Bir peygamber yanına bir ümmet (kalabalık bir topluluk) alıp geçiyordu. Bir peygamber beraberinde birkaç kişilik bir toplulukla geçiyordu. Bir peygamber beraberinde on kişiyle geçiyordu. Bir peygamber beraberinde beş kişiyle geçiyordu. Bir peygamber de yalnız başına geçiyordu. Ben uzakta büyük bir karaltı gördüm de:
— Yâ Cibril! Bunlar benim ümmetim mi diye sordum. O:
— Hayır değildir lâkin şu ufka bak dedi.
Ben oraya bakınca çok büyük bir karaltı gördüm. Cibril:
— İşte bunlar senin ümmetindir. Bunların yetmiş bin olan öncüleri üzerlerinde hiçbir hesap ve azâp yoktur dedi…” (Buharî Rikak 50; Müslim İman 374).
Özetlersek; insanların hesaba çekileceğini bildiren ayet ve hadisler genel bir ilkeyi insanların büyük çoğunluğunun muhatap olacağı bir hususu ortaya koymuştur.
“Kendilerine resul gönderdiğimiz insanlara resullerinin çağrısına uyup ona göre amel edip etmedikleri hakkında elbette hesap soracağız. Gönderilen o elçilere de tebliğ edip etmediklerini soracağız.” (Araf 7/6)
mealindeki ayet de hem gerçek hesabı/zor hesabı hem de kolay hesabı/arz manasındaki hesabı sorguyu ihtiva etmektedir.
Hiç hesap görmeden cennete gideceklerin olduğunu beyan eden hadislerde ise özellikleri olan ve istisna teşkil eden çok az bir kısım insanların durumuna işaret edilmiştir. Yukarıda geçtiği üzere Hz. Peygamber (asm)'in “Allah’ım! Benim hesabımı kolaylaştır.” manasına gelen duası genel olan hesaba çekilme prensibine işaret ettiği gibi -kendisini hesaba çekilmezler arasına koymaması da- Allah’a karşı takındığı edebini ve tevazuunu göstermektedir.
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi