Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Değerli kardeşimiz
Şeriatın Maksatları Makasıdu'ş-Şeria terimi ile ifade edilir.
İnsanların yararına olan şeyleri gerçekleştirmek ve bu maslahatları korumak insanlara bu maslahatlarla ilgili gelebilecek zararları def etmek dinin asıl maksadı kabul edilir.
Bu maslahatlar İslâm Hukuku kitaplarında "Makasıdu'ş-Şeria" başlığı altında ele alınır. Bunların başlıcaları şunlardır:
1. Dinin korunması
2. Canın korunması
3. Aklın korunması
4. Neslin korunması
5. Malın korunması.
Dikkat edilirse bu beş temel esas korunduğunda toplum dinamik huzurlu temiz bir toplum olacaktır. Ayrıntıya girmeden bu esaslarla alakalı bazı noktalara dikkat çekmek istiyoruz:
Bediüzzaman Hazretleri şöyle der:
"Din hayatın hayatı hem nuru hem esası.
İhya-yı din ile olur şu milletin ihyası."(1)
Doğduğumuzda kulağımıza ezan okunur öldüğümüzde ise camide salâmız verilir. Öyle görülüyor ki dinin hayatın tamamını kuşatan bir yelpazesi bulunmaktadır.
Din ve vicdan hürriyeti en tabiî haklardandır. İslâm beldesinde yaşayan başka din mensupları da bu hürriyete sahiptirler. Hz. Peygamber (asm) Efendimizin idaresi altında Yahudilerin de yaşaması 1453'ten sonra İstanbul'da Hristiyan varlığının devamı Avrupa'da Yahudilerin ancak Endülüs Emevi Devletinde rahatça yaşamaları bu devletin 1492'de yıkılmasıyla burada yaşayan Yahudilere sadece Osmanlı Devleti'nin kucak açması... gibi tarihi gerçekler bu iddiamızı isbata kâfidir.
Bir mümini kasten öldüren hakkında "onun cezası ebedi cehennemdir. Allah ona gadap eder ve lanetler ona büyük bir azap hazırlar" denilmiştir.(2)
Haksız yere öldürmelerin önüne geçmek için "kısas" farz kılınmıştır. "Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Olur ki sakınasınız."(3) ayeti kısasın hikmetini açıklar. Yani haksız yere can almaların önüne geçmek için cana kıyanların devlet eliyle öldürülmesi gerekir. Can aldığında canının gideceğini bilen insanlar kolay kolay böyle bir suça cesaret edemeyeceklerdir.
Akıl;
- İnsanın en kıymettar cihazı
- Nurani bir cevheri
- Sahibini ebedi saadete hazırlayan rabbani bir mürşit
- İlahi kudsi defineleri ve kâinatın binler hazinelerini açan pırlanta gibi bir anahtardır.(4)
Fakat içki uyuşturucu gibi zararlı alışkanlıklar insan aklını o yüksek makamdan düşürürler hayvanlara arkadaş yaparlar. Bundan dolayı akla zarar veren bu şeyler dinen haram kılınmıştır.
Anası-babası belli olmayan nesebi belirsiz çocukların geleceğin güçlü toplumunu oluşturabilmeleri düşünülemez. Temiz nesiller nikâh yoluyla kurulan sıcak aile yuvalarında yetişecektir.
Neslin muhafazası için İslâmiyet birtakım esaslar getirmiştir. Bu cümleden olarak mesela
- Zina ve zinaya yol açan durumlar yasaklanmıştır.
Zina ile ilgili ayette "Zinaya yaklaşmayın!"(5) denilmesi dikkat çekici bir üsluptur. Bununla gayet etkili bir şekilde "değil zinayı işlemek ona sebep olacak şeyleri bile yapmayın" mesajı verilmiştir.
Bu tarz üslup bize "günahların çekim alanı"nı ihtar eder. Mıknatısın çekim alanı olduğu gibi günahların da bir çekim alanı vardır. Çekilme özelliği gösteren maddeler mıknatısa yaklaşınca çekilmekten kurtulamamaları gibi zinaya yaklaşan süfli nefisler de belli bir noktadan sonra artık geri dönemezler. Mümin erkek ve kadınlara harama bakmalarının yasaklanması böyle bir çekimi önleme gayesine matuftur.(6)
Birbirine nikâh düşen erkek ve kadının baş başa kalmalarının uygun görülmemesi de aynı şekildedir.(7)
- Tesettür emredilmiştir.(8)
Açık saçıklığın gayrimeşru ilişkilere yol açtığı pek çok olaylarla görülmüş bir hakikattir. Aksini iddia etmek hem insan psikolojisine hem de sosyal realitelere sırt çevirmektir.
- Özel şartlarda çok evliliğe müsaade edilmiştir.(9)
Bunu kabul etmeyen ve hatta tenkit eden sistemler kendi sistemlerinde gayrimeşru ilişkileri kabul etmek metres tutmayı normal karşılamak zorunda kalmışlardır.
İslam Hukukunda haddi aşanlara hadlerini bildirmek üzere had cezaları vardır. Bu cezalar okşayıcı değil caydırıcıdır. İslam’da cezaların şiddetli oluşunu tenkit edenler kendi sistemlerinde daha etkili alternatif çözümler üretememişlerdir.
Görüldüğü gibi "makasıdu'ş-şeria" huzurlu ve dengeli bir toplumu hedeflemektedir. Bu hedefe varmak için de huzuru kaçıracak ve dengeyi bozacak davranışlara tolerans gösterilmemiştir.
Kaynaklar:
1. Sözler s. 717.
2. Nisa 93.
3. Bakara 179.
4. bk. Şualar s. 16; Muhakemat s. 15; Sözler s. 25; Şualar s. 16.
5. İsra 32.
6. bk. Nur 30-31.
7. Müslim Hac 424.
8. bk. Nur 31; Ahzab 59.
9. bk. Nisa 3 ve 129.
10. bk. Maide 38-40.
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi