Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Değerli kardeşimiz
Bu soruya Risale-i Nur Külliyatı'nda Bediüzzaman Said Nursi şu şekilde cevap veriyor:
"Meydan-ı haşir nerededir?"
"Elcevap: Ve'l-ilmü indallah Hâlık-ı Hakîmin herşeyde gösterdiği hikmet-i âliye hattâ tek küçük birşeye çok büyük hikmetleri takmasıyla tasrih derecesinde işaret ediyor ki küre-i arz serseriyâne bâd-ı hava azîm bir daireyi çizmiyor. Belki mühim birşey etrafında dönüyor ve meydan-ı ekberin daire-i muhîtasını çiziyor gösteriyor. Ve bir meşher-i azîmin etrafında gezip mahsulât-ı mâneviyesini ona devrediyor ki ileride o meşherde enzâr-ı nâs önünde gösterilecektir."
"Demek yirmi beş bin seneye karib bir daire-i muhîtanın içinde rivayete binaen Şâm-ı Şerif kıt'ası bir çekirdek hükmünde olarak o daireyi dolduracak bir meydan-ı haşir bast edilecektir. Küre-i arzın bütün mânevî mahsulâtı şimdilik perde-i gayb altında olan o meydanın defterlerine ve elvahlarına gönderiliyor; ve ileride meydan açıldığı vakit sekenesini de yine o meydana dökecek o mânevî mahsulâtları da gaipten şehadete geçecektir."
"Evet küre-i arz bir tarla bir çeşme bir ölçek hükmünde olarak o meydan-ı ekberi dolduracak kadar mahsulât vermiş ve onu istiap edecek mahlûkat ondan akmış ve onu imlâ edecek masnuat ondan çıkmış. Demek küre-i arz bir çekirdek; ve meydan-ı haşir içindekilerle beraber bir ağaçtır bir sümbüldür ve bir mahzendir. Evet nasıl ki nuranî bir nokta sür'at-i hareketiyle nuranî bir hat olur veya bir daire olur. Öyle de küre-i arz sür'atli hikmetli hareketiyle bir daire-i vücudun temsiline ve o daire-i vücut mahsulâtıyla beraber bir meydan-ı haşr-i ekberin teşekkülüne medardır."(Mektubat Onuncu Mektup)
Bu konudaki hadis-i şerif şöyle geçmektedir:
Hakim bin Muaviye babasından rivayet ederek demiş ki: Resulullah ferman etti:
"Sizler şu tarafta -ve parmağıyla Şam cihetini göstererek- kimisi yürüyerek kimisi bindiği halde kimisi de yüzü üstüne sürünerek gidip haşrolacaksınız."(Müstedrekü'l Hâkim II/440; Fethü'l Kebir I/432)
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi