Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Değerli kardeşimiz
İslâm dininin hükümleri geçmiş dinlerin hükümlerini nesh etmiştir. Bütün bu nesihler temel ve itikadî hükümlerde değil ibadet ve muamelata dair fer’î hükümlerde gerçekleşmiştir.
Bu gerçek Risale-i Nur Külliyatı'nda şöyle ifade edilir:
“Asırlara göre şeriatlar değişir. Belki bir asırda kavimlere göre ayrı ayrı şeriatlar peygamberler gelebilir ve gelmiştir. Hâtem-ül Enbiya’dan sonra şeriat-ı kübrası her asırda her kavme kâfi geldiğinden muhtelif şeriatlara ihtiyaç kalmamıştır. Fakat teferruatta bir derece ayrı ayrı mezheblere ihtiyaç kalmıştır.” (Bediüzzaman Sözler s.485)
“Fer’î hükümlerden biri bir zamanda maslahat iken diğer bir zamana göre mazarrat olur. Veya bir ilâç bir şahsa deva iken şahs-ı âhere dâ’ olur. Bu sırdandır ki Kur’ân fer’î hükümlerden bir kısmını nesh etmiştir. Yani vakitleri bitti nöbet başka hükümlere geldi diye hükmetmiştir.” (İşarât-ül İ’caz s.50)
Temel hükümler bütün peygamberler için aynıdır; değişmez nesh olmaz. Meselâ imanın rükünleri bütün hak dinlerde aynıdır ve ibadet bunların hepsinde vardır. Ama ibadetin fer’î hükümlerinde yani teferruatında farklılıklar görülür. İbadetin şekli vakti kıblenin yönü gibi hükümlerde nesh söz konusu olmuştur.
İlave bilgi için tıklayınız:
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi