Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Kabirlerin taşlarını yükseltmek veya büyük kabir yapmak caiz midir?

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 23:17    Güncellendi: 31.01.2025 23:17
Cevap

Değerli kardeşimiz

Ulemanın çoğu "tesnim"in yani kabrin üstünün deve hörgücü gibi yapılıp yerden bir karış kadar yükseltilmesinin mendup daha fazla yükseltilmesinin ise mekruh olduğunu beyan etmişlerdir.(1) İmam Şafii ise Peygamberimiz (a.s.m.)’in bazı hadislerinde kabirler üzerine bina ve mescidler yapılmasını yasakladığına (2) binaen kabirlerin yerden hiç yükseltilmemesi yerle dümdüz edilmesi gerektiğini söyler.(3) Nitekim Hz. Ali (ra) de Rasulullah (a.s.m.)’ın kendisini Medine'deki bütün putları kırmak ve bütün kabirleri tesviye (yerle bir) etmek görevi ile Medine'ye gönderdiğini söylemiştir.(4)

Hadislerdeki tesviye ile kastedilen miktarın ne kadar olduğunda alimler ihtilaf etmişlerdir. İmam Şafii’nin anladığı "yerle bir etmek" manası kelimenin lügat manasına daha yakındır. Lakin kabirlerin çiğnenmemesi ve üzerine oturulmaması için kabir olduğunun belli olması gerekir. Bu gayenin gerçekleşmesi de ancak kabirlerin tesnim edilmesi (yüzeyinin yerden biraz kabartılması) ile mümkündür. Daha sonra gelen Şafii alimlerinin de bu kadarını gerekli gördükleri nakledilmektedir ki böylece fukaha bunda ittifak etmişlerdir.(5)

Öyle ise hadis-i şerifte düzlenmesi emredilen türbeler ve üzerlerine bina yapılmış olan kabirlerdir. Bir yerde kabir olduğunu belli etmek ve insanların ve diğer mahlukatın çiğnemesinden muhafaza etmek için bu gayeyle mezarın etrafını bir miktar duvarla çevirmek caiz olur. Ancak bunda israf etmek lükse kaçmak ve çok para harcamak yasaktır. Çünkü kabrin üzerini süslemenin ölüye hiçbir faydası yoktur. Bunun yerine o parayı fakirlere dağıtmak ve sevabını ölüye bağışlayıp kabulü için dua etmek daha yararlı ve hayırlı bir harekettir.(6)

Hatta bu çevre duvarının kireçlenmesi ve boyanması bile süse gireceği için yasaklanmıştır. Peygamber (a.s.m.) tarafından yasaklanan(7) bu filli yapmak mekruhtur. (8) Kabrin üzerine süs maksadıyla ve övünmek için kubbe ve bina yapmak ise haramdır. (9) Hadis-i şeriflerde kabirler üzerine yazı yazmak da mutlak olarak yasaklanmıştır. (10) Müctehidler bu yasağa binaen kabir taşlarına ayet yazmanın yere düşüp; çiğnenmesinin muhtemel olması sebebiyle haram başka şeyler yazmanın da mekruh olduğunu söylemişlerdir.(11)

Ancak sonraki alimler Hz. Peygamber (a.s.m.) in oğlu İbrahim ve Medine'de vefat eden ilk muhacir olan Osman b. Maz'un'un kabri basma kabrin tanınması için bir taş koymasına (12) kıyaslayarak sadece ismin yazılmasının Rasulullah (a.s.m.) ın koyduğu taş gibi sadece kabrin kaybolmaması için bir işaret olacağını belirtmişler ve kabir taşlarına sadece isimle ölüm tarihinin yazılmasını caiz görmüşlerdir.(13)

Kabirler üzerine kümbet ve türbe yapma konusunda İslam alimlerinin çoğunluğu şöyle demişlerdir:

Kabir üzerine ev türbe kümbet medrese veya mescid ya da duvarlı oturma bahçesi yaptırmak eğer bunlarla ziynet ve övünmek kastedilmiyorsa mekruh olmakla beraber haram olmaz; eğer övünme ve ziynet kastedilirse haram olur. Umuma aid olan mezarlıkta türbe yaptırmak meşru değildir. Eğer mezar müteveffanın mülküne dahil ise onun üzerine türbe yaptırmak mekruh olur (14). Ancak bir kısım İslâm âlimleri meşayih ulema hükümdar ve hükümdar eşleri ve çocuklarının üzerine türbe yapılmasını caiz görmüşlerdir. Türbelerin yapıldığı yerde bunun gibi bina ve kubbeler çok olup bunlar ölenlerin isimlerinin bilinmesi ve tanınmalarından başka onlara prestij ve buna benzer bir hürmet ve saygıya sebep olmayacaksa böyle zamanlarda türbe ve kubbe inşasının caiz olduğuna fetva veren alimler bulunmuştur (15).

Mezarın şekli hususunda son olarak şunu söylemeliyiz ki; Müslümanın mezarı sade tabii ve mütevazı; mezar yapımında kullanılan malzeme de basit ve ucuz olmalıdır. Müslüman mezarlığı ihtişam debdebe ve tantanadan uzak sadeliği tabiiliği ve intizamı ile örnek olmalı. Camide bütün imtiyazlarından sıyrılarak Allah'ın huzurunda aynı safta duran müminlerin mezarları da görünüş itibariyle birbirine eşit olmalıdır. Mezar yapımında bu eşitliği bozan şeylere yer verilmemelidir.

Dipnotlar:

1) el-Ceziri el-Fıkh Ale'l-Mezahibi'l-Erbea Kahire (t.y) 1/535.
2) bkz. Buhârî Cenaiz 69; Müslim Cenâiz 31-32 Mesâcid 63; Ebu Davud 76; Neseî Cenaiz 295 339 299.
3) el-Ceziri a.g.e.
4) Müsned I/11l.
5) Mollamehmetoğlu Osman Zeki Sünen-i Tirmizi Tercüme ve Şerhi İst. 1972 II/235.
6) Muhammed Hamidullah Terc. Kemal Kuşçu İslaa’a Giriş İst. 1973 s. 291.
7) Muslim Cenaiz 32; İbn Mace Sünen Cenaiz 43; Nesai Cenaiz 98; Müsned VI/299.
8) el-Ceziri a.y.; Tahtavi Haşiye Ala Merakı’l-Felah Mısır 1970 s. 504.
9) el-Ceziri 1/536; Tahtavi a.y; Şevkani Serhu's-Sudur s. 526 (el-Cami'ul-Ferid içinde).
10) İbn Mace Cenaiz 43; Tirmizi Cenaiz 57;
11) el-Ceziri 1/535-536.
12) İbn Mace Cenaiz 42; Ebu Davud Cenaiz 63; Tirmizi Sünen Cenaiz 57.
13) Mollamehmedoglu II/236.
14) bkz. el-Cezîrî 1/536
15) Hasen el-Idvî Meşâriku'l-Envâr Mısır 1316/26
bk. Ölümden Sonraki Hayat Prof. Dr. Süleyman Toprak

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi