Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

İslami kaynaklarda bulunmayıp İncil’de veya Tevrat’ta bulunan bir şey kesinlikle yanlış ve batıl mıdır?

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 23:17    Güncellendi: 31.01.2025 23:17
Soru Detayı

- Misal Hz. İsa (a.s) göğe yükseltildikten sonra havarilerle iletişime geçtiğine dair İslami kaynaklarda bir bilgi yok iken Hristiyan kaynaklarında böyle bir bilgi bulunmaktadır.
- Kuran da böyle bir şey bulunmamasından dolayı asla ve katta böyle bir şey gerçekleşmemiştir Hristiyanlar bu hususta da kesinlikle sapıklığa düşmüştür demek doğru olur mu?

Değerli kardeşimiz

Tevrat ve İncil’de bulunan “her şey yanlıştır” demek elbette doğru olmaz. Ancak bir ismi Müheymin olan ve “önceki semavi kitapları kontrol eden” manasına gelen Kur'an-ı Kerim'in ayetlerinde bir tashih / düzeltme yoksa  o konuda bizim de söyleyecek kesin bir sözümüz olmaz. Sorudaki konu da bunlardan biridir.

Bu sebeple bu bilginin kesin doğru veya kesin yanlış olduğunu söyleme imkanına sahip değiliz. Çünkü dini açıdan Hz. İsa aleyhisselamın vefatından sonra havarileriyle görüşmesinde bir sakınca yoktur. Ancak Kur'an ve sünnette olmadığına göre buna kesin doğru nazarıyla da bakamayız.

Bu gibi konularda Peygamberimizin (asm) bize verdiği ders şöyledir: 

“Ehl-i Kitab’ı ne tasdik edin ne de yalanlayın. ‘Allah’a ve bize indirilene iman ettik.’ deyin.”(Abdürrezzak Musannef 6/111; Buhari İtisam 25 Tevhid 51)

Bu hadiste anlatılan husus Allah Resulü’nün kutsal bir kitaba dayandıkları için özellikle Yahudiler ve Hristiyanlarla bununla beraber diğer çevre kültürlerle olan ilişkilerinde onlara karşı ortaya koyduğu tavır da belirleyici bir özellik arz eder.

Öncelikle belirtilmelidir ki bütün peygamberler tevhid dininin davetçisi konumundadırlar. Kur'an’da kutsal kitaplarının tahrif edildiği açıkça belirtilmesine (bk. Bakara 2/79; Al-i İmran 3/78; Maide 5/15) rağmen Ehl-i kitap’tan nakledilen bilgilerden hangilerinin tahrif edildiği malum olmadığı için Allah Resulü (asm) bu hadislerinde ümmetine temkinli olmayı tavsiye etmektedir.

Bugün mevcut bulunan Tevrat ve İncil’in tahrif edilen yerlerini genel bir bakışla tespit etmek mümkün olmadığından Müslüman’a düşen -hangi konu olursa olsun- onu Kur'an ve sünnetteki verilerle karşılaştırarak teyid etmesi konu ile ilgili bir malumat yoksa “Allah’a ve bize indirilene iman ettik.” diyerek temkinli davranmasıdır.

Hadisin diğer bir tarikinde yer alan şu bilgi bu rivayeti daha iyi anlamamıza yardımcı olmaktadır:

“Ehl-i Kitab’ın size haber verdiklerini tasdik de etmeyin yalanlamayın da. ‘Allah’a ve Resulüne inandık.’ deyin. Böylece verilen haber batılsa tasdik etmemiş doğruysa da onu yalanlamamış olursunuz.”(Abdurrezzak Musannef 6/111; Ahmed b. Hanbel 4/136; Ebu Davud İlim 2)

Bu hadisin bir önceki tarike göre bir ziyade olarak açıkça gösterdiği husus geçmiş ümmetlere dair nakledilen haberler içinde batıl olanlarla birlikte doğruların da olabileceği gerçeğidir.

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi