Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕- Dünyada iyi işler yapmış olanlar da ailesinden kaçacak ve sıkıntı içinde mi olacaklar?
- İnsan anne ve babasından bile kaçacakmış; peki müminler?
Değerli kardeşimiz
Biraz sonra mealini vereceğimiz ayetlerde görüleceği üzere kıyamet günü bütün insanlar için bir korku ve yakınlarından kaçış söz konusu olacak gibidir. Konuyla ilgili bir hadis-i şerifte de bu gerçeğe işaret eden ifadeler vardır. Rivayete göre Hz. Peygamber (a.s.m)
"İnsanlar kıyamet günü yalınayak çırılçıplak sörpük ve sarkık ter gem gibi boğazlarına takılmış ve kulaktozlarına çıkmış bir hâlde haşr olunurlar." buyurdu. Hadisi rivayet eden Hz. Sevde diyor ki:
Bunun üzerine ben "Ey Allah'ın Resulü! Eyvah! O ne sefillik; insanlar birbirinin ayıbına bakacaklar." dedim. Hz. Peygamber (a.s.m)
"Hayır! İnsanlar -o gün- bunları göremeyecek kadar kendileriyle meşguldür." buyurdu ve"O gün onlardan her bir kişinin kendisine yetecek kadar işi ve derdi vardır."(Abese 80/37) mealindeki ayeti okudu." (Buharî Enbiya 8 48).
Ancak takva sahipleri Allah'ın veli kulları için hiçbir korku ve üzüntünün olmayacağını ifade eden ayetler de vardır. Demek mahşerin değişik sahneleri olacaktır..
Her iki hususla ilgili birkaç ayeti hatırlamakta fayda görüyoruz:
"Kulakları sağır eden o gürültü koparan / kıyametin koptuğu gün geldiğinde o gün kişi kardeşinden annesinden babasından eşinden ve oğullarından / çocuklarından kaçacaktır. O gün onlardan her bir kişinin kendisine yetecek kadar işi ve derdi vardır. O gün birtakım yüzler parlaktır güleç ve sevinçlidir. Ve o gün birtakım yüzler de var ki tozlanmış onları karanlıklar bürümüştür. İşte bunlar kâfir ve fâcir / yoldan çıkmış kimselerdir." (Abese 80/34-42).
Bu ayetlerden anlaşılıyor ki; kıyamet gününün haşmetinden görülecek hesabın korkusundan insanlar dehşet alacak ve kendisine bir zarar gelebilir düşüncesiyle dünyada iken en sevdiği kimselerden en yakın akrabasından bile kaçacaktır. Yani; elinden gelse kaçacak fakat kaçamayacaktır. Ancak hesabın görülmesinden sonra cennetlik olan kimselerin yüzünde artık üzüntü değil sevinç olacaktır. (bk. Râzî XXXI/65 Elmalılı VIII/541).
"Suçlu olan kimse o günün azabından sırf kendini kurtarmak için oğullarını / çocuklarını eşini ve kardeşini kendisini barındıran yetiştiren tüm ailesini ve yeryüzünde bulunanların hepsini fidye olarak vermek ister." (Meâric 70/11-14).
"Şayet yeryüzünde bulunanların hepsi o zulüm yapanların her birisine ait olsa -kıyamet gününde- azaptan kurtulmak için onu -derhal- fidye olarak verecekler. Ve azabı gördükleri zaman içlerinde pişmanlık duyarlar. Onların aralarında adaletle hükmolunur. Ve asla haksızlığa uğratılmazlar." (Yunus 10/54).
Bilindiği üzere kıyamet günü uzun bir zaman dilimidir. Müminler Allah'a itaat edenler ilk zamanlarda hesaplarının durumunun ne olacağını bilmedikleri için veya o günün dehşetli manzarasından korkarlar. Ancak daha sonra üzüntü ve korkuları kaybolup gidecek yerini sevinç ve mutluluğa bırakacaktır. Bu hususta aşağıdaki ayetlerde önemli dersler vardır:
"Rablerinin davetini kabul edenler için daha güzeli (cennet) vardır. Onun davetini kabul etmeyenlere gelince eğer yeryüzünde bulunanların hepsi ve bir de bunun yanında onun bir misli kendilerinin olsa kurtulmak için onu fidye verecekler. İşte bunlar için kötü bir hesap vardır. Gidecekleri yer de cehennemdir. O ne kötü bir yataktır!"(Rad 13/18).
"Ey Âdemoğulları / çocukları! Size kendi içinizden peygamberler gelip ayetlerimi anlattıkları zaman artık -bilmelisiniz ki- kim Allah’a karşı gelmekten sakınır ve kendini düzeltirse onlar için ne bir korku vardır ve ne de onlar üzüleceklerdir. Ayetlerimizi yalanlayıp onlara karşı büyüklük taslayanlara gelince işte onlar cehennemliktirler ve onlar orada ebedî olarak kalacaklardır."(Araf 7/35-36).
İlave bilgi için tıklayınız:
- İnsanlar öldükten sonra hangi safhalardan geçecektir? ...
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi