Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Kur'an mucizleriyle ilgili delilleri yetersiz mi?

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 23:17    Güncellendi: 31.01.2025 23:17
Soru Detayı

- Kur'an mucizleriyle ilgili delilleri yetersiz buluyorum. Örneğin gökyüzünde yıldızlarla Allah ve Muhammed yazan bir delil olsaydı ya?
- O zaman herkes inanırdı.

Değerli kardeşimiz

- Kur’an’ın her bir ayeti bir yıldız gibidir içinde bulunduğu Kur’an güneşi sisteminin bütün kurallarına uygun bir konumdadır. Her bir ayetin dokuduğu nakış bir halının bütün nakışlarına göre vaziyet alan bir nakşı gibidir. Her bir ayetin diğer ayetlere bakan birer gözü bir yüzü vardır. Bunları görmemek Kur’an’ın suçu değildir. Çünkü bunları görmek mümkündür. Çalışan binlerce allameler bunları görmüşlerdir.

 Fizik kimya prensiplerini derinlemesine okumadan bu bilimlerin zorluğunu bahane ederek onları suçlamak doğru olur mu? Her ilmin kendine mahsus bir onuru ve şerefi vardır. İfadeleri de ona göredir. Yoksa hiç eğitim görmemiş bir kimsenin de yüksek fizik uzmanı olması gerekirdi. Bir çobanın da tıp alanında bir hekim-i Lokman bir İbn-i Sina olması icap ederdi.

Taberi Zemahşerî Curcanî Sekkakî Bakıllanî Nazzam Cahız Beyzavî Razî gibi binlerce dil uzmanlığı yanında farklı bilim dallarında büyük bir uzman olan allamelerin gördüğünü görmemekten şikâyet etmeye hakkımız var mıdır?

- Arapça dilbilgisini bedi beyan ve fesahat ilmini bilmeyen kimselere Kur’an’ın belagatı hakkıyla anlatılabilir mi? Değişik fen bilimlerinin ortaya koyduğu gerçek ilmî keşifleri bilmeyen kimseye Kur’an’ın ilmî ontolojik ve  kevnî ayetlerini nasıl anlatabilirisiniz?

Evrensel ahlakî değerleri evrensel hukuku bilmeyen kimselere Kur’an’ın ders verdiği evrensel ahlakî değerlerin güzelliğini insanlık camiasına en uygun olan Kuran’ın hukukî hükümlerini anlatabilir misiniz?

- Kur’an on beş asırdır muarızlarına karşı meydan okuyor. “Kur’an’ın bir benzerini hiç olmazsa on suresinin bir benzerini oda size zor geliyorsa bir tek surenin en kısa bir surenin bir benzerini getirin biz bu davadan vazgeçeriz.” diyor. Eğer varsa gösterilsin beraber görelim. Biz de hodri meydan diyoruz. En kısa sure Kevser suresidir. Mescid-i Aksa’nın 17. hicrî yılında  İstanbul’un hicrî 857 yılında fethedileceğini Ayasofya Camii'nin tam 482 yıl mescit olarak kalacağını ders vermektedir. Böyle bir surenin benzerini getirebilen varsa buyursun...

“Allah neden gökyüzünde kelime-i şahadet yazıp herkesi iman etmeye mecbur etmiyor?” şeklindeki soruyu ise şöyle açıklayabiliriz:

a. İmtihanın en belirgin özelliği gizliliktir. Ta ki bilenlerle bilmeyenler belli olsun. Eğer gök yüzünde açık bir mucize gösterilseydi bu takdirde Hz. Ebu Bekir Sıddık gibi bir sadakat abidesi ile Müseylem-i Kezzap gibi bir yalan küpü aynı seviyede kalırdı...

b. Herkese fırsat eşitliğini tanımak için imtihanın gizli olması şarttır. Bu sebepledir ki İslam’da ve Kur’an’da tevhit delilleri Hz. Peygamber (a.s.m)’in peygamberlik delilleri Kur’an’ın Allah’ın kelamı olduğunu gösteren deliller öyle anlatılıyor ki akla kapı açıyor fakat aklın iradesini elinden alacak şekilde söylenen gerçekleri ister istemez kabullenmek zorunda bırakmıyor. Kabullenmek zorunda bırakmıyor ta ki herkes kendi özgür iradesi doğrultusunda aklını kullanarak bir yol edinsin; kimisi hakkı hak olarak bilsin de ona boyun eğsin batılı ise batıl olarak bilsin ve ondan uzak dursun ve sonuç olarak da sınıfını geçmeyi hakketsin. Kimisi de tembellik döşeğinde yatıversin kuruntular yorganı altına girsin gözlerini hakka kapatsın batıl olanı hak olarak telakki edip onun esiri olsun ve sınıfta kalmayı hakketsin.

c.“Ta Sin Mim. Şunlar gerçekleri açıklayan kitabın ayetleridir. Onlar iman etmiyor diye üzüntüden neredeyse kendini yiyip bitireceksin. Eğer dileseydik onlara gökten öyle bir mucize indirirdik ki onun karşısında ister istemez boyun bükerlerdi.” (Şuara 26/1-4) mealindeki ayetlerde Hz. Peygamber (a.s.m)’e inkârcıların imana gelmemelerinden üzüntü duymaması için bir teselli sunulduğu gibi imtihanın bu gizlilik prensibine de işaret edilmiştir.

Sonuç olarak diyebiliriz ki cennet adam istediği gibi cehennem de adam ister. Özellikle içinde bulunduğumuz şu zaman bize göstermiştir ki cennet ucuz değil cehennem de lüzumsuz değildir.

Bize düşen iyi yere gitmeye aday olmak  Allah’ın hiçbir kuluna zulmetmeyeceğine iman etmek kimsenin hakkını yemeyeceğine inanmak onun sonsuz adaletine güvenmek ve nihayetsiz merhametine itimat etmektir.

İlave bilgi için tıklayınız:

Kur'an’ın mucizelik yönleri kırk tanedir deniliyor; bunu nasıl anlamalıyız?

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi