Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Selamün aleyküm Yahudi sözü mü?

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 23:17    Güncellendi: 31.01.2025 23:17
Soru Detayı

- Selamün aleyküm selamı daha eskilere dayanan ve günümüzde Yahudiler tarafından hala kullanılan ‘şalom aleichem’ selamından türemiştir şeklinde bir iddia var.
- Bu iddiaya göre Hz. Muhammed Medine’ye hicret ettikten sonra diğer bazı uygulamalarda olduğu gibi selamlaşma uygulamasını da değiştirdi; Mekke’deki selamlaşma şeklini bırakıp Medine’de mukim Beni Kureyza Beni Nadir ve Beni Kaynuka isimli Yahudi Kabileleri gibi selamlaşmaya başladı! Yani bir anlamda Tanrıya ortak koşan Mekkeli putperest Müşriklerin selamlaşma şeklini bırakıp Ehl-i Kitap olan ve tek  tanrıya inanan Yahudiler gibi selamlaşmaya başladı!
- TDV.İA “selam” maddesinde de yer alan “Resûl-i Ekrem’i öldürmek maksadıyla Mekke’den Medine’ye gelen ve niyeti anlaşılıp tutuklanan Umeyr b. Vehb el-Kureşî’nin Resûlullah’ı o dönemin âdetine göre ‘Sabahınız hoş olsun’ diyerek selâmlaması üzerine Allah’ın resulü şöyle demiştir: ‘Allah bize lutufta bulunarak seninkinden daha hayırlı olan ve cennet ehli tarafından da kullanılan ‘es-selâm’ sözüyle selâmlaşmayı öğretti.” şeklindeki İbn Hişam rivayeti tamamen bir yakıştırmadan ve zayıf bir rivayetten ibarettir. Zira en başta İbn Hişam bir hadisçi değil Peygamber’in vefatından 2 asır sonra yaşamış bir tarihçi ve nesep bilgini olarak bilinmektedir.

Değerli kardeşimiz

Bu kıssa için bk. İbn Hişam es-Sire 1/661-662.

Bu kıssayı Taberani de değişik yollardan rivayet etmiştir. (bk.Taberani el-Kebir h.no: 118-119) 

Bununla beraber Hafız Heysemi bu kıssayı nakleden Taberani’nin bir rivayeti için “mürseldir fakat senedi ceyyittir / sağlamdır” diğer bir rivayet için de “mürseldir ve hasendir.” demiştir. (bk. Mecmau’z-Zevaid 8/285-286)

Heysemi Taberani’nin -yukarıda numara verdiğimiz- diğer bir rivayeti için “sahih” demiştir. (bk. Mecmau’z-Zevaid 8/287)

Fakat bu rivayet Selamın Yahudilerden alındığını göstermez. Yahudilik de esası itibariyle hak dindir. Kuran’da birçok ayette Ehl-i kitaptan nakiller yapılır onlar referans olarak verilir. Çünkü Yahudilik Hristiyanlık ve Müslümanlık olarak bilinen bu üç din de semavidir ilahidir. Tevrat ve İncil’in tahrif edildikleri doğrudur fakat bu hiç doğruları yok demek değildir.

Bu sebeple faraza selam gerçekten Yahudilerden gelen bir gelenek de olsa bu İslam dinine hiçbir nakise teşkil etmez.

Bununla beraber Kuran’da -önceki semavi ve semavi olmayan eserlerde yahut edebi kitaplarda şiirlerdeki bazı ifadelere benzer- ifadeler olsa bile Kuran’ın bu ifadelerinin oralardan kopya olduğunu söyleyen kimse Kuran’ı tanımayan bir cahil iman şuuru aktif olmayan bir zavallıdır. Zira Kuran-ı Kerim'in Allah’ın kelamı olduğunu gösteren yüzlerce mucizevi yönleri vardır. (Bu konuda detaylı bilgi için Sitemize de bakılabilir)

Kaldı ki söz konusu kıssada; Umeyr b. Veheb cahiliye devrinin selamı ile selam verince Peygamber (asm) Efendimizin “Ey Amr! Allah bize (cahiliye dönemi tahiyyetinden olan) senin verdiğin selamdan çok daha güzel bir tahiyyeyi / selamlaşmayı ikram etti ki o da cennet ehlinin selamlaşmasıdır.” demesi İslam selamının şundan bundan değil doğrudan Allah tarafından bu ümmete ikram edildiğini göstermektedir.

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi