Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Yunan mitolojisi ile Kur’an-ı Kerim arasında benzerlik olduğu gerekçesiyle Kur’an-ı Kerim’in Yunan mitolojisinden etkilenmiş olduğunu iddiasının doğruluk payı var mıdır?

Oluşturulma tarihi: 31.01.2025 23:17    Güncellendi: 31.01.2025 23:17
Cevap

Değerli kardeşimiz

Evvela Yunan mitolojisinin Hz. İsa (as) ve Hz. Musa (as)’ın dininden etkilenmemiş olduğunu iddia etmek mümkün değildir. O dinler de semavîdir. Onlarda da vahyin mesajları bulunduğu bir gerçektir. Yunan Mitolojisinin muhtevasında / içeriğinde bu hakikatlerden bazı hususların olması o semavî dinlerden etkilendiğini göstermektedir. Dolayısıyla Allah’ın değişik zamanlarda gönderdiği vahiylerin benzer yönlerinin -olmaması değil- olması bir zorunluluktur. Kur’an’da bu kitaplara atıfta bulunulması bu gerçeğin açık ifadesidir.

İnsanlık camiasının ilk atası olan Hz. Âdem (as) aynı zamanda ilk peygamberdir. Ve Allah her dönemde peygamberler yollamıştır. Bu sebeple hangi zaman diliminde olursa olsun insanlık camiasında  şifahî ve kitabî kültürde yer almış bazı hukukî edebî ictimaî ürünlerin hepsi mutlaka semavî dinlerden etkilenmiştir. Onun için herhangi bir mitolojinin ihtiva ettiği gerçeklerin asıl kaynağı yine semavî vahiylerdir.

Kısacası mitoloji-vahiy etkileşimi ille de söz konusu edilecekse vahiylerin mitolojilerden değil ancak mitolojilerin vahiylerden etkilenmesinin söz konusu olacağı açık bir hakikattir. Bu hakikate olan inancımız sadece dini hislerin duyarlılığıyla hissi bir inanç değil tam tersine aşağıda delillerini sunacağımız aklî gerekçeler ve delillerledir.

Mitolojik eserlerin ortaya çıktığı destanların oluştuğu dönemlerde vahiy ve dinin hakikatlerinin ortaya çıktığı bölge ile mitolojik ürünlerin ve inançların ortaya çıktığı bölgeler arasında insanlar birbirinden etkilenmemiş ve bu karşılaşma gerçekleşmemiş olsa bile yine de bu durum; mitolojilerin vahiyden etkilenmediğini göstermez. Çünkü direkt bir karşılaşma ve etkileşim söz konusu olmasa da bir peygamberle bir vahiy ürünüyle ve hak bir din ile karşılaşılmamış olsa bile filozofun bilge kişilerin Allah’ın sünnetullahı olan evrensel yasanın hakikatlerinden bir yansımayı keşfedip yakalamış olması ve bunu edebî bir sembolizmle ifade etmesi mümkündür.

Ancak vahiylerin üslubuna diline ve manevi etkisine bakıldığında bunların evrensel bir hakikati ifade etmekte ne denli yüksek bir etkiye sahip olduğu ve mitolojilerde de bu hakikatlerden küçük bir parça ifade ediliyor olsa dahi bunun vahye kıyasla ne denli düşük ve yetersiz olduğu işin uzmanlarınca anlaşılmaktadır.

Dolayısıyla vahiy-mitoloji karşılaşmasının tarihsel gerçekliği konusunda bunun gerçekleşmediği iddia edilecek olsa dahi mitolojinin vahiyden habersiz olması mümkünse de etkilenmemiş olmasının imkansızlığı aksi ispat edilmesi zor bir gerçektir.

Öte yandan vahyin mitolojiden etkilendiğini iddia etmek ise bilimsel ve aklî kanıtları sunulamayacak bir safsatadan ibarettir.

İçinde hikmetler barındıran mitolojik ürünlerin bulunması onların ortaya çıktığı dönemde yeryüzünde hüküm süren bir vahiy kültüründen etkilenmediğini göstermez. Bu mitolojik ürünler tahayyül edilen yahut bilinen tüm semavi dinlerin vahiylerinin ulaşmadığı bir dönem ve bölgede ortaya çıkmış olduğunu ve bu dinlerden tarihsel olarak eski bir geçmişe sahip olduğunu bir varsayım olarak kabul etsek bile yine de bunların vahyi etkilediği iddia edilemez. Çünkü iki ürün karşılaştırıldığında yani mitolojik ürün ve vahiy ürünü karşılaştırıldığında bu ürünlerin içerdiği hakikatlerin yüksekliği üslubu hakikatleri katman katman ifade ediş sembolizmi tek bir insan ve tüm bir insanlıkta meydana getirdiği değişim ve dönüşüm dolayısıyla yeryüzünde ve kainatta oluşan manevi etki işte tüm bunlara bakıldığında ve kıyaslandığında (aslında kıyas kabul etmemekle birlikte) mitolojiler hakikatin cüzi bir parçasının yansıdığı zayıf bir ışığın yansıması gibi kalırken vahiy ürünleri insanı ve kainatı aydınlatan yüksek birer hakikat güneşi gibi durmaktadır.

Hal böyle olunca Yunan mitolojisindeki bir destan Kur’an’dan çok önce de ortaya çıkmış olsa bile Kur’an’ın mitolojiden etkilenmiş olma ihtimalinin imkansız olduğu anlaşılmaktadır. Bu durum güneşin; ışığı içermek ve yansıtmak bakımından güneşten aldığı cüzî ışığı cüzî bir biçimde yansıtan yerdeki bir cam parçasıyla kıyaslanmasına benzer ki bu anlamsızdır. Aynen öyle de Kur’an vahyinin güneşini de bir mitolojiyle kıyaslamak da o derece anlamsızdır.

Son olarak tarihsel gerçeklerin de yukarıda söz konusu ettiğimiz hakikatleri desteklediğini söylemek istiyoruz. Nitekim ümmî olan yaşadığı coğrafya ve içinde yetiştiği kültür itibariyle de Yunan mitolojisi ürünleriyle karşılaşma imkanı neredeyse imkansız olan İki Cihan Güneşi Hz. Muhammed (asm)’in saf ve temiz asla insan bilincinin bulanık suyunun karışmadığı yüksek vahyi olan Kur’an’ı bu mitolojiden etkilenmekle suçlama girişiminin hiçbir bilimsel dayanağı yoktur ve ispatı imkansızdır.

Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi