Kur'an'da Hz. Musa (a.s) ile Hz.Hızır arasındaki seyahatten bahsediliyor. bu olaydan çıkarılması gereken dersleri "Bir Kader Sohbeti" adlı yazıdan okudum. Anlayamadığım şey "İçyüzünü kavrayamadığın bir bilgiye nasıl sabredersin?" sözüyle anlatılmak istenen. Başımıza gelen bir sıkıntıda sabretmemiz gerekiyor ancak içyüzünü bilmediğimiz bir şeye nasıl sabrederiz diye bir soru geliyor aklıma bu söz doğrultusunda...

Değerli kardeşimiz

Bela ve musibetlere karşı sabretmek insan için zor bir durum olsa da ahirette insanın manevi terakkisine vesile olacak neticeleri içerisinde barındırmaktadır.

Sabır da namaz ve oruç gibi bir ibadet olup Kur'an-ı Kerim'de sabredenler Allah (cc) tarafından övülmüş ve büyük mükafatlara kavuşacağını müjdelemiştir.

"Ey iman edenler sabırla ve namazla yardım dileyin. Gerçekten Allah sabredenlerle beraberdir." (Bakar 2/153)

"Andolsun biz sizi biraz korku açlık ve bir parça mallardan canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele." (Bakar 2/155)

İnsan geleceği bilmediği için başına gelen olayların içyüzünü de bilmesi mümkün değildir. İşte Allah bizden içyüzünü bilmediğimiz musibetlere karşı ona teslim olmamızı ve ondan gelen her şeyin hayırla neticeleneceğine inanmamızı istemektedir. Buna iman eden müminleri de cennetle müjdelemektedir.

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi