Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Değerli kardeşimiz
Soruda geçen ayeti bir önceki ayetin mealiyle vermek daha uygun olacaktır:
“Eğer isteseydik her yerleşik topluluğa bir uyarıcı gönderirdik. Öyleyse artık inkârcılara boyun eğme bu Kur'an'la onlara karşı bütün gücünle mücadeleni sürdür.” (Furkan 25/51-52)
İsrâîl tarihinde görüldüğü gibi eski çağlarda aynı dönemde -birbirine yakın da olsa- birkaç yerleşim merkezîne küçük hacimli birden fazla topluluğa ayrı ayrı peygamberler gönderildiği de oluyordu.
İşte âyet artık Hz. Muhammed (asm)'in çağından itibaren bunu gerektiren şartların ortadan kalkmakta olduğuna işaret edilmekte; onun gerek kendi çağı gerekse kendisinden sonraki bütün dönemler için tek ve son peygamber olarak gönderildiğine işaret etmekte ve kendisinden inkârcılara boyun eğmeden onlara karşı bütün gücüyle direnç göstererek mücadelesini sürdürmesi böylece ülke ve kavim sınırı tanımadan peygamberlik işlevini yerine getirmesi istenmektedir.
Başka bir ifadeyle -âyetin işaretine göre- Hz. Muhammed (asm)'in son ve kendi döneminde tek peygamber olarak gönderilişinin temel gerekçesi artık insanlığın yazılı bilgi ve iletişim çağına ulaşması; uygarlıkların evrensel boyut kazanması için gerekli şartların oluşmasıdır. Nitekim bu sayede Hz. Muhammed (asm)'in İslâm mesajı -onun komşu ülkelerin liderlerine İslâm'a davet mektupları yazması örneğinde görüldüğü gibi- bizzat kendi teşebbüslerinin de katkısıyla daha o dönemde Arap yarımadasının sınırlarını aşmış ve İslâm henüz birinci yüzyılını doldurmadan bir uluslararası din hâlini almış; İslâm'ın kutsal kaynağı Kur'an da orijinal hâlini tam olarak korumuştur.
Ayet-i kerimede Kur`an ile cihadın "büyük cihad" olarak belirtilmesi Kur`an`ın ilim ile cihad konusuna ne kadar önem verdiği göstermektedir. Hak ve hakikati en tehlikeli zamanda bile hiçbir şeyden korkmadan ve çekinmeden olduğu gibi söylemek de bir çeşit cihaddır. Nitekim Rasûlullah (asm) bu konuda şöyle buyurmuştur:
"Zalim bir hükümdar karşısında hak ve adaleti açıkça söylemek büyük bir cihaddır."(İbn Mâce Fiten 4011)
Diğer taraftan her köyde bir peygamber gönderildiği takdirde o peygamberlerin hepsinin yapacağı cihada denk bir cihad elbette büyük bir cihattır. Bu sûre Mekkî olduğu için daha öldürme emri verilmeden önce olan bu büyük cihad emri her cihadın başı olan bir cihattır. Düşünmeli ki bu ne büyük bir emirdir. Bununla emrolunan Peygamber (asm)'in elinde Kur'ân'dan başka bir silah yok iken o Allah kelâmı (Kur'ân) mucizesi o büyük cihadı yapmaya yeterli geliyor ve Mekke'den başlayan bu cihad bütün cihana yayılıyor.
Buna göre Kur'an'daki burhanlar deliller sakındırıcı emirler ve nasihatlerle peygamberleri yalanlayan ümmetler hakkında gelen kıssaları okumak suretiyle onlara karşı cihad etmek gerekir. Ayetin sonundaki “büyük cihad”dan maksat Hz. Peygamber (asm)'in görevli olduğunu ifade etmek içindir. Bütün insanları belirtilen şekilde Allah'ın vahdetine davet etmek büyük bir cihattır. Onun kıymetini kemiyet ve keyfiyet bakımından ancak Allah takdir eder. Ayette âdeta şöyle denilmektedir:
Hz. Muhammed (asm) Efendimiz umuma gönderilen son peygamber olarak yalnız başına küfür ve azgınlıkla zulüm ve ahlâksızlıkla savaşarak cihadın en iyisini ve en verimlisini sergiledîği gibi İslâm da son din olarak tek başına bütün bâtıl dinlerle kıyamete kadar cihad edecek ruh ve mayayı kuvvet ve kudreti kendinde taşımaktadır. Ancak unutmamak gerekir ki bu cihad son derece ilmî ve metotlu olmalıdır. Kaba kuvvetin fazla bir şey çözemeyeceği kesindir. O bakımdan insanlığın hayrına sunulmuş olan dini edep terbiye hoşgörü nezaket yüksek ahlâk ve bilimsel ölçüyle teblîğe çalışmak vaciptir. Mekke ve Medine dönemleri bu konuda müminlere en sağlam kıstası ve metodu vermektedir.
Kur'ân ise ilgili âyetle cihadı emrederken müminlere şu gerçeği fısıldamaktadır:
“Küfrün karşısında baş eğmek yok kâfirin peşine takılıp ona uydu olma ise hiç yoktur. Köklü bir imândan sağlam ilimden selim akıldan parlak düşünceden yükselen aşk ve heyecanla -günün şartlarına ve metoduna göre- cihad vardır.”
O hâlde bu Furkan olan Kur’an ile onlara karşı olanca güçle büyük bir cihad yapmak gerekir. Bu Peygamberimiz (asm)'in zatına bir emir olduğu gibi ümmetine de bir emirdir. Bu emir işin sorumlularının görevleri arasındadır. (bk. Hak Dini Kur’an Dili; Büyük Kur’an Tefsiri; İlmin Işığında Asrın Kur’an Tefsiri ilgili ayetlerin tefsiri)
Selam ve dua ile...
İslami Destek Sitesi