Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕- Tüm insanoğlunun ahiret yurdunda bir süre sonra affedilmesi yani cennete girmesi diye bir olayın olamayacağını söyleyen net deliller var mı?
Değerli kardeşimiz
Kafirlerin cehennemde ebedi olarak kalacakları bildirilmiştir. Ebedi demek de sonsuza kadar demektir. Kafirlerin ebedi olarak cehennmede kalacağı ayeti kerimelerle sabittir:
"Öyleyse içinde ebedi kalıcılar olarak cehennemin kapılarından girin. Büyüklük taslayanların konaklama yeri ne kötüdür." (Nahl 16/29)
"Kimin tartısı hafif gelirse işte onlar da kendi nefislerini hüsrana uğratanlar cehennemde de ebedi olarak kalacak olanlardır." (Mü'minun 23/103)
"Dediler ki: İçinde ebedi kalıcılar olarak cehennemin kapılarından (içeri) girin. Büyüklüğe kapılanların konaklama yeri ne kötüdür."(Zümer 39/72)
"İçinde ebedi kalıcılar olarak cehennemin kapılarından girin. Artık mütekebbirlerin konaklama yeri ne kötüdür." (Mü'min 40/76)
"Şüphesiz ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklenenler onlar için göğün kapıları açılmaz ve halat (ya da deve) iğnenin deliğinden geçinceye kadar cennete girmezler. Biz suçlu-günahkarları işte böyle cezalandırırız."(A'raf 7/40)
AÇIKLAMA:
Şu muhakkak ki âyetlerimizi yalanlayanlar hayır ve şerri hak ve bâtılı geçmişin sonuçlarını şimdiki zamanın ve geleceğin gereksinimlerini açıktan açığa gösteren delillerimizi ve işaretlerimizi yalan çıkarmaya çalışanlar ve onlara karşı kibirlenenler kendilerini daha yüksek sayıp bunları nazar-ı itibara almaya tenezzül etmek istemeyenler yok mu bunlara göğün kapıları açılmaz ruhları yükselemez biraz fırlasalar bile yükseklere nüfuz edemezler meleklerin sırlarına eremezler düşerler dua ve niyazları reddolunur. Üzerlerine feyz ve bereket inmez ve cennete giremezler tâ deve iğnenin deliğine girinceye kadar.
Diğer bir mânâ ile: "Halat iğnenin deliğine girinceye kadar." Çünkü (el-Cemel) kelimesi bilindiği üzere "deve" mânâsına geldiği gibi urgan ve halat mânâsına da gelir ki (cümmel) (cümel) (cüml) ve (cümûl) de denilir. Bazı tefsirciler halatın ipliğe bir çeşit benzeyişine ve bundan dolayı iğneye deveden çok bir ilgisine göre ikinci mânâyı tercih etmişlerse de tefsircilerin çoğu birinci mânâyı tercih ederler. Zira her iki mânânın ikisine göre de bu bir darb-ı meseldir ki bizim "balık kavağa çıkıncaya kadar" deyişimiz gibi bir şeyin mümkün olmayana bağlanmasını ifade eder. Bu bakış açısından ise birinci mânâ daha belağatlıdır.
Çünkü örf bakımından "iğne deliği" küçüklükte "deve" büyüklükte meseldir. Bir şeyin ufaklığında inceliğinde mübalağa edileceği zaman "iğne deliği gibi" denilir. İrilikte mübalağa için de "deve gibi" denir. Özellikle Arap dilinde bu çok bilinir. "Halat" da misal olabilirse de deve kadar mesel değildir. Bu yönden olmayacak bir şeyi anlatmak için irilikte mesel olan devenin incelikte mesel olan iğne deliğine girmesiyle darb-ı mesel şüphesiz ki daha belağatlıdır.
Bir de deve girebileceği yere kendi girer. Halat ise sokmaya dayanmaktadır. Şimdi devenin iriliğinden başka bizzat hareketli bir hayat sahibi olması sonra boynu hörgücü ayaklarıyla özel şekliyle de bütün eğri büğrülüğü ve acaibliğiyle göz önüne getirildiği zaman iğne deliğine girmesinde uzaklık fikri ve mümkün olmayanı hayal etme öyle bir kuvvetle ortaya çıkar ki bu kuvvet halatta yoktur.
Hasılı her iki takdirde mânâ o kâfirlerin cennete girememelerini bir müddet gayesi ile sınırlamak değil onun mümkün olmadığını açık bir temsil ile anlatmaktadır. Şu halde devenin iğne deliğinden geçmesi aslında mümkün müdür değil midir diye bazı inkârcıların yaptığı gibi boş yere tartışmalara dalmaya lüzum yoktur.
(Elmalılı Muhammed YAZIR Hak Dini Kur'an Dili)
İlave bilgi için tıklayınız:
- Kafirlerin cehennemde ebedi kalmarı / yanmaları adalet midir?
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi